ulu önderimiz mustafa kemal atatürk'ün ankara'da anıt mezarının bulunduğu yapının adı. bir türk ün mutlaka gitmesi gereken ve benimde hala gitme fırsatı bulamadığım için kendime çok kızdığım yerdir.
ben bu sözcüğü sevmiyorum. kabir, çukur demek. anıt çukur da ulu öndere yakışmayan bir tutum. şuna daha güzel bir kelime seçmeye çabalamışlar. mozole demişler. kabrin fransızcası, büyük türk büyüğüne fransız çukuru! atatürk'ün mezarı denmesini teklif ediyorum. orası anıtkabir değil, anıtmezardır. mezardır. evet evet, bundan böyle kabir demeyin, mezar deyin.
prehamiş: kemalistçik arkadaşlar, laaan, demeden önce vızıldayacak yerlerini tıkama adına söyleyeyim. kabir kelimesi ve mezar kelimesinin etimolojik karşılıklarını öğrensinler de sonra arı vız vız vız!
prohamiş: küçük çocuklar, eksiye basmışlar. ulan, sözlüğe bakmaya fırsatınız ne kadar geçti? yoksa atatürk'ü mü sevmiyorsunuz. bu entriye eksi oy vermek ya atatürk düşmanlığıdır, yahut cehalettir. ya sözlüğe bakmamak, yahut atatürk'ü çukura layık görmektir.
dun ziyaret ettim. turkiye'ye her geldigimde mutlaka zaman ayirip gittigim yerdir. yuksek olmasi guzel ki ankara'nin bircok yerinden goruluyor ancak keske mimarisi daha gorkemli olsaydi atamizin ince zevkine yakisir.
anıtkabir, ulu önderimiz mustafa kemal atatürkün ebedi istirahatgahı. anıtkabirde rahat uyu atam kurduğun cumhuriyetin, yaptığın devrimlerin bekçisi olarak, seni ve devrimlerini sonsuza kadar kalplerimizde yaşatacağız. ne mutlu türküm diyene, ne mutlu bizlere ki kalbimiz de atatürkümüz var.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve ondan sonra gelen cumhurbaşkanlarımız için inşa edilen, daha sonra Bakanlar kurulu kararı ile sadece Atatürk ve ismet inönü'nün yattığı, orada görev yapmanın bir ayrıcalık oldugu askerlerin her işi yaptıgı ve sivil memurların maaş aldıgı anıt mezardır.
bizim için ifade ettiği anlamı büyük olan, atakule'nin tepesinden güzel görünen, mustafa kemal atatürk'ün anıt mezarıdır. Yalnız mabed değildir, kabe neyse anıt kabir o değildir. Bir insan nasıl hem atatürkçü olur, hem laik olur hem anıt kabiri 'mabed' diye tanımlar, kabe ile kıyaslar? Ne tarz bir sarsıntı insanın kafasındaki anlamları bu denli kaydırabilir ki?
ata' nın gönüllerimizden sonra ki dinlenme yeridir.
anıtkabir de karşılaştığım bir olayı paylaşmak istiyorum,
pazar günü gidebildim anıtkabir' e en son, bir arkadaşıma rehberlikti amacım. müze kısmında yazıları okurken bir kız çocuğu yaklaştı yanıma belki 9 belki 10 yaşlarında ve sordu küçük kardeşim "abi neden ingilizce yazıyor, ben anlamıyorum" "türkçesi de var abicim" diye ekledim bunun üzerine küçük kardeş tekrar sordu "peki o zaman neden ingilizce yazıyor" düşünmeden yanıtladım "buraya gelen turistler okuyup anlayabilsin diye" küçük kardeşim biraz hırs dolu gözlerle baktı ve ekledi " neden geliyor ki ingilizler buraya onlar gelmesin istemiyorum onları" diyerek bağırdı ve annesine gitti.
işte küçük bir kemalist...
anti emperyalist, milliyetçi.
atatürk bu vatanı bizlere emanet etti küçüğüm, senin tavrın doğrusu aslında...
edit: eksileyin...amacınız nedir bilmem ama devam edin.
inşaası sırasında yapılan temel kazılarında friglerden kalma mezar alanları bulunmuş olup rasattepe nin bulunduğu alanın frigler döneminde mezarlık olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir.
atamızın eşsiz bir atmosferi olan anıt mezarıdır. atatürk'ü sadece kendilerinin sanan yüzlerce kişinin 2 başörtülü kıza linç girişiminde bulundukları mekandır. tamam, belki kendilerine saygıları yok, bari atatürk'e saygıları olsun dedirten olayın yaşandığı yer.
bir tur tapinak. dunyanin cesitli koy ve sehirlerinden insanlar gelip burada ibadet eder, timsah gozyasisi doker. bir kere zorla goturmuslerdi. tarihi eserleri disinda pek bir cekiciligi yok sahsi dusuncem. en cok da, ataturk'un mini kutuphanesini ve simule edilmis canakkale savasi mekanlari, ata'ya, cesitli ulke temsilcileri tarafindan hediye edilmis degerli esyalari gormek hosuma gitmisti. zaten bu esnalarda ataturk'u bile unutmustum.
ulu önder gazi mustafa kemal atatürk'ün bizleri kucakladığı, saçlarımızı okşadığı, biz ağlarken bize moral verdiği, saygıyla durduğumuzu görünce gururla gülümsediği, kucaktaki bebekleri görünce kimseye çaktırmadan gözyaşlarını sildiği yerdir!
sembolik mezarı * giriş katında, gerçek mezarıysa alt kattadır!!
binlerce doları verip "kutsal topraklara" gidilen ülkemde milyonlarca kişinin henüz ziyaret etmediğine emin olduğum "en kutsal " topraklarda yer alan mabed.
vefat etmiş bir devlet adamının, bu devlet için çok şeyler yapmış fakat artık yaşamayan, türk halkının kurtarıcısının yattığı yerdir. üzerinde siyaset yapılmaması, artık yaşamayanlardan değilde; yaşayanlardan medet ummak gerektiğini hatırlatan mozaledir...
türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı mustafa kemal atatürk'ün 10 kasım 1953 yılında, 1938'de ölümünden beri yattığı etnografya müzesi'nden alınıp nakledildiği ve halen bulunduğu ankara'daki anıt mezar; ülkemizdeki kutsal mekanlar arasındadır.
kimsenin tavaf ederken görülmediği ve kimseye gitsin diye para verilmediği mekan. ha bazı türk vatandaşı olmayan kendini salt müslüman olarak tanıtan ve yeri geldiğin de "pkk"yı bile övmekten çekinmeyen (anladın sen onu) sanal şabanların "dinsizliğin kabesine" benzettiği yer. bir tek şeytan taşlanmıyormuş; ama o birileri çok merak ediyorlarsa "o yamuk fikirlerini orada açıklasınlar" bakalım şeytan nasıl taşlanıyormuş biz de görsek. ha bu arada ilk taşı ben atacağım isa'nın* telkinine rağmen.
yüce atatürk'ün vefÂtından sonra 1953 yılına kadar etnografya müzesinde bekletilen naaşının bu süre zaafında o zamanki adı rasattepe olan ankara'nın merkezî ve yüksek noktasına yapılan ve 1953'de naaşının nakledildiği yerdir, her "türk" vatandaşı için bir anlamı olması gereken yerdir.
rasattepe'nin adı da daha sonra anıttepe olarak çevrilmiştir. bu bölgenin etrÂfında bahçelievler, maltepe, tandoğan semtleri bulunur.
son olarak cumhuriyet'le, kemalizm'le, bağımsızlıkla, ilke ve inkilaplarla sorunları olanlarca hakkında "kâbe" benzetmesi yapılan yerdir. bu gibi gereksizler için islâmın 6. şartıdır bahsedilen kavramların düşmanı olmak.
ve utançtır sizin gibilerle aynı havayı solumak...siz lâyık değilsiniz o mekânda dalgalanan türk bayrağının asâletini görmeye!
