empati kurmayı, anlamaya çalışmayı reddettiğim hayvan sürüsü.
kimden mi bahsediyorum? samsun'da bir yaban domuzuna kafasına kocaman taşlar atarak saldıranlardan bahsediyorum tabii ki. ben bunlarla niye konuşayım, niye empati kurayım, niye bu adamların derdini anlamaya çalışayım ki? bunların ben ta geçmişini sikeyim.
oğlum ben hassasım lan bu konuda. hayvanları insanlardan daha çok seviyorum, ciddiyim. işi panter emel kadar faşizan boyutlara vardırmıyorum ama bu kış etrafımdaki kedilerin ve köpeklerin mideleri bayram ettiyse az da olsa benim de katkım vardır. bunu övünmek için mi söylüyorum, evet zoruna mı gitti? ben domuz recm eden çomarlara göre daha insanım kardeşim. ben bu insanlardan üstünüm, çünkü vicdandan nasibimi aldım. bu çomarları aşağılamak artık şeref meselesi oldu, çünkü her gün "hani marjinal bizdik" dedirtecek bir çomarlık ile gündeme geliyorlar. görünüşte bu insanımsılardan belki bir farkım yok, hatta bazı konularda daha aşağı seviyede bile olabilirim. fakat vicdanımı kaybetmedim. inancımı kaybettim, dinsiz imansız pezevengin teki oldum ama genel olarak vicdanımı korumayı başardım. domuz taşlayanlar, bazı hayvanların abdestlerini bozacağına inananlar, sokak hayvanlarına türlü eziyetlerde bulunanlar (benim en büyük vukuatım karınca yuvasına asitli içecek dökmekti, onu yaptığımda da çok küçüktüm) benim gözümde insan değil. hayvanın ta kendisi. gerçek hayvanları severim, bunlar gibi insanımsı hayvanları zerre sevmem.
şunu kafana sok beynini siktiğimin çocuğu, inandığın dinde domuzu yemen ve domuz içerikli ürünler kullanman yasak sadece. domuz görünce "din elden gidiyor" kafasıyla zavallı hayvanı taşlayamazsın. domuz ulan bu, bir hayvan sadece. şeytanın yeryüzündeki temsilcisi değil ki. ya da provokasyon amacıyla şehre inip akp'ye oy kaybettirmek gibi bir amacı da yok. bir domuz ile aynı şehirde yaşaman dinen yasak da değil. hayvancağız bir şekilde yolunu kaybetmiş ve kendini bok çukurunun ortasında buluvermiş. sen ne yapıyorsun, hayvanı sıfır işkence (hadi minimum diyelim) ile etkisiz hale getirip ait olduğu yere sağ salim bırakacağına taşlıyorsun. bok attığın çinlilerden bile daha rezil durumdasın hayvanlara işkence ve eziyet konusunda, beyinsiz çomar seni!
şimdi söz hayvan hakları savunucularında. fakat yanlışlık olmasın, savunacağınız hayvan bir domuz. onu taşlayanlar değil.
edit: domuzun ölüp ölmediğini bilmiyorum, o yüzden ilk paragrafı düzenledim. yine de her halükarda fikirlerim aynı.
maalesef üzülerek söylüyorum ki doğru zamanda doğru yerde * ortaya çıkmış bir söz öbeğidir.
adamlar orospu çocuğundan girdi veled-i zinadan, cihangir solcusu elitistten, kemalist zihniyetten ve ekşici hanzodan çıktı. başka bir şey bilmezler çünkü. ben de zaten geceleri 10. yıl marşını dinleyerek uyuyan, "gün gelecek kafalarına sıkacağız" diye sayıklayan teyzeyle aynı zihniyete sahip birisiyim canlarım. değil mi eheheheh.
anadolu'nun ücra bir köyünde yaşayan ve teknolojiyle doğru dürüst haşır neşir olamamış amcaları ve teyzeleri aşağılamak gibi bir derdim yok kafasına sıçtıklarım! benim amacım tam tersine teknolojinin ve çağın nimetlerini sonuna kadar kullanan, din ve ahlak bahanesiyle de bu nimetlere bok atıp yine kullanmaya devam eden şark kurnazlarını ortaya çıkarıp milletin ayık olmasını sağlamak. bu kadar insanın eleştirisine maruz kalıyorsanız oturup bir düşünün yahu. "benim vicdanım ne ara köreldi, ben ne ara hırsızlığı ve arsızlığı savunur oldum" deyin. zaten o anda çomar olmaktan kurtulacaksınız.
bu arada anadolu çomarı tanımının tıpkı "kezban" kelimesi gibi içinin boşaltıldığını görüyor gibiyim. yıllar önce anadolu çomarı yerine "şark kurnazı" veya "zübük" denirdi bu tarz insanlar için. o yüzden "know the differences, brothers and sisters"
orospu çocuklarının, veled-i zina olmayanları niteleme şekli. literatürde ''orospu çocuğu'' diye bir terim daima vardır ve olacaktır. fakat ''anadolu çomarı'', cihangir solcusu elitistlerin, kendilerinden olmayanları aşağılamak için uydurduğu sun'î bir lafızdır sadece.
siyasi tercihleri yüzünden millete tepeden bakan insan beyanı. sofrandaki nimet, ekmek vs. ingiliz saraylarından gelmiyor. anadolu insanı özümüzü yansıtır. sen kuraklık olunca sorduysan eger kendine, çiftçiye ne oldu acaba diye, belki o zaman konusmaya hakkın olur. aydın geldiniz aydın öleceksiniz ya.
anadolu çomarı nedir harbiden ya?
avrupalı barbarları korkutur. gerçeklerin farkında olan ve dahi sinirlerine kadar tanımış olduğu avrupalıların yüzüne haykırdıkça gerçekleri kötülenir. kabul etseniz de etmeseniz de anadolu çomarı tüm avrupadan daha insandır.
türk, sünni, heteroseksüel ve erkek olmayan herkesten nefret etmeyi konu alan öğreti.
en büyük ortak noktaları, normalde "ahlaksızlık" olarak tanımladığı hemen her şeyi yapmaya dünden razı olmaktır.
örneğin yolları bir gün büyükşehire düşerse veya zaten büyükşehirde yaşıyorlarsa, kendi yaşam bölgeleri dışında sürekli olarak "ahlaksızlık" yapma çabalarında olurlar.
en büyük hobileri, başka insanların hayatlarına ellerinden geldiği kadar çok karışmaktır.