bugün

Hayaller ve gerçekler arasında sıkışmış varlıklı ama sıkıcı bir hayat süren patrick bateman’ ın hikayesi. Enfes bir monoloğa sahne olmuştur.
--spoiler--
Cristian Bale'in Jared Leto'yu balta ile öldürdüğü kısım çok korkutucuydu.
--spoiler--
Başrolerinde Cristian Bale ve Jared Leto'nun yer aldığı bir korku filmidir.
öyle çok da bir olayı yoktur. bana göre şişirilmiş balondur.
popüler kültür filmidir. çok eskiden izledim, severim fakat 20 yüzyıl'da çıkan filmin şimdi popüler olması üzücüdür.
kısaca christian bale resitali denebilir .
bu gece izledigim film. konusu güzel, verilmek istenen mesaj doğru ancak christian bale'in muthis performansi olmasa asla sarmazdı ve bittiginde bok gibi derdim. adam sardırdı.
x kuşağının yarasına parmak basan, wall street dünyasında çok kazanan, yakışıklı, karizmatik, parti düşkünü ve hoş bir kadınla nişanlı olan patrick bateman' ın gerçek hayatının karanlık ve ölümcül fantezilerle karışıp gerçeklikten kopmasını anlatan, '' içimde keskin ve ağır bir acı var. sona ermişlik ile birlikte devam ediyorum. bu bir itiraftır '' cümlesiyle sona eren, christian bale' in ustaca oynadığı çarpıcı film.
sıradan basit kopya film insanlar aptal değil yemezler.
hem kitabın hem filminin hakettigı degeri gorememesinde ana sebep adında "american" ifadesi olması, sadece "psycho" ya da baska bir sey olsaydı belki daha fazla ilgiye mazhar olurdu.
christian bale kotu adam rolunde adeta erol tas kadar gercekci oynamıs. genelde kitap uyarlamarında filmler basarısız olur ancak bu film onlardan degil.
görsel
90 larda amerikan sineması şizofreni hastalarının hayatlarını konu alan filmler çekmeye müthiş bir eğilim gösteriyordu bilinmez niyedir..
American psycho'da bu kategorinin ürünü ama iyi bir kült hakkını yememek lazım.
2000 yapımı mary harron'un yönettiği, 102 dakikalık suç/dram filmi. Fakat Daha çok psikolojik filmdir, 7.6 imdb puanına sahip, 5 ödülü var. Açılış sahnesi ile açılış sahnesi süper olan filmler listesine girmiştir.

--spoiler olabilir--
Christian bale'in dediği gibi tam bir komedi filmidir, zaten film boyu patrick korkutmaktan çok güldürüyor. O mimikleri, çaresizliği..
patrick öyle çizilmiş bir karakter ki, bana sürekli barbie'nin ken'ni hatırlattı. Saçları, kaşları, hele çok garip ve yapay görünen dudakları. Bale'e amerikan aksanı gitmemiş, konuşma tarzı da hoş değildi görsel
Yer yer abartsa da güzel bir oyunculuk sergilemiş, rutinini anlattığı kısım filmin en güzel sahnesiydi bana göre. Hele duş sahnesi.. o sahne çekilirken setteki tüm kadınlar bale'i izlemiş. Çok düzgün vücut hatları ve sıkı kasları var, neyse demem o ki bale fena *

Uyarlama güzel olmuş, fakat bağzı arkadaşlar memnun kalmamış. adamların kitapta anlatılan sapıklıkları çekip yayınlaması mümkün değil, yüzde onluk kısmını uyarlamışlar çok da güzel olmuş. jared leto inanılmaz hoş görünüyordu, ses tonu aksanı falan çok tatlıydı.
Senaryo/kurgu iyi olsa da anlatım ve akıcılık bakımından zayıf kalmış. Yönetmen izleyicinin kafasını karıştırmak istemiş başarılı da olmuş, Zira hala filmle ilgili bir takım şüpheler/acabalar var.

Patrick'in yaptığı saçma dansa bayılmıştım, bale'in doğaçlama yaptığı ve dansı ile ordakileri gülme krizine soktuğu söyleniyor görsel keşke saf bir komedi filminde çekilse de izlesek, jim carrey havası var çünkü *

Bir de moonwalk yaptığı kısım çok komikti görsel
--spoiler olabilir--
--spoiler--

patrick bateman'ın kartviziti daha güzel. her izlediğimde bunu düşünüyorum. ama çevresindeki lavuklar onu çekemedi için jared leto'nun canlandırdığı karakterin kartvizitine hasta oluyorlar. evet insanlar objektif değerlendirme yapmaz. hoşuna giden kimse en iyi o'dur.
uzun aradan sonra yine izliyorum. idolümsün patrick. kompleks ve ego. insanlığın temel ögesi. içine işlemiş herkesin. ama sen bunu inkar etmeyecek kadar dürüstsün. aynı ben.
--spoiler--
kitabını okudum, filmini izledim. bu entry tespit, yorum ve soru içerir.

filmi anlatış biçimi olarak, oyunculuk olarak kötü. kitaptaki bir çok şey karıştırılıp harmanlanmış. uzun uzadıya anlatılması gereken yerler hızla geçilmiş. izleyiciyi içine alamamış. kitapta sansür yok, filmde var. film sadece kitabın ana teması üzerine kurulmuş.

internette okuduğum kadarıyla bir kaç düşünce var, aslında olayın ne olduğu hakkında.

birisi diyor, adamda kişilik bozukluğu var, şizofreni gibi bir şey, bu cinayetlerin hiç biri gerçek değil. mümkün.

diğeri diyor, avukat çok iyi rol yaptı ve işi geçiştirdi. her şey doğruydu. ama bu noktada avukatın anlık çok fazla alangirli yalan söylemesi gerekiyor. mesela, Patrick Batemane başka bir isimle hitap ediyor, Patrick Bateman akabinde yavşak gibilerinden konuşuyor. sorun burada başlıyor. bizim ki bateman in kendisi olabilir ve her şey hayal ürünü olabilir, bizim ki patrick bateman olabilir her şey gerçek olabilir. ama patrick bateman in akabinde konuşması ve bizim elemana başka bir isimle hitap etmesi( davis diyordu heralde) davis in bütün her şeyi bateman a yakıştırdığı anlamına geliyor. avukat aynı zamanda tim price, ve kendisini bateman sanan davisin arkadaşlarından da bahsediyor. o zaman, gerçek bateman i herkes tanıyor. ama kendini bateman sanan davis ortamdayken, kitap ve film boyunca, kimse patrick in akabinde konuşmuyor.

biri bana bunu açıklasın.

kitabı okuyan ve filmiz izleyen biri bana özelden numarasını yazsın, çözelim problemi.
beğenmediğim film. konusu kısmen iyi olsa da anlaşılırlığı düşük, kitaptan uyarlanan bir çok film gibi izleyicinin kitabı okuduğu düşünülerek kurgulanmış.
Film güzel midir kötü müdür bi şey diyemem fakat filmin yarısında kusmamı sağlayan christian bale'in oyunculuğuna söylenecek hiçbir şey yok. Mecazen demiyorum bildiğin kustum. Hayatımın en büyük travmalarından biri sanırım o film. Ama bale seni seviyorum bunu unutma.
o kadar iyi bir hikayesi var ki, o dandik yönetmenin* içine sıçmasına rağmen filme kötü diyemiyorsunuz. christian bale'ın süper performansı da kurtarmış tabi. kitabını okumadım ama kesin okumak lazım.
şehirli kültürlü başarılı bir beyaz yakanın çıkmazları üzerine yazılmış bir kitaptır. son 25 yılın en iyi 10 kitabından biridir rahatlıkla denilebilir.

filme çekilmesi hatadır. asla uyarlanabilecek bir hikaye değildir. zaten kitabı okumadan filmi izleyenlerin tüketim çılgınlığını veya bir seri katili anlatıyor demesi durumu açıklıyor. hiç alakası yoktur.
christian bale'in aştığı filmdir.

dur durak bilmeyen bir kariyer hırsının, mükemmeliyetçiliğin yavaş yavaş narşistliğe kayışını çok güzel anlatan bir yapıt. iyi bir izleyici olmayı gerektiren filmlerdendir ayrıca.
bu film olmuştur ama tam anlamıyla değil eksik 1 şeyler vardır , o havayı tam yakalayacağım derken film biter kötü değildir . christian bale muhteşem 1 oyunculuk sergilemiştir.
korku, komedi, dram, psikolojik gerilim ve porno türlerini bir araya getiren denişik bir film.
herşeyden önce christian bale'in sürekli poposunu sergilediği bir filmdi.
o nasıl dolgun kalçalardır öyle yahu!

görsel
iğrençliklerle dolu bir kitap olmasına rağmen tiksinmeden okuyabileceğiniz sürükleyici bir kitap.Duygulara hiç girmiyor yazar sadece olaylar üzerinden gidiyor.Çok fazla sayıda karakter olduğundan başta biraz zorlanıyorsunuz ama mr.bateman cinayetlerine gelince sarmaya başlıyor kitap.sonuna kadar da boş bir bölüm yok.

binlerce dilencinin olduğu şehirde yaşanan lüks hayata kahramanın başından geçen olaylarla vurgu yaparak toplumsal eleştiri yapan yazar whitney houston , genesis , huey lewis and the news gibi sanatçılar-gruplar ile ilgili analizler yaparak da kültürel birikimini gösteriyor.

Seri katil romanlarını sevenler mutlaka okumalı,vahşetin bu kadar gerçekçi bir anlatımla sunulduğu başka kitap bulamazsınız.
fx kanalı tarafından sequel'i yapılması planlanan filmmiş. patrick bateman'ın 50'li yaşlarını konu alıyormuş.

http://www.imdb.com/news/...6161874/?ref_=hm_nw_tp_t1
tüketim çılgınlığını konu alan bir filmdir.christian bale a göre bir komedidir.Gerilim ,korku ,fantastik hatta porno diyen bile olabilir.tadı damakta bırakır cinstendir.kitabı da varmış.

--spoiler--
Tüketme zorunluluğu olan bir yaşamın merkezinde olan bir adamın en uçta yaşadığı psikopatlığını ancak bu adam * yansıtabilirdi sanırım.adamın kartvizitlere bakarkenki , evinin güzelliğinden bahsederken yapılan kamera çekimleri iğeleyici ve mesaj verir cinstendi gerçekten.
bankamatikten para çekerken gelen kediden sonra ipler kopmuştur.kartvizit olayı muhteşem bir tespitti.ayakkabılara da takılabilirdi bence ama kartvizit tam filme uymuş.
--spoiler--

(bkz: izlenilen filmden sonra girilen ruh hali)