verdiği mücadele türk-islam mücadelesiydi. büyük bir dava adamıydı. türkiye'nin şu zamanlarında başbuğ alparslan türkeş gibi bir adama ihtiyacı var lakin onun gibisi gelmez daha. ruhun şad, mekanın cennet olsun başbuğum.
onun verdiği mücadele ırkçılığın faşistliğin dibidir. onun verdiği mücadeleye islam gibi ırkçılığın amına koymuş bir dini yamayanlar ya cahildir ya da alparlancık gibi faşistliğini ırkçılığını millete güzel göstermek isteyenlerdir.
türk islam mücadelesi imiş. siz islamın ne olduğunu öğrenemediniz. allahın kitabını bilmediğiniz gibi türklüğün nasıl yüceltileceğinizden de haberiniz yok.
cahillik buradan fizana kadardı bu adamda...
mesela en önemli konuşmasından bir kesit: "kürtlerin yazılı edebiyatı yok"
çürütme şeysi: kültür ve turizm bakanlığı bundan 400 sene önceki yazılı kitapları basıyor şu an.
ne oldu şimdi mort oldun mu? oldun.
mezarında ters dönsün inşallah asker beyinli bu amcamız.
--spoiler--
''gayemiz yalnız ve yalnız allah'ın rızasını kazanarak islâm'a, müslüman türk milletine, müslüman türk dünyasına hizmet için olmuştur. cenab-ı allah'ın rızasından başka bir gayemiz yoktur. o rıza için hareket ettik, o rıza için kol kola verdik, o rıza için şehitler verdik; şehitlerimizin tabutlarını beraber omuzlarımızda taşıdık."
amerikan harp akademisinde eğitim aldığı yavru kurtların çoğu tarafından bilinmeyen götümün milliyetçisi.
bir adam kendine türk milliyetçisi deyip amerika'da harp eğitimi alıyorsa olsa olsa komedyen olur. ordu tarafından gönderildi falan diye savunulabilir ama bu savunmaya iki gram beyni ile yavru kurt bile inanmaz. ya da inanabilir bilemedim şimdi.
kendi ortaya attığı iddaya kendi cevap veren godoman beyinlileri gösteren lider. 1950-60 yıllarda türkiye abd nin bir müttefikidir ve gerekli görülen komutanlar bir seminer gibi amerikaya veya başka bir nato ülkesine eğitime gönderilirdi. bu o şahsın bir isteği değil bir emirdir. ama tatlı su devrimcilerini ne derse odur tabi.
götlerini rusyaya dayamış ve bundan da utanmadan gurur duyan zihniyetlerin eleştirdiği adam. canlı bombaların eleştirdiği adam. teröristlerin eleştirdiği adam. kürtçülerin eleştirdiği adam. rus penisi yalamak isteyenlerin eleştirdiği adam. kısaca ''adam''.
-Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.
-Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz...
-Emirlere mutlak itaat lâzımdır. Laubali, gevşek, disiplinsiz, metotsuz kimselerle dâvamız yürümez. Her şeyde örnek olmak lâzımdır.
-Millî kalkınmamızı gerçekleştirmek, her Türk ferdini hür yapabilmek için Türk Milletini yeniden kurmak zorundayız. Vatandaşlarımız arasında parti, mezhep, ırk ve bölge farkı gözetmeksizin karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bağlar dokuyacağız.
-Başarı için muntazam plânlı çalışma yapmak lâzımdır. Son nefesimizi verinceye kadar çalışacağız.
-Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dâva başarıya ulaşamaz.
-Alınan görevleri yapmak ve yapıldığını takip etmek lâzımdır. Millet hayatında başarı devamlılığa bağlıdır.
-Kendinizi küçük görmeyiniz. Sizler büyük kuvvetsiniz. Vazifenizi hiçbir zaman unutmayınız. Kuvvet birliktir. Dâvamızın geleceği birliktedir. Birlik, beraberlik içinde olmaktır.
-Komünist sistemlerde halkın esaret altında oluşunun sebebi bir mülk sahibi olamamasıdır.
Hürriyetin tek garantisi mülkiyettir.
-Bizim savunduğumuz Dokuz Işık'çı sistemin hedefi Türk Milletinin her ferdini mülk sahibi yapmaktır.
-insanlık âleminin en şerefli bir ailesi Türk Milletidir. Dokuz Işık demek, Türk Ülküsü demektir.
-Türk töresi, Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır.
-Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.
-islâmiyeti ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir.
-Türkün en önemli vasfı teşkilâtçılığıdır.
-insanlar; yoksulluğa, açlığa, susuzluğa tahammül ederler. Fakat adaletsizliğe, hor görülmeye, aşağılanmaya ASLA müsaade, müsamaha etmezler.
-Ahlâkçılık anlayışımız, Türk Ahlâkı ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir.
-Türk töresinin bir diğer şartı da haddini bilmektir. Haddim bilmek... Ne kendinizi dev aynasında göreceksiniz. Herkese yukarıdan bakacaksınız, ne de kendinizi aşağıdan göreceksiniz, aşağıdan bakacaksınız.
-Türk Töresinin bir şartı da yüksek vazife duygusudur. Vazifeyi her ne pahasına olursa olsun yapmaktır. Diğer bir şart, toplum uğrunda her çeşit fedakârlığı yapmaktır. Millete hizmet yolunda şahsi menfaatlerden, şahsi zevklerden feragattir. Vazgeçmektir. Kişiler kendilerini millet için feda ederler. Türk Milleti'nin büyüklüğü böyle yükselecektir. Onu sizler yaşatacak, sizler yükselteceksiniz. Türk Töresinin en önemli bir gereği de sır saklamaktır. Sır saklamak...
-Bir fikre, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez
-TÜRKLÜK bedenimiz, islamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur.
-Fikir, iman, ülkü aşkı ... insanları güçlü yapan bunlardır.
-Türkçüler Günü olan 3 Mayıs (1944) büsbütün ayrı bir düşüncenin sonucudur. iç düşman olan, kılık değiştirerek milletin içine giren ve hükümetin gafletinden yararlanan komünizme karşı Türkçü gençlerin bir uyarma yürüyüşüdür.
-Milletler yabancı kuvvetlerin orduları ve diğer maddi güçleri tarafından yok edilmeden önce, manevi ve fikir güçleri tarafından esaret atına alınırlar. Böyle bir toplumun esir ve yok olması kesin hale gelir.
-Türk Devletinin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milletinin teminatı ve istikbali gençliktir.
-Türk aydınları için Batı'nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez.
-Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür.
-Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş.
-Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.
BUGÜN ANKARA'DA SOĞUK BiR RÜZGAR,
BUGÜN ANKARA'DA BEYAZ HÜZÜN VAR.
UMUDUMU YERE VURDU iLKBAHAR,
DÜŞLERiM ZEMHERiDE KALDI ARTIK,
GÜLÜŞLERiM GERiDE KALDI ARTIK...
16 yaşında ölümüne sebep olduğu onlarca vatansever gencin kanlarıyla adına dava dedikleri ve emperyalizmle işbirliğinde olan halk düşmanlığının lider kadrosunun görünen yüzüdür.
bu ülkenin gençleri vatan diyerek can verirken f.gülene sarılan da bu adamdır, ordu ile birlikte devrimci avına çıkan da.
o öldüğünde 16 yaşındaydım, bugün ölümünün 16. yılı ve hala değişen bir şey yok.
türk milliyetçiliğinin geçen yüzyılına adını yazdırmış ama türk milliyetçiliğinin adını mezar taşları dışında hiç bir yere yazamamış ülkücülüğün teorisyeni.
yaşarken türkiye 3 darbe gördü. ölümünün üzerinden henüz on altı yıl geçti ve uğruna yaşadığını iddia ettiği ülke bölünmek üzere. akil insanlar olduklarını iddia eden ülkücülüğün emanetçi kadroları uyurken, terörün sözüm ona akil kadroları bölünmenin yol haritasını çiziyor. türkiye ihanetten geçti, geçiyor; birileri için türkeş ölmedi yaşıyor.türklük can çekişirken türkeş ölmüş kalmış ne yazar.
ben 16 yıl sonra türklüğün ölümüne ağlamamanın derdindeyim, millet türkeş derdinde.