denizi soğuk, havası temiz, ballı bademi leziz şirin beldedir. yaz aylarında o kadar dolu olur ki rezervasyon yaptırmadan boş apart, pansiyon, otel bulmanız imkansıza yakındır. akşamları caddeleri cıvıl cıvıldır ancak gençlere pek hitap etmez bu renkli caddeler. özenerek seçtiği şortunu giyip renkli havlusunu omzuna atıp plaja akan gençler tatlı yaz hatıraları beklentisine girerse hayal kırıklığına uğrayacaktır. nitekim her an yaşlı bir teyzenin şemsiyesini kuma çakma faaliyetinde bulabilirler kendilerini.
Yaklasik bir haftami gecirecegim tatil beldesi.aslinda tatilden her ne kadar alkol kizlar ve eglence terimlerini anlasamda sanirim buradan bekledigimi alamayacagim.ama ogrenci adamiz napalim.
kimmerlerin anadolu' da kurduğu antik antandros şehrini sınırları içerisinde bulunduran, akçay' a oranla daha nezih, kalabalığı rahatsız etmeyen tatil beldesi.
emekli cenneti. tabi sadece emekliler için değil, kafa dinlemeyi sevenler için de bir cennet. tatil anlayışınız daha çok gezmek, kafa dinlemek ise, bar, disko gezmek bana göre değil diyorsanız altınoluk'a bir şans vermelisiniz. denizi güzeldir lakin plajı kötüdür, onu da belirtmek gerek. okulların tatil olduğu dönemlerde ise inanılmaz kalabalıktır.
körfezde bulunan assos gibi doğal cennetler de görülmelidir. kaz dağlarına çıkılmalı ve ormanda kaybolmuş köy kahvesinde oturup bol oksijen teneffüs edilmeli, kuş sesleri dinlenmelidir.
altınoluk' ta tansaş ve migros yanyanaydı bundan 3 sene önce. ikisi de koç' undu mal getiren kamyon hem migros' a hem tansaş' a ürünleri teslim ederdi falan. şimdiki durum nedir bilmiyorum tansaş' lar istanbul' da kapandı hepsi migros oldu. aynısı altınoluk' ta olmamıştır heralde.
bir yazar olsam ilhamımı alacağım yer altınoluk olurdu. kaz dağlarına karşı sırtüstü yüzmek zevkine altınoluk'ta erişebilirsiniz. içinde benimde bulunduğum bir nesil denizde yüzmeyi sevmeye altınoluk'ta başladı. kaz dağları sayesinde bol oksijeni olan tatil beldemizdir.
kendimi bildim bileli yazları uğradığım keyifli bir yerdir efenim. esintisi, oksijeni boldur. denizi de tertemizdir. kadırga koyuna da yakındır ayrıca. tek sorunu artan çingene nüfusu ve yapılaşmadır ki bu yıllar geçtikçe altınoluğu daha çekilmez hale getirmektedir.
kaz dağları'nın eteğinde yer alan beldelerden biri olup, tatil için idealdir. bir yandan yeşilin, bir yandan da denizin tadını çıkarmak isteyenlerin uğrak yeridir.
bu yıl yaş ortalamasının 72 lere çıktığını gözlerim yaşararak gördüğüm üstü açık huzurevi. okey sesinden durulmaz, göbeği parlayan yaşlı amcalardan geçilmez, denizde geri geri yüzen yaşlılardan kaçılmaz.
son zamanlarda deniz seviyesi yükselmiş ve sahil diye bir yer kalmamıştır. eskiden ailecek gidilip şemsiye dikilen yerler doldurulup kafelerin himayesine girmiştir. bu da kötü olmuştur haliyle.
her yaz gittiğimde gözümde mikrop çıkartan tatilimi zehir eden yerdir daha kötüsü ise her yaz sonu tövbe ettikten sonra bi daha ki yaz seve seve gitmektir bağımlıyısım herhal.
kumpirci müjdatta ya da orsa da içmeden keyfine varamayacağınız bir yer. deniz dalgaları kıyıya vururken, buz gibi biranızdan bir yudum alıp, sevgilinin suretine bakmaktır altınoluk.
efendim bu altınoluk romalılar zamanında şehirlerin kanalizasyon sistemleri için oluk üretmekte imiş. fakat zamanla bu işte o kadar ustalaşmış ki oranın halkının yaptıkları oluklar altından bile değerli hale gelmiş ve oraya latincede altinius oltucatius denmeye başlamış. bu ad ise zamanla değişime uğrayarak günümüzde altınoluk halini almıştır. buyrun size çakma bir altınoluk tarihi, bunu 10 kişiye anlatın 9 u inanmazsa bana eksi verin.
