çok da sikimdeydi yanıtını komşudan karşı ödemeli olarak alan milletin mektubudur.
Ha bunun yanından "iyi ayar vermiş tembel yunanlılara" diye çıkışanları gördüm, 13 sene evvel bizim ülkede 39 yaşında emekli olabilen insanların varlığı, boş dersleri sevmemiz, yiyip içip yatmak, yan gelip yatmak gibi zevklerimizin olduğu gerçeği bilmem bir şey hatırlatıyor mu bu gençliğe?
tam da alman tarzi bir elestiridir. böyle donuk bir yüz ifadesiyle gözünün icine bakip, dan diye suratinin ortasina söyleyiverirler lafi dolandirmadan.
ha yunanistan'a pis kaka diyoruz da, acaba biz nasil bir ayar yerdik avrupa birliginde olsaydik o da ayri tabi..
wto'nun, sınırları ticarette kaldırması itibari ile hiç bir numarası kalmayacak olan bomboş bir konfederasyon avrupa birliği. aynı zamanda almayan-fransa projesi sadece. bu durumda ayakta kalması için almanyanın ödeme yapması gayet normal aslında. almanların da bunu yedirememesi kadar
yunanistanın tarihine bakarsanız sürekli bir yardım görürsünüz, kendi kanlarıyla 1 karış toprak bile kazanamamışlardır.
şimdide iflas ettiler çok da üzülmedim. dilenci durumuna düştüler, bize baktım şükrettim.
eşşek gibi çalışıyoruz,
sizin gibi gtünde tembellikten pire uçuşan uyuzları beslemek zorunda değiliz diyorlar medenice, lakin komşu laf anlamaz, biz ne kıbrısta ne de ege sorununda seksen senedir laf anlatamadık.
komşu kötekten anlar.
hemde çok iyi anlar.
yazık almanlar bunu bilmiyor.
Yunanistan'ın sütten çıkmış ak kaşık olmadığı konusunda neredeyse tüm dünya hemfikir. Evet, yunan toplumu, akdeniz kültürünün verdiği bir tembelliğe sahip bunun yanında, ülke sanayileşmiş bir ülke olmadan gelişmiş ülke olarak anılmaya başlanmıştı tüm dünyada. Oysa yunanistan'ın üretiminin 3'te 2'si, hizmet ve tarım sektörüne aittir. Bu yüzdendir ki, yunanistan gelişmiş bir ekonomi olarak nitelendirilemezken, bunu başarıyormuş gibi bir havaya büründürülmüştür.
Almanya ise en az Yunanistan kadar suçludur. Almanya, Yunanistan gibi ülkeleri önce birliğe sonra para birliğine alarak, bu tür ülkelere önceleri kredi açarak kendine bağımlı hale getirmiştir. Çünkü Yunanistan gibi ülkeler, ithalat eğilimi yüksek ülkelerdir. Bu ülkeleri para birliğine aldıktan sonra, büyük oranda kendisine bakan euro'nun kaderini de eline alarak bu ülkelerin bugüne sürüklenmesinde etkili olmuştur. Almanya bugün ihracat devi olarak biliniyorsa, bunu küçük ülkelerden aldığı işçilere ve o ülkelere sattığı mallara büyük ölçüde borçludur. Yoksa Çin gibi emek ücreti mevhumu olmayan bir ülkeye nasıl başedebilirdi ?
Yunanistan bir zamanlar avrupanın şımarık çocuğuydu ancak o imajı galiba eskilerde kaldı. Yunanistan artık dünyanın sevilmeyen kötü çocuğu. Ah ne üzüldüm ne üzüldüm yunanlılara.
almanlar dünya sahnesine çıkmaya başladıkları andan itibaren çalışarak kendilerine bir yer edinmişlerdir. evet zamanında savaşarak sömürge elde etmeye çalışmışlar fakat bu pastanın ucundan, belki biraz kremasından kendilerine tattırılmış tadı damaklarında bırakılmıştır. ikinci dünya savaşı ise almanlar için dönüm noktası olmuştur. yine çalışarak çok çalışarak geldikleri seviye ile dünyayı ele geçirmeye çalışmışlar, ufak stratejik hatalar yüzünden tarih sahnesinden silinme noktasına gelmişlerdir. ve yine aynı senaryo. günde iki patates benzetmesiyle dünyaya anlatılan çalışıp çabalayıp, iki kuruşun üstüne üç kuruş daha koyup yine büyümüşler ve almanya olmuşlardır. son darbeyi s.s.c.b nin ellerinde kimliklerinden uzaklaştırarak ekmek elden su gölden sistemine ayak uyduran doğu almanya ile birleşmesinden almışlar yine de ufak bir sarsıntıdan ötesini hissetmemişlerdir. yani hala abi bu ülke yıkılmaz dendiğinde sert, katı duruşuyla dimağınıza belkide ilk önce almanya gelir.
yunanistan ise dünya tarihinin en önemli miraslarını sahiplenerek, abilerinin ablalarının yardımıyla daha öncede içinde yaşadıkları ülkede oldukları gibi akdeniz ülkesi kıvamını çağlar öncesinde yakalamış, siesta havasında mirasyedi gurebası edasıyla var oldurulmuş, o sıcak vıcık vıcık olmuş sistemlerini yeni varoldukları sistemin içine de yedirebilmiş, neredeyse babasından harçlık isteyen haylaz vefasız bir de şerefsiz çocuk gibi topraklarını (her ne yolla elde ettiyse de) satarak borçtan kurtulacak çözüm yolları arayabilen bir insan topluluğudur.
almanlar bu sefer boş konuşmamışlar, karşılarındaki millete hainlik yapmamışlar, kendilerine bu kadar elzem zararlar veren bir ülke dahi olsa yanlarındaki onları kırmamışlar.
ibret alalım almanya ve yunanistanın sevimli itiş kakışını değil iki milletin değerlerini ortaya koyup gelmemiz gereken, görmemiz gereken,yaypıp yapmamamız gerekenleri...
o degil de haci, almanya (ozellikle nrw) bugun, bir alarmla, birkac saat icinde savas vaziyetine gecebilecek yeterliliktedir.
aldanilmasin o yemyesil cografyaya..
dünya da ekonomik bir harp vardir. almanya bu harbin icerisinde cepheleri olan bir ülkedir. savasi kazanacaksa, buna bir karsilik ister, bu yazi yunan basbakanini köseye sikistirmak amacli olarak dizaynlanmis bir yazidir.
dogrudur, almanya büyük ihtimalle yunanistan´a koltuk cikacak, ancak buna karsilik yunanistan´dan "bir güzellik" istiyor, bu sekil bir "güzelligi" de yunanistan vermek istemiyor. o zaman almanlar da "o zaman batsinlar munagoyiim" havalarina giriyorlar.
almanya yunanistan´i süpermarket zincirleriyle, bankalariyla sunuyla bunuyla zaten neredeyse ele gecirmis bir vaziyette. ama simdi mesela "sirketlerinden daha az vergi alinmasindan" alman vatandaslarina ucuza tatil imkani sunulmasina kadar bircok secenegi istemisler, gayriresmi bir sekilde, yunanistan da "ya zaten sizin kucaginizda oturuyoruz, daha ne istiyorsunuz" demis...
bana sorarsan, iki tarafta hakli... bir taraf ezik vaziyetteyken batmis, almanya da "düsene bir tekme daha atmak" istiyor. olay bu. diger tarafta zaten olaya bastan hakim. düsünsene yunanistan in ilaclarinin yüzde 95 ini yunanistan a almanya satiyormus. yani herifler ilac satmayi biraksa, yunanistan hastanelerindeki adamlar ölür...yunanlilar ab falan ayagina iplerini almanya ya birakmislar...
adam ister tabii...var, endüstri var, ilac var, araba var, lokomotif var, hersey var...istese olympic havayollarini bizim üzerimize yapiver, de der. ele gecirmek bu iste... ekonomik harp bu iste.
iste türkiye nasil "kendini pazarlamaya" calisiyorsa, bak iste, yunanistan kendini cok güzel "pazarlamis"... iste kendini bu kadar pazarladiktan sonra bir de batarsan, adamlar hakli olarak "eeee...bize artik bi güzellik yaparsiniz herhalde" derler.
iste bu olaylara bakip da ders almak lazim. o mektup konusuna gelince ; taktik o...yunanistan i iyice köseye sikistirmak istiyorlar, bir de sanki hakliymis gibi gösteriyorlar kendilerini...halbuki fransa, almanya biraz da ingiltere, bolca abd olmasa, yunanistan zaten yok...yunanlilarin en iyi opsiyonlari almanya, mesela abd´yle askeri falan olaylari var, onlara gitseler, abd onlardan "bize üs ver ,asker besleme yunanistanda" der diye korkuyorlar...iste...sonucta ülkeni fazla pazarlamiycaksin....sonra kucaktan kucaga gezersin...
hassiktir demek istediğim yazı, işizlik almış başını gidiyor, süper olmuş 1,40euro bunun 85 centi devlete gidiyor, hala doğu almanya için ek vergi ödeniyor. almanya ilk önce kendi ekonomisine baksin.
Alman yazılı basını oldukça entelektüel bir guruptur. Kasıtlı çarpıtmalarını saymayacak olursan kullandıkları dil, araştırma yöntemleri ve vurucu sloganları ile tebriki hak ediyorlar. tıpkı bu mektupta olduğu gibi.
yunanistan gibi bir ülkeyi aşağılayan. "iyilik yaptık öyleyse sizi ezebiliriz." demeye çalışan nahoş yazı.
avrupa ülkelerinin hala sömürgeci zihniyeti sergilediğinin en büyük örneği. terbiyesizlik.