bi de şu "türkiye´yi kıskanma" muhabbetine girelim- hiçbi alman şirketiyle hiçbi türk şirketi duello edemez. şu anki ab ülkelerinin ab´den ayrılma isteğinin ardında da gene bu vardır, türkiye´yi geç, fransızlar da ispanyollar da alman şirketleriyle çiş yarıştıramıyolar, almanya´nın sınırsız ticaret haklarını kullanarak kendi ülkelerini ekonomik olarak esir alacağından korkuyolar, o yüzden de eu´da-ab´de- kalmak istemiyolar.
aklına gelen her alanda böyle bu. avrupa´nın en büyük havayolu şirketi lufthansa, avrupa´nın en büyük havalimanı şimdiye kadar heathrow du- londra- frankfurt´a iki yeni çok modern pist daha yaptılar, şimdi artık frankfurt- klm ile air france kendilerini lufthansa´ya yedirmemek için birleştiler.
lufthansa swissair ve alitalia´yı yuttu mesela.
araba endüstrisine girmiyiim, o konuda almanya´yla amerika bile çiş yarıştıramıyo.
adamların bugün yaptığı tankı amerika yapamıyo.
amerika savaş teknolojisinin bir kısmında- genellikle hava ve deniz konusunda- almanya´ dan daha iyi durumda. diger bütün konularda amerika bile almanya´yla aşık atamıyor, geçen yıl audi amerika´ da amerikan şirketlerinden daha fazla araba satmış,trump buna gıcık olduğu için alman mallarına ekstra vergi koymak istiyo, ama koyamıyo, çünkü amerika´da da üretilen bi sürü şeyde gene almanların parmağı varmış. ya da diğer avrupa ülkelerinin.
yani sonuçta almanya´nın türkiye´yi kıskandığı söylemi sadece bir akp yalanından ibarettir.
sakın türkiye´de yol yapıldı da almanya´da yapılmadı sanmayın. benim burada olduğum 19 yıl icinde ne hızlı tren hatları yapıldı, ne köprüler yapıldı.
Almanların düşünce yapısı şudur;
"Bir Alman Nasıl güvende olur? Yaptığımız ve ürettiğimiz ürünler ile bir Almanın hayatını ne kadar korumaya alabiliriz?"
Bir de Türkiye'ye bakalım;
"80 milyon tane denek var, yap gitsin."
ikinci dünya savaşı sonrası modern almanya sanayimizi oluşturmamızı sağlayan en önemli partner ülkedir. Diğeri fransa'dır. Ki bu iki ülke olmasa ab olmaz bilğidiniz gibi. Refahı gece gündüz çalışarak üretip diğer ab ülkelerine ve adaylarına destekleme fonları adı altında bunu dağıtırlar. Kıta Avrupa'sının refahı bu devletler için çok önemlidir. Neyse uzatmayayım bu iki ülkeye karşı siyaseten dik durmak önemlidir belki ama dikleşmek çok tehlikelidir! Bilmeliyiz ki ülkemizin refahı ne zaman bunların suyundan gittik gözle görülür bir şekilde artmıştır(inşaat ile gerçek refah yükselmez). ne ortasya, ne rusya, ne abd ne de ortadoğu bize ab'nin sağladığı desteği sağlamamıştır/sağlayamaz/sağlamaz. Bu bir realitedir. O nedenle ülkemizi yönetenler çok dikkatli davranmalı.
Buranın dönek havası hicbir yerde yoktur. Kışı kış değil yazı yaz deģil. Sabah tişörtle çıkarsınız akşam mont giymedim diye kendinize söversiniz. Siz düşünün.
cümle kurarken arada boşluk bırakmayan insanlar yüzünden sanki 1000 harflik bir kelime söylüyorlarmış hissi veren dile sahip ülke.
hususi yapıyorlar.
ben anlamayayım diye.
eniştem 50 euroya araba aldı lan. ufak tefek bişi ama kendisi tamirci olduğu için adam eder arabayı. 200tlye burda polodan bi gömlek alamıyorsun amınakoyim. o araba burda olsa en az 20bin eğer yalvarırsan. ülke kendi vatandaşını siken insan dolu.
yaşamakta olduğum ülke. buranın en önemli özelliği burada her yerde herşey var, o yüzden kimse bulunduğu yeri terkedip berlin´e ya da hamburg´a gitmek istemez. çünkü istediğin herşey her yerde mevcut. standard yüksek.
yani en zikindirik alman futbol takımıyla türkiye´ nin en şatafatlı futbol takımı maç yapsa, standardizasyon konusu yüzünden görülecektir ki, o iddiasız alman takımı türk takımına kök söktürecektir.
her şehrin, senfoni orkkestrası, tiyatrosu, balesi var. her şehirde kütüphane var, spor salonu var, havuz var. her yerde metro, otobüs ağı tramway ağı var. bugün nürnberg gibi almanya´nın en iddiasız şehirlerinden birindeki metro ağı türkiye başkentindeki kadar gelişmiş.
köln, hamburg, düsseldorf, berlin, münih, stuttgart, her bakımdan kendi başına gelişimini tamamlamış oturmuş sehirler.
yani- herşeyin başı standard.
almanya´nın demiryolu ağını inceleyiniz, götü düşürürsünüz. aynı onun gibi almanya´da münih´ten hamburg´a bisikkletle seyahat edersin, sırf buna hizmet eden yüzlerce otel var. salaklar, eski demiryollarının geçtiği yerleri- trenler çok sarp rampalar çıkamadıkları için, o hatları kapatırlarken akıllılık edip o hatları bisiklet yolu yapmışlar. öyle çok adamı osurtan rampalar çıkıp inmeden, güzel bisiklet turları yapabilirsin almanya´da. öyle kıytırık diil bayaa, 400-500 km lik büyük turlar.
bisiklet almanya´da bir "taşıt aracıdır". Her şehirde her yerden her yere bisikletle gidebilirsin. tren garlarındaki bisiklet park yerlerine yığılmış binlerce bisiklet bunun kanıtıdır. benim de 3 adet bisikletim var, ikisi başka şehirlerde, tren garında. buradan tren garına bisikletle gidip, oraya o bisikleti bağlayıp, diğer şehre trenle gidiyorum, orada trenden inip oradaki bisikletime atlayıp gideceğim yere gidiyorum. bunu burada yapan adam çok.
almanya bi de dürüst. bazen arabayı açık falan unutuyorum, hiçbi şey olmuyo. annem buraya bi geldiğinde bişey boyamak için boya almıştık- kadın boyayı açınca, ben hayatımda böyle bi boya görmedim, demek ki bizi hayatımız boyunca kkazıklamışlar, demişti.
yani almanya ve almanlar oldukça dürüsttürler. her konuda.
yabancilara karsi olan nefret 2017 hala devam etmektedir.. ülkede Nazilerin yeniden güclenmesi ve konserler bile gerceklesiyor. (bkz. https://www.uludagsozluk....k/themar-da-nazi-konseri/ )
Maalesef hosgörü ve nezaket cok az bulunmaktadir. heleki söz konusu isyerleri olsun.. okumus insanlar bile FARKLI yani yabanci olduklari icin genelde is görüsmesine cagrilmiyor bile!
yakinda secimler var... ve suan HER PARTI MÜLTECILERE VE ALMANYADA YASAYAN YABANCILARA yükleniyorlar.
AFD, CDU, SPD.. hicbirinin birbirinden farki yok..
zaten kötü olanda su ki politikacilarin genelde büyük firmalar ne diyorsa onu yapmlari (volkswagen)
iğne yere düşse duyulan, sessiz sedasız bir köy olan gönnheim da korna sesleri ile bir konvoy geçti bugün.
dışarı çıktım. düğün konvoyu.
yan evde oturan yaşlı kadın türklerden sonra böyle oldu dedi.
bi gülesim geldi.
sonra düşündüm.
ulan dünyaya tanıttığımız özelliğe bak.