tanrının varlığı bir iddiadan ibaret olduğu için gösterilemeyecek olan kanıttır.
sen allah var diye iddia edersen bende uçan spagetti canavarı var derim ve gerçek tanrı bu derim. herşeyi bu yarattı derim. en az senin kadar haklı olurum bu durumda. bana saçmalama diyemezsin bile.
gökyüzü, yer yüzü, bulutlar, güneş, gezegenler hepsi birer kanıt.
bunları hiç bir insani güç ya da başka bir canlı yaratamaz. sonsuz bir evren milyonlarca gezegen böyle mükemmel bi sistem varken daha hangi kanıtı ararsın. adına ister allah de ister tanrı ya da başka bir şey adı ne olursa olsun bir yaratan var.
zamane çocuklarının imansız, gayesiz, "ateyiz" oluşlarının doğurdu soru cümlesi.
bu kişiler genelde geniş otlaklarda yayılıp, duygusuz kişiliksiz olarak hayatlarına devam ederler.
gelecekte bazı şeylerin farkında olacak olmalarına rağmen muhtemelen kendilerini kurtaramayacak insanlar...
aslinda su soylenebilir, semavi dinler teknoloji yokken ortaya cikti nerdeyse hic ilizyon teknolojisi yokken binlerce insan yaraticiya inandirilabildi oysa simdi teknoloji ve bilim de dahil insanlari kandirma konusunda daha da elverisliyken nasil olur da hz muhammed mustafa nin dedigi gibi kendisinden sonra ne hz isa ne hz musa ne de kendisi gibi bir peygamber ve bir din cikmadi? bu apacik kanittir. eger bu insanlarin kendi uydurmalari olsaydi kesinlikle devam ederdi ve yahudilerden bi petlygamber cikardi. daha iyi senaryosu olurdu daha saglam mucizeleri olurdu telnoloji yardimiyla. ama olmadi. olmayacak. ahir zaman geldi ve artik tek yol inandiktan sonra gormek. gordukten sonra inanma devri gecti. inanmayan gene inanmasin ben tebligimi yaptim.
Evrenin genişlemesidir.Bu kesinlikle yeterli bir kanıt. Öncelikle belirteyim evrenin genişlediğini tüm bilim camiası kabul ediyo. Peki evren nerede,neyin içinde? Bir şeyin içinde değil. Peki nerede genişliyo? Genişlemesi için bir ortama ihtiyaç yok mu? Var. Demek ki aslında evren sürekli genişlemiyo,sürekli yaratılıyo. Yani evren varlığını eklemeli şekilde sürdürüyo. biz de elde ettiğimiz verilerle evrenin genişlediği kanısına varıyoruz. Umarım anlatmaya çalıştığım şeyi açıklayabilmişimdir.
somut kanıt kutsal kitaplardır, çünkü tanrının varlığından ilk olarak orada bahsedilmiştir. mesela don kişot da bir kitap ama kitabı okuduğun zaman don kişot'un yaşadığına inanmıyorsun haliyle, çünkü don kişot hayali bir karakter. ama kitap kutsal olunca iş değişiyor.
Birkaç damla proteinden türlü türlü insan çıkmasından. Uluslararası Havaalanlarında çıldıracak gibi oluyorum. Her birinin bir kaderi, egosu, sıçtığı boku var. iyisi var canisi var. Siyahı var çekik gözlüsü var.
yoktur. keza yokluğunu kanıtlamak için herhangi bir zorunluluk olmamakla birlikte (zira bir şeyin varlığını kanıtlamak iddia sahibine düşer; kendimizi kanatlı atların "yokluğunu" kanıtlamak zorunda hissetmiyoruz) yokluğu kanıtlanabilir.
yazara da şu soru yöneltilmelidir bence, aklının olduğuna tek bir somut kanıt ver,
düşünüyorum, mantık yürütüyorum, hayal kuruyorum değil, somut olarak göster aklının varlığını diye cevaplanması gereken beyandır.
Soyut varlıkların somut bır kanıdı olamaz olursa zaten o soyut olmaz. Fakat bu onların olmadığı anlamına gelmez. Duyu organlarıyla varlığını algılayamasak da onlar vardır. Bu durumda onlara bir örnektir.
materyalist ve idealist diye temelde ayrılır fikirler.
idealist olan zaten kanıtlanamaz.
sadece materyalistler onu gerçek dışı kabul eder varlığına inanmaz.
yani ne demek istiyorum:
tanrı idealist bir kavramdır, yani soyut varlığına delil olabilecek şey, onun yansımasıdır.(yani madde)
yani idealist olanın kendisi değil, bizzat materyalist olana etkisi de denebilir.
aslında ayrım da burda var,
yani materyalistler idealizmi maddenin yansıması kabul ederler var olduğuna inanırlar ama gerçekliğine inanmazlar.
idealistler maddeyi kabul ederler ama idealist yansıması olarak kabule ederler varlığına inanırlar ama gerçekliğine inanmazlar yani asıl varlık olarak maddeyi değil, tanrıyı( idea) hedef alırlar.
ayrım aslında budur.
Benim içimdeki bosluğun dolu olması bence gayet somut bir kanıttır. Inanç bir yerden sonra dogmatik düşünce ister. Inanci inanç yapan da budur zaten. Adı üstünde inanmak. Kimse kimseye bir şey kanıtlayamaz, müslüman ol diyemez, ateist ol diyemez. Insanda bu inanç varsa bir nevi duygusal olarak kendisi bunu seçer.