2010'a kadar gerçekten güzel, son 5-6 senedir ise boku çıkmış, leş bir ortama dönmüş yer. Ulan ben 1 ay boyunca kendime ideal mekan aradım bu semtte... Niye? Çünkü hepsi boka döndü mekanların. Pasaport tarafındaki mekanların hepsi +40 yaş üstü zengin erkek, 25 yaş altı orospu manita dolu. Mekanda kim kimi tutarsa sikiyor yani. O josephine falan, bir tane eğlenmeye giden yok amk mekanlarına. Kadını/erkeği herkes şişe açma/açtırma, para yeme, sikişme derdinde.
Gazi kadınlar'a gidiyorsun. Aynı bokun laciverdi, buraya takılanlar biraz daha züğürt. Bir de parti falan gibi sikimsonik şeyler koyuyorlar ki hiç çekilmiyor. Cumartesi bu amk, hiçbir şey yapmasan bile müşteri gelir... Sikeyim sizin özenti, leş partilerinizi. Bir de istisnasız tüm mekan tuvaletlerinde sevişenlere denk gelirsin. Boku yerler ama küreğini taşımazlar, siktir git evde yap ne yapıyorsan.
Muzaffer izgü ise hepten konseptten çıktı, küçükpark cafelerinden farkı kalmadı. Fasıllı sokaklara takılanların hepsi Facebook profillerinde rakı güzellemeleri yapan kezbanlar. Evet abartmıyorum, gerçekten böyle.
Neyse ki eski izmir ve Alsancak havasına uygun kaliteli 1-2 mekan bulduk da, biraz nefes alabiliyoruz bu semtte. O üniversite öğrencilerinin ta amk, koca Alsancak'ı bile yozlaştırdılar. Bir nisan ayında, mayıs ayında gidin bir de üniversitelerin kapalı olduğu temmuz/ağustos ayında. Farkı farkedeceksiniz.
kelimeyi işitince akla çiçekli yumoş yahut benzeri bir nesne gelir. böyle adı bile sımsıcak ve samimidir. kıbrıs şehitleri caddesinde sokak müziği yapan birisini bulamazsanız eğer gece yarısından sonra; kordonuna gidin. müzik sizi bulacaktır.
Az gidilmedi sevgiliyle. Az yenmedi wafflelar, az icilmedi soguk soguk biralar. Gecenin 2si 3u, biz ciftler halinde ele ele sokaklarda... birden sevgili kucagina alir sevgisinden, oylece bindirir seni arabaya, usenmez. Evinizin minik(mocuk) sari aslani karsilar sizi miyavlayarak. Sonra balkona gecerseniz denize sifir, sevgili sarilir sana ve oylece gunesin dogusunu seyredersiniz.
25 yıl diyarbakırda olan birisine garip gelmesi çok normal. neredeyse tüm kültür farklı. ülkeyi diyarbakırdan ibaret sanan yazarın alsancağa geldiğinde afallamasından ibaret bir olay, izmirin ahlaksal olarak yozlaştığını göstermez. Kaldı ki bazi yazarın! bahsettiği olay herkese garip gelir, dediğim gibi 25 yıldır ben okşama! olayını görmedim. Sen çok yanlış gelmişsin.
Gittiğin yer için ise (bkz: bornova sokağı)
edit: bu sözde amına koyduğun fikirleri kendime saklamam için senin safsatalarını okumamam gerekiyor.
hayallerde yaşayan bazı ibnelerin fantezi mekanı olmuş. ulan 25 yıldır ben oradayım bu dediklerinin bir çoğunu görmedim, sen nasıl bir gecede yaşadın bunları? sabaha kadar kalma amacın, olurda bana da bi karı düşer mi yoksa travestilerden biri ile birlikte olmak mı? sizin namus anlayışınız, kendinizin yapamadığı her şey namussuzluk şeklinde.
okşayanlar ne amk? o nasıl fantezi?
denize bakan çimenlere oturursun yahut uzanırsın. etrafında yığınla ses, yığınla kalabalık, yığınla gürültü vardır. lakin dinlemezsin onları çünkü alsancakta herkes biraz daha kendine dönüyor. yani kafayı dinlemek isteyen alsancak a gitsin arkadaş.
nisan ve haziran sonu arasında bahardan yaza geçişin en güzel renklerle göze ve ruha hitap ettiği, haftanın her günü farklı kesimleri çeken, eğlencenin hafta sonları geç saatlere kadar sürdüğü güzel izmir semti. kordon boyunca uzanan sahilinden karşıyaka' nın ışıklarını izlemeye doyum olmaz.