bugün

Gitmek istediğim yerlerden biri. Buranın adını duyunca nedendir bilinmez hımym deki barney in gittiği pavyonlar aklıma geliyor. Orayada gidesim varda bu şüpheli.
Arabayla gidilmemesi gereken bir şehir...paris'ten bile pahalı parking lot, dedikleri zamazingolar...stuttgart filan gözünde tütüyo...7 euro 8 euro bi saat park etmek !!... bi de sınırlı...yani arabayla amsterdam a gelip, arabayı bi yere parkedip şehri gezmeye gidemezsin!! Ya 1 saat ya daen fazla 2 saat park etme süresi...yoksa gelir arabayı çekerler 700 800 euro paranı alırlar...

Çözüm- yakındaki bi kasabaya arabayı park edip şehre trenle gelceksin, ve nereyi gezeceksen tren tramway ya da metro kullanacaksın.

Ya da arabayla bi yerde durcaksın, orayı bi saat gezceksin, sonra arabayla baska yere gidip , inşallah orada da park yeri bulup!!, bi saatte orayı gezceksin...

Ya da...yazdıkları gibi--> bisiklet !! Arabayla yakın kasabaya parketceksin, arabanın üstünde bisikletini de götüreceksin, trenler de bisikletle binebileceğin vagonlar var, onla centraal garına gidip bisikletle gezceksin...

Problem--> şehir karışık kaybolmak mümkün, tlfonun şehir app'ini indirceksin, ve tlfonun hattı tanıycak...

Herifler arabayla amsterdam'a girme diye ellerinden geleni yapmış, bi damlara keskin nişancı yerleştirip arabayla gezmeye kalkanı vurmadıkları kalmış...

Tanım---> çok güzel bir şehir!!
insanın bisikleti keyifle kullanabileceği gerçekten en güzel şehirlerden biri.
2 gün sonra gidip yeni yıla gireceğim şehir.

"Oraya gitmişken şunu yap, şuraya git" diyeceğiniz şeyler var mı? Bir plan yaptım ama "uff bu da yapılır" diyeceğim şeyleri de listeye alabilirim.
nüfusunun yüzde 12,1 'i müslüman olan avrupa şehri.
nüfusunun 12.1'i müslümanmış.

görsel
genel olarak çok pahalı bir yer. gerçekçi bir finansal planınız yoksa zurich, milano, london, paris, venedik gibi yerlere yaklaşmayın. yaşamak için tabii. birkaç günlük turistik ziyaret üstesinden gelinebilir.
Konaklamanın oldukça pahalı olduğu bir şehir.

Ayrıca herkesin kafası güzel olduğundan dayak yeme olasılığım çok fazla olurdu eğer gitseydim. Google görsellerden bakıyorum.
Özgürlükler şehri.
Yapılacak o kadar çok aktivite var ki insan kafayı yer.
coffee shopların hastasıyım. Sırf bunun için bile o şehre gidilir..
Yakında gidiyorum arkadaşlar inş vize verirler.
salladim.
Yıldızlar topluluğu olduğu halde pek yavan ve basit gelen bir film. Aynısını american hustle da görmüştüm.
ilk olarak 2006 yılında gittiğim ve uzun yıllar boyunca iş sebebiyle 50'nin üzerinde seyahat ettiğim şehir. ilk başlarda ülkemizde uzun yıllardır hasret olduğumuz özgürlük, kişisel ifade hürriyeti, temiz çevre, sakin trafik dolayısıyla herkes gibi hayran oldumsa da, sonra anladım ki Amsterdam, Hollanda değildir. Turistler için oluşturulmuş sahte bir cennet, görece özgür bir oluşum ve yabancılara tolerans gösterilen bir fanustur Amsterdam. Gerçek huzur, özgürlük ve doğal güzellikler Hollanda'nın diğer şehirlerinde daha da çoktur. Mesala Sneek, Aalsmeer, Volendam'ı gezebilen sözlük ahalisi, Amsterdam'ı unutacaktır bile.
rembrandt ve van gogh gibi iki ünlü hollandalı ressamın müzesinin bulunduğu büyüleyici şehir.
ilk yurt dışına gittiğim başkent..
erasmusa gidip 6 ay kalmamla bana kendimi keşfettirmiş, bambaşka biri olarak geri dönmemi sağlamış şahane şehir. çok güzel olmasının yanısıra bir çantayla gidip 6 ay içinde bambaşka hayatlar da olabileceğini görüp kendimi buldurduğu için bende yeri çok başka olacak.

ticaret ve sanat tarihinde çok önemli yere sahiptir. ve evet, dönmek hayatımın hatasıymış.
bir sarhoş olarak gitmek istediğim yerlerden biri.
Bizim gibi sakin hayat tercih edenler için gezilecek ancak yasanilmayacak şehir.
görsel
Aşırı iyi bir nothing but thieves şarkısı.
uslu bir çocuk * olunduğu takdirde vondelpark'ta rengarenk şirinleri görebileceğiniz şehir.
şuan yudumladığım ve en sevdiğim bira.
bu şehirde beni en çok etkileyen ne tırnak içinde "özgürlüğü" ne de şehrin mimarisi ve güzellikleri. şehir gerçekten güzel ve sokaklarda yürürken arkada çalan bir akordiyon ezgisine kendinizi kaptırıyor gibi oluyorsunuz ancak beni en çok etkileyen sokak müzisyenleri oldu. özel mi seçiyorlar bilmiyorum ancak hepsi senfoni orkestrasında çalacak kadar kaliteli şekilde icra ediyorlar eserleri. 5 kişilik bir grup mozart syphony no:40 eserini öyle bir çalıyorlardı tarihi atmosferden mi bilmem ancak senfoni orkestrası çalsa bu kadar beni etkilemez.

ayrıca bu legal fuhuş midemi bulandırdı. cinsellik bana göre mükemmel bir şey. her dakika tavşan gibi olsak hiç şikayet etmem sanırım ama kadınların cam arkalarında mal gibi kendilerini vitrine çıkarmaları ve jetonlu oyun gibi jeton atarak soyunan kadınları izlemek sizi bilmem ama bana çok doğru tarifimi bulamıyorum ama üzücü ile mide bulandırıcı arası geldi.

esrar işi ise ayrı mesele. sokaklarda içe içe gezerim sanmayın. sadece belli kafelerde veya evinizde içebilirsiniz. ayrıca bakkal marketlerde satılan marihuanali kekler lolipoplar, magic mashroomlu sallama çaylar filan hepsi turist silkeleme malzemeleri. 10 tane yeseniz belki bir kıpırdanma yaşarsınız.

dip not: bu tür ürünleri amsterdam havaalanından legal şekilde çıkarabiliyorsunuz ama Türkiye girişinde yasak. yakalanırsanız karakolluk olabilirsiniz. çöpe de atabilirler veya gülüp geçebilirler. kısmetinize.
Bugünki bira tercihim.

Lezzet güzel, performans güzel..
Bir de jacques brel var ne Harika bir performans..

Amsterdam:

https://youtu.be/kOMblsHP1kw
görsel
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar