Bu işaretleri akılsız bir insan dağlarda, taşlarda görür, görmek ister. Herhangi birisi ise, yaşamın mükemmelliğinden dem vurur. Bilmez ki görebildikleri içinde mükemmelini yaratır. Bilmez ki Dünya dan başka memleket bulsun başka mükemmellik. Anlam veremez yaşama, evrende olanlara, görür yorumlar fakat korkar ölümden. inanır bu yüzden yaratıcıya. Farkedemez bir süre sonra kendi yarattığı kendine hakim olur. Farkedemez yarattığı saçmalığı, çelişkiyi, dağda taşta arapça isimler görür, gece karanlıkta perdenin oynayışını yaratıklara benzetir metafizik aklıyla. Kanıt arar durur. Araması gerekir, çünkü olmaması bünye için çok daha korkutucudur, rahatlatır kafasını bünyesini yaşam vaatleriyle, rahat ama boş yaşayıp ölür bu bünyeler. fotoğrafı çekilmiş yazılar, cin, hayalet resimleri kadar saçmadır. bilimsel çalışmalara engel olan, yinede yaratıcının kanıtını bilimle açıklamaya çalışarak geçirilmiş ömür bırakılır geride. Metafizik aklın ürettiği, kendini çok fazla inandırıp olmayanı, olmuş yapan insan ürünleridir tüm bu saçma kanıtlar.
daha bir sıtma virüsüyle bile başa çıkamayıp sırf bu sebepten her yıl ölen milyonlarca çocuğu düşününce hiç var olmadığına aklen fikren vicdanen kanaat getirdiğim işaretlerdir.hayat rastlantıdır kaostur bunu bilir bunu söylerim.
olur olmadık onlarca videonun, fotoğrafın ve benzeri neşriyatın bir kenarına "işte! bunu görüp de hala allahın varlığını inkar edenler var" şeklinde bir yorum eklemek suretiyle afişe edilmesini sağlayan ve ardından "bunu da mı oraya bağladın allah kahretmesin seni.. aha, allah dedim.. var demek ki allah.." cevabının verilmesine neden olan işaretlerdir.
allah'a zaten inanıyordum da artık daha bi inanıyorum; senin varlığından ötürü..
allah'ın varlığına kanıt olduğu iddia edilen şeyler sayılırken göz önünde tutulması gereken bir durum var. genel olarak yaratıcı üstün güç(ler) için kullanılan isim tanrı'dır. allah, spesifik olarak islam dininin (bu inanca göre tek ve benzersiz) tanrısı, kuran'ı göndermiş, muhammed'i peygamber seçmiş tanrının ismidir. yaşamak, evren vs. bunlar gören gözler için allah'ın kanıtıdır deniyor ya, hadi diyelim bir yaratıcı olmadan bunların olamayacağını kabul ettik, pekiyi bu yaratıcının kuran'ı göndermiş, muhammed'i peygamber seçmiş allah olduğunu nereden bilelim? o da olabilir, zeus da, uçan spagetti canavarı da. spesifik olarak allah'ın varlığına kanıt bekliyoruz sizden.
sayfalarca sürmemesi gereken kanıttır. eğer şu an herhangi bir varlık/oluşum varsa o allahtır. hiçbir şey allahtan ayrı olamaz. ve etrafınızda bir sürü varlık olduğunu görüyorsunuz şu an, işte size kanıt. eğer kendinizin var olmadığını iddia ediyorsanız o ayrı tabi. *
soyut olan her seydir.maddenin otesini dusunebiliyorsak bundan daha buyuk bir kanit aramaya gerek yoktur.dun yasadiginiz bir seyi dusunce yoluyla hatirlayip gozunuzun onune getirebilmeniz ya da hep gitmek istediginiz adayi hayal edebilmeniz adi ne olursa olsun ilahi bir varligin kanitidir.
varlığını da yokluğunu da maddi birşeyle ispatlak mümkün değildir. inanç meselesidir, manevi birşeydir. yani kişinin vicdanına kalmış birşeydir. allah'ı kanıtlamaya çalışmak boşa çaba harcamaktır, fazla kafa yorulmamalıdır.
kuran daki zariyat suresinin 7.ayetidir. bu ayet "ici yollarla dolu göge andolsun ki..." seklinde basit görünen bir kuran ayetidir.
el hubuk- habeke- arapca da "örmek" demektir. buradaki kullanimi "yollarin örülmesi" yani "örülmüs yollar" anlamina gelmelidir. yollarin örülmesi... örgü nasil bir seydir ? yünler birbirlerinin üstünden altindan sagindan solundan gecerler, ama carpismazlar.
bu örülmüs yollar yörüngelerden baska birsey olamaz.
buradaki enterasanliklar saymakla bitmez. bir kere 1400 yil önce ne gezegenlerin hareket halinde oldugu biliniyordu, ne de gezegenler biliniyordu. "yoldan" bahsedebilmek icin, nesnelerin hareket halinde oldugunu bilmen lazim. bunu 1400 yil önce yasamis bir adam bilemez. galile bile sadece dünyanin döndügünü biliyordu, dünyanin hareket halinde oldugunu, biz cok daha sonra kesfettik.
yollar... yol degil de yollar...cogul yani...yollar...bu ayeti gönderen "mercii" nin yolu olmasi gereken nesnelerin birden fazla oldugunu bilmesi gerekir. bir de bunun "örgü" benzeri birbirlerinin icinden gecen rotalar izledigini bilmesi gerekir. birbirlerinin icinden gecen mesela günes ve ayin o zamanki görünüse göre rotasi kesinlikle habeke- yani örgü- seklinde degildi. bu ayetin gözlemlerle olusturulmus olmasi mümkün degildir. bu ayeti gönderebilmen icin bir sürü yörüngeyi gözünün önüne getirebilmen, ve bu yörüngelerin "örgüye" benzediklerini görüyor olman gerekir -ki böyle bir ayet gönderebilesin. yoksa adamlarin arap cöllerinde hareket ahlinde gördükleri iki sey ay ve günesten ibarettir, ve bunlarin "yollari" da tamamen farklidir. orada örgü yoktur... ama kuran´da var, nasil oluyor bu is?...
sonra göge bakiyorsun....yol mol yok...hangi yoldan bahsediyor acaba bu ayet- demez misin sen olsan?...ama bahsediyor iste... bir de gezegenlerin kendilerinden degil de, yollarindan bahsediyor... yani indirekt olarak hepsinin hareket halinde oldugunu söylüyor. mesela arap cölündeki adam yildizlari duruyor, görüyor. kendisini de duruyor görüyor, onun gördügü hareketi sadece günes ve ay gerceklestiriyor. onlarin da zamanlamalari farkli. kesisme "örüsme" yok.
evrendeki hareketi ve yörüngeleri bu sekilde betimleyen kuran ayeti, kuran´in insan yapisi olmadigina delildir. bu ayet tek bir cümle icerisinde, o zaman icin bilinmesi imkansiz bircok seyi ortaya koyuyor.