allah ın varlığının ispatı

    196.
  1. kuran daki zariyat suresinin 7.ayetidir. bu ayet "ici yollarla dolu göge andolsun ki..." seklinde basit görünen bir kuran ayetidir.

    el hubuk- habeke- arapca da "örmek" demektir. buradaki kullanimi "yollarin örülmesi" yani "örülmüs yollar" anlamina gelmelidir. yollarin örülmesi... örgü nasil bir seydir ? yünler birbirlerinin üstünden altindan sagindan solundan gecerler, ama carpismazlar.

    bu örülmüs yollar yörüngelerden baska birsey olamaz.

    buradaki enterasanliklar saymakla bitmez. bir kere 1400 yil önce ne gezegenlerin hareket halinde oldugu biliniyordu, ne de gezegenler biliniyordu. "yoldan" bahsedebilmek icin, nesnelerin hareket halinde oldugunu bilmen lazim. bunu 1400 yil önce yasamis bir adam bilemez. galile bile sadece dünyanin döndügünü biliyordu, dünyanin hareket halinde oldugunu, biz cok daha sonra kesfettik.

    yollar... yol degil de yollar...cogul yani...yollar...bu ayeti gönderen "mercii" nin yolu olmasi gereken nesnelerin birden fazla oldugunu bilmesi gerekir. bir de bunun "örgü" benzeri birbirlerinin icinden gecen rotalar izledigini bilmesi gerekir. birbirlerinin icinden gecen mesela günes ve ayin o zamanki görünüse göre rotasi kesinlikle habeke- yani örgü- seklinde degildi. bu ayetin gözlemlerle olusturulmus olmasi mümkün degildir. bu ayeti gönderebilmen icin bir sürü yörüngeyi gözünün önüne getirebilmen, ve bu yörüngelerin "örgüye" benzediklerini görüyor olman gerekir -ki böyle bir ayet gönderebilesin. yoksa adamlarin arap cöllerinde hareket ahlinde gördükleri iki sey ay ve günesten ibarettir, ve bunlarin "yollari" da tamamen farklidir. orada örgü yoktur... ama kuran´da var, nasil oluyor bu is?...

    sonra göge bakiyorsun....yol mol yok...hangi yoldan bahsediyor acaba bu ayet- demez misin sen olsan?...ama bahsediyor iste... bir de gezegenlerin kendilerinden degil de, yollarindan bahsediyor... yani indirekt olarak hepsinin hareket halinde oldugunu söylüyor. mesela arap cölündeki adam yildizlari duruyor, görüyor. kendisini de duruyor görüyor, onun gördügü hareketi sadece günes ve ay gerceklestiriyor. onlarin da zamanlamalari farkli. kesisme "örüsme" yok.

    evrendeki hareketi ve yörüngeleri bu sekilde betimleyen kuran ayeti, kuran´in insan yapisi olmadigina delildir. bu ayet tek bir cümle icerisinde, o zaman icin bilinmesi imkansiz bircok seyi ortaya koyuyor.
    51 ...
  2. 60.
  3. Kimsenin dini değerleri karalama hakkı yoktur.
    Kimse toplumun inandığı değerlerin önderine yalancı diyip aşağılayamaz. inanmıyorsan inananlara saygı duy.
    Bakın küfrü hakeden birilerine küfretmeden güzelce duygularımı belirttim değil mi?
    28 ...
  4. 10.
  5. aslinda su soylenebilir, semavi dinler teknoloji yokken ortaya cikti nerdeyse hic ilizyon teknolojisi yokken binlerce insan yaraticiya inandirilabildi oysa simdi teknoloji ve bilim de dahil insanlari kandirma konusunda daha da elverisliyken nasil olur da hz muhammed mustafa nin dedigi gibi kendisinden sonra ne hz isa ne hz musa ne de kendisi gibi bir peygamber ve bir din cikmadi? bu apacik kanittir. eger bu insanlarin kendi uydurmalari olsaydi kesinlikle devam ederdi ve yahudilerden bi petlygamber cikardi. daha iyi senaryosu olurdu daha saglam mucizeleri olurdu telnoloji yardimiyla. ama olmadi. olmayacak. ahir zaman geldi ve artik tek yol inandiktan sonra gormek. gordukten sonra inanma devri gecti. inanmayan gene inanmasin ben tebligimi yaptim.
    21 ...
  6. 84.
  7. haram lokmanın geldiği gibi gitmesi.
    14 ...
  8. 64.
  9. acaip iş
    meniden bu şekle gelen insanın
    sorduğu soruya bak.
    hadi aleme bakamıyorsun
    kendine bak.
    15 ...
  10. 198.
  11. 9.
  12. evrim teorisinin yalan olduğunu, alemi bir yaratıcının yoktan var ettiğini bize bildiren soyut ve somut kavramlardır.

    soyutu siz elmayanaklı yazarlara bırakarak hemen somut bir örnek vermek istiyorum: (bkz: bülent arınç)
    şöyle ki, canlıların doğal seçilim yoluyla şimdiye kadar çoktan mükemmel organizmalara dönüşebileceğini düşünürsek ve hali hazırda bu örneğe bakıp bunun aksini görebiliyorsak, nihayetinde söylenecek tek şey evrim kuramının tam bir palavra olduğudur.
    günümüzde bülent arınç var ise evrim yoktur bence.
    17 ...
  13. 69.
  14. carl sagan ın bir cümlesi vardı " kanıtın yokluğu yokluğun kanıtı değildir" .
    10 ...
  15. 2.
  16. 126.
  17. anca kulaktan kulağa yayılan işaretlerdir bunlar.

    lisedeyken gittiğim fethullahçı dershanede kandil günleri rehberlik öğretmeni her öğrencisini yemeğe davet ederdi. yemekten sonra ise çeşitli dini sohbetler, mucizevi hikayeler ve tabiki kapanış olarak toplu namaz kılınan aktiviteler vardı.

    işte en çok burada duydum bu hikayeleri. en çok da burada anlayamadım insanları yanacan diye korkutarak allah'a inanmalarını sağlamanın ne kazandıracağını?

    bir de şu olay var ki bunu hiç anlamıyorum. hiçbirşeyin kendi kendine var olamayacağını düşünürken bir yaratıcının kendi kendine var olması nasıl açıklanabilir? bu soruyu ilgili arkadaşlara sorduğum zaman "ama ona bir kere inanman, sorgulamaman lazım" cevabını neden alıyorum?

    bu insanlar öylesine çelişkiye düşüyorlar ki benim aklım bunları alamıyor. bir insan çıkıyor kuran'dan matematik hesabıyla kendince birşeyler bularak dünyevi kanıt diye gösteriyor. ilahıyatçılar da buna "kuran matematik kitabı değildir, anlatmak istediklerine odaklanmak gerekir" diyor. buraya kadar güzel. ama aynı adam daha sonra kuran'da geçen "biz iki suyu birbirinden ayırdık" sözünü "bak burada cebelitarık kastediliyor, yüzyıllar öncesinden nasıl da söylenmiş" diyerek dünyevi hale getiriyor.

    iyi de odaklanmaya ne oldu? insanların sürekli mucize aramasının nedeni nedir?. ve bu insanların allah'a gerçekten inandığına da inanmıyorum. bu korkudan başka birşey değil. böğüren bir aslanın allah dediğine inanan, yamulmuş ağaca namaz kılıyor diyen insanlar inancı sağlam olmayan ve kendini inandırabilmek adına kanıt arayan insanlardır.

    eğer ortada dini bir kitap varsa, insan bu kitabı kendisi okuyup anlamalıdır. bunun da tek bir yolu vardır, arapça öğrenip okumak. türkçe okunan kuran sadece bir insanın kendine göre çevirisi ve yorumudur, bu yüzden aslının yerini tutamaz.

    ve yine eğer bu kitap insanlığa gönderildiyse, yani bana gönderdildiyse, ve bana akıl ile düşünme yeteneği verildiyse, bu kitabı ve anlattıklarını anlamak için bir aracıya ihtiyaç duymamalıyım. bir ilahıyatçıya "hocam şurada ne anlatmak istemiş?" diye sormamalıyım. ben sanmıyorum kuran'ın aracı insanların çevirisine ve yorumuna ihtiyacı olduğunu.

    bir inançla bir gerçeği karşılaştırmak elmayla armutu toplamak gibi birşey. allah'ın varlığının bir kanıtı yok, olsaydı bugün camiler dolup taşardı. o yüzden boşa kürek çekmeye bir son vermek en iyisi.
    12 ...
© 2025 uludağ sözlük