kaderin ne olduğunu bilmemekten kaynaklanan durumdur.
kader, çoğu insanın sandığı gibi, bir insanın tüm hayatının, yaşayacaklarının, yapacaklarının önceden belirlenmiş olması durumu değildir.
bir örnek üzerinden açıklamak gerekirse,
hani bulmaca gazetelerinde, çoğunlukla çocuklara yönelik olanlarda, labirentten çıkma bulmacaları vardır. bu labirentin bir giriş, birden çok çıkışı vardır. giriş doğum, çıkış ölümdür. siz kendi belirlediğiniz bir yoldan doğru çıkışı bulmaya çalışırsınız. işte insan hayatı da böyledir. o labirentin tamamı sizin kaderinizdir. allah o labirente tepeden bakan varlıktır. gideceğiniz yolu siz seçersiniz. seçtiğiniz yolun sonunda nelerle karşılaşacağınızı, o yolun hangi yollara ayrılacağını allah bilir. ama seçim, sizindir. her türlü o labirentten çıkacaksınızdır. ama bunun ne şekilde olacağı, tamamen size bağlıdır.
işte allah, insanları kaderlerine göre değil, o kaderi yaşarken seçtikleri yola göre yargılayacaktır.
en çok kafaya takılan sorulardan biridir.
bir şeyi önce tüm yetenekleri ve belirlediğin özelliklerle yaratıyorsun.
sonra başka özellikleri ve yetenekleri olan diğerlerini yaratıyorsun.
sonra dünya ya gönderip bir imtihana sokuyorsun.
imtihanı geçenler cennete geçemeyenler cehenneme gidiyor.
imtihanı geçebilecek yetenekler, azim, kişilik, zeka, sabır, irade(cüz-i vs), nefis vs. vs. zaten baştan yaratılırken belli.
doğduğun çevre,ailen,doğduğun ülke vs. senin seçimin değil ve seni bir yaşa kadar şekillendiriyorlar.
yani aslında kimlerin imtihanı geçeceği baştan belli.ayrıca (bkz: kader) diye bir şey de var. yani herşey nasıl olacak baştan belli.
kaderini değiştiremiyorsun.peki o zaman bu imtihan ne kadar adil?
cüz-i irade deniyor, o da sonuçta herkeste baştan belirlenmiş.bende az, sende çok.
çıkamadım işin içinden.açmaz var. kurban mıyım?
edit: bir kafa karışıklığı var kimsenin inancına vs. kötü söz yok. farklı bir inanç var sadece.
edit: labirentte ne yöne gidileceğine karar veren mekanizma nedir? kişiden kişiye karar farklı ise alt yapıda farklıdır.
bu alt yapı da yaratılışta verildi ise o zaman kimse yaptığından sorumlu olamaz.kaldı ki allah her şeyi biliyorsa
benim yanlış yola gireceğimi de biliyordur.
yaratılan kulları imtihan etmek kadar doğal bir şey yoktur aslolan ise bizim neden yaratıldığımızdır. neden var olduk? insan denen varlık neden var? bu soruya cevap bulduğumuz gün zaten imtihanın gerekli olduğunu anlayacağız ama şu ana kadar kimsenin bu soruya cevap verebildiğine rastlamadım.
kader konusunda ise şöyle diyebiliriz ; her şey insanoğlunun elindedir. bugün sizin beyninize girip komut verilemiyorsa bu her konuda tamamen bağımsız olduğunuzu gösterir yani kader zaten sizin elinizde. allah ise yalnızca bizim yaşadıklarımızı veya yaşayacaklarımızı önceden bilir. müdahale etmez. müdahale etseydi bizim var olmamız mantıksız olurdu.**
bir insanın kendisi ile tavla oynaması gibi bir şeydir, istediğin zarı atma yeteneğine sahip olduğunda mutlaka bir tarafı kayırmak gerekir.
tüm insanlar eşit donanımda yaratılıp eşit şansa ve imkanlara sahip olurlarsa ya herkes geçer ya herkes çakar.
farklı yaratılırlar ve farklı şanslara sahip olurlarsa da adil olmaz, sorumlu olmazlar.
sorun imtihan edilmeyi isteyip istememe değildir. imtihanın şartlarıdır.
örneğin bendeki bu kuşkucu akıl-zeka olmasa ben çok dindar biri olup cenneti-ebedi hayatı garanti altına almış olabilirdim.
şimdi öleceğim ve her şey bitecek diye düşünüyorum. bu benim suçum mudur, benim eksikliğim midir?
edit: kaderle ilgili doğrudan bir şey yok. sadece kader diye bir şey de var denmiştir.