allah ın varlığının ispatı

entry1070 galeri5
    397.
  1. aynaya bakman yeterli.
    ya da ellerine bak.
    ya da renkler.
    yağan yağmuru hissetmek.
    güneşin doğuşu ve batışı.
    aldığın nefes.
    1 ...
  2. 398.
  3. allahın yokluğunun ispatı, allahın varlığını ya da yokluğunu ispatlamaya çalışan düdüklerdir. bunlar evrim teorisine kanıttırlar, evrimini tamamlayamamışlara örnektirler.

    ama içimdeki allah sevgisi var olduğunu söylüyor.

    ne etsem bilemedim.
    0 ...
  4. 399.
  5. ingiliz matematikçi Roger Penrose'un hesaplamalarına göre evrenin ve içindeki yaşamın tesadüf eseri varolabilme ihtimalinin 10 üzeri 10 üzeri 123'de bir olduğunu ortaya koymuştur. yani imkansız ee ozaman bu muhteşem ve ahenk içiresindeki dengeyi meydana getiren bir yaratıcı olmamasıda imkansızdır.
    bunu anlamak için sadece atomu incelemek bile yeterli olacaktır aslında.
    3 ...
  6. 399.
  7. "Allah'ın varlığını göremeyen benim ıspatımı mı görecek?"

    diyerek vazgeçilmesi gereken ıspattır.
    1 ...
  8. 400.
  9. herhangi bir durum açıklanamamış diye bunu allahın varlığına yormak ne kadar acınası bir durum. Bu ispatı kendine göre yapan zihniyet güneşi ilk gördüğünde açıklayamadığı için tapan zihniyetle aynıdır. Ağaçların yapraklarının neden sarardığını bilmediği için ağaçlara tapan zihniyetle aynıdır.

    Yani dünya üzerinde ne o sizin 'muhteşem' olarak gördüğünüz tanrının varlığına kanıttır ne de bilimin açıklayamadığı şeyler tanrının varlığına kanıttır. Zira bu tür kanıtları sunmaya çalışmak bile ortada büyük bir acziyetin olduğunu gösteriyor.

    Tanrılar her zaman ulaşılamayacak veya döneme göre anlamlandırılamayacak yerlere konulur, örneğin uzay boşluğuna konulur örneğin olimpos dağının zirvesine konulur veya okyanusun dibine konulur. Ancak bilim ilerledikçe Tanrı daha da uzaklara konulmaya başlanır, çünkü doğayı dünyayı algılayabilecek kapasiteye ve sorgulama gücüne sahip olmayan bünyeler bunlarla karşılaşmak için yeterli cesaretleri de olmadığı için her zaman kökten kabullerle bütün açıklamalarla fizyolojik olarak gelmiş yetilerini engellemeye çalışırlar. Şimdilerde tanrı ya uzayın dışında 7 kat öte alemlere gönderildi ya da mikroskopların bile görülemeyeceği düzeye indi.

    Kimse herhangi birşeye inanan insana inanma diyemez ancak olması gerekilen realiteleri yaşamına adapte etmiş insanların bu kanıtlanamaz inançlara sahip olanlar tarafından baskı görüp engellenmemesidir. Bunun içinse insanlar sekülerizme veya laisizme gitmişlerdir. Doğru olanda budur.Ancak ne bilimsel olarak ne de başka herhangi bir yaşanmış olay tanrınızın veya herhangi bir tanrının varlığına ispat teşkil edemez, etmiyor. Kendi sorgulama ihtiyacınıza ket vurmak için veya bu sorgulama ihtiyacınız beyin ile kıvrım eksikliğinden dolayı yeterli düzeyde işbirliğiyle hareket edemediğinden dolayı bir tanrıya inanmak sizin için kolay olan olabilir ve bu kökten kabuller sizin 'huzurlu' yaşamanızı sağlayabilir. Ama lütfen artık bilimsel olarak tanrı manrı ispatlamaya çalışarak gülünç duruma düşmeyin.
    1 ...
  10. 401.
  11. 402.
  12. 403.
  13. 404.
  14. 405.
  15. 406.
  16. yuzde yuz denilebilecek kadar kat-i deliller olsaydi insanin varolus felsefesinin (dunya'nin bir imtihan yeri olmasi) hicbir anlami kalmazdi. hicbir seyin sahipsiz basi bos olamayacagi gercegini goremeyen kainattaki onca delile bakip hala delil isteyen birine allah'in varligini ispatlamak nafile bir gayrettir.
    0 ...
  17. 407.
  18. --spoiler--
    allah'ın varlığının kanıtını bilimsel veya mantıksal olarak açıklamaktır. allah'ın varligini kanıtlamak bir çok kişiye göre imkansızdır hatta inananlara bile oldukca zor gelir fakat, kur'an'i kerimin rahman suresinde bu problem defalarca aydinliga kavusturulur. benim kendi ogrendiklerim ve yaptigim arastirmalara gore allah'in varliginin kaniti, bize gosterilen mucizelerdir. islam dininin temelleri birkaç yere dayanır ve bu temellerden herhangi birinin doğruluğunu kanıtlamak allah'ın valrığını kanıtlamakla eş değerdir. mesela hz. muhammed (sav)'in peygamber olduğunu kanıtlarsak bu allah'ın varlığının kanıtı için yeterlidir ya da kur'an'i kerimin kutsal bir kitap olduğunu, insanlar tarafından yazılamayacağını kanıtlamak yeterlidir. ben daha çok kur'an'ı kerimin insanlar tarafından değilde bir ilahi güç tarafından yazıldığını kanıtlamaya çalışırım ve bir kaç örnekle derdimi sizlerede anlatayım.

    kur'an zaten kendisini savunuyor, bakara suresi 23 ve 24.ayetlerinde diyorki: ''eğer kulumuz (muhammed)a indirdiğimiz (kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz.yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının.''

    yani kur'an'a inanmayanlara karşı bir hodrimeydan var burada. ve burada demek istenen aslında; kur'an kadar güçlü bir edebi, tüm çağlara ayak uyduracak kadar güncel, ve herbir kelimesi kadar güçlü bir eserdir. mesela kur'an alkol haramdır dediği zaman bütün şaraplar ve alkollu içecekler boşaltılmışdır . ve kur'an tüm otoriteler tarafından yeryüzündeki arapça dilinde yazılmış en mukemmel edebi eserdir. onun üzerine yoktur. bu bile başlı başına bir mucize ama şu zamandaki insanları ikna edecek bir şey değil, çünkü insanlar artık edebiyata inanmıyor daha çok mantıksal olaylara kafa yoruyorlar, ve bu yüzden o konunun üzerinde bende fazla durmuyorum.

    kur'an'ı kerimde ayrıca yüzlerce bilimsel mucize vardır. bunlardan bir kaçına örnek vermek gerekirse

    mü'minun suresi 12-13 ayetlerde bir embriyonun oluşumundan bahseder: ''and olsun biz insanı, çamurdan, bir sülâleden (süzülüp çıkarılmış çamurdan) yarattık.sonra onu emin ve sağlam bir karargahta (rahimde) nutfe (sperma) haline getirdik.''

    tıp fakültesine gidenler bilir belki prof.keith moore'u. kendisi toronto üniversitesi anatomi departmanı başkanı ve embriyoloji biliminde kendisi dünyada bir otoritedir. ve kendisi bu ayetleri okuduktan sonra müslüman olmuştur ve açıklaması ise şöyledir: ''yaptığım uzun araştırmalardan sonra şu sonuca kanaat getirdim, kur'an kesinlikle bir insan tarafından yazılmış bir kitap değildir ve o zamanki embiyoloji biliminin bu kadar detaylı bilgiler sunması mümkün değildir.''

    ondan başka rahman suresinin 19 ve 20. ayetlerinde deniz sularının özelliğinden bahseder: ''(acı ve tatlı) iki denizi salıverdi birbirine kavuşuyorlar.fakat aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.''
    bu ayetlerde bahsedilen olay daha yeni bilimsel olarak kanıtlanmışdır. yeni dediğim de 15-20 sene olsun 1500 sene değil.

    dağların fonksiyonlarından bahseder kur'an'i kerim ve depremleri nasıl durdurduğunu veya etkisini azalttığını söyler. enbiya suresi 31.ayet: yeryüzünde, insanlar sarsılmasın diye sabit dağlar yarattık, rahat gidebilsinler diye dağların aralarında geniş yollar var ettik.

    tabi art niyetli insanlar ve öğrenmek istemeyenler ise şöyle saçma bir açıklama getirebilir. mekke ve medine bölgesinde dağlar vardır ve bunu rahatlıkla bir deprem anında farketmiş olabilirler. böyle diyenlere birşey anlatmaya değmez.

    ayrıca birçok kişinin bildiği gibi kur'anda bir kaç sure elif lam mim harfleriyle başlar ve bu surelerden biriside bakara suresidir. ama asıl ilginç olan bakara suresinin tamamında eşit sayıda elif lam mim harfleri kullanılmıştır. örnek olarak 50 defa elif, 50 defa lam, 50 defa da mim harfleri kullanılmıştır. ondan başka kur'an'i kerimde inanılmaz simetrik bir düzen vardır. mesela erkek kelimesi 37 defa kullanılmışsa kadın kelimesi de 37 defa kullanılmıştır. şeytan kelimesi 25 defa kullanılmışsa melek kelimeside 25 defa kullanılmıştır. ve bunun örnekleri daha uzar gider.

    ayrıca kimse sormaz belki ama, kur'an'i kerimdeki ayetlerin büyük bir bölümü bilimden bahseder. peygamberimiz(sav) efendimiz eğerki sahte olsaydı ve kur'an'ı kerimi kendi yazmış olsaydı embriyodan, astronomiden, deniz suyundan, dağlardah vs. bahsedermiydi. o zamanki tek dertleri kendi canlarının ve çocuklarının canlarının sağlığı olan o insanlara bilimden bahsetmek sizce de ilginç değilmi. ve o kadar sıkıntılı ve zor yaşama koşullarına rağmen o kadar barışçıl ve mukemmel sözler birisinin ağzından çıkıyorsa burada bir ilahiyat var demektir *.

    burada bahsettiklerimin hepsi tamamıyla kendi fikirlerim değil. başka kitapları ve kaynakları okudum, incil ve tevratı bile okudum. burada yazdıklarımın içinden doğruluk varsa allahtandır ve hatalar varsada onlar tamamıyle benden kaynaklanır.
    --spoiler--
    0 ...
  19. 408.
  20. 409.
  21. 410.
  22. allah ın varlığına kanıt her şeydir. mesela ben. beni allah yaratmadıysa kim yarattı? kendi kendimi mi? kendi kendimi yaratamam çünkü daha evvel ben yoktum.
    0 ...
  23. 411.
  24. - Adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal traşı olmak için berbere gitt...i.
    Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar.Değişik konular üzerinde konuştular. Birden Allah ile ilgili konu açıldı...

    Berber: " Bak adamım, ben senin söylediğin gibi Allah’ın varlığına inanmıyorum."

    Adam: " Peki neden böyle diyorsun?"

    Berber: " Bunu açıklamak çok kolay. Bunu görmek için dışarıya çıkmalısın. Lütfen bana söyler misin,
    eğer Allah var olsaydı, bu kadar çok sorunlu, sıkıntılı, hasta insan olur muydu,
    terkedilmiş çocuklar olur muydu? Allah olsaydı, kimseye acı çektirmez,
    birbirini üzmezdi.Allah olsaydı, bunların olmasına izin vereceğini sanmıyorum..."
    Adam bir an durdu ve düşündü, ama gereksiz bir tartışmaya girmek istemediği için cevap vermedi.
    Berber işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıktı. Tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü.
    Adam bu kadar dağınık göründüğüne göre belli ki traş olmayalı uzun süre geçmişti. Adam berberin dükkanına geri döndü.

    Adam: " Biliyor musun ne var, bence berber diye birşey yok"

    Berber: " Bu nasıl olabilir ki? Ben buradayım ve bir berberim."

    Adam: " Hayır, yok. çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı."

    Berber: " Hımmm... Berber diye birşey var ama o insanlar bana gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki?"

    Adam: " Kesinlikle doğru! Püf noktası da bu! Allah var, ve insanlar ona gitmiyorsa,
    bu gitmeyenlerin tercihi. işte dünyada bu kadar çok acı ve keder olmasının nedeni!"
    3 ...
  25. 412.
  26. osuruyor olabilmek çok büyük nimettir. hiç düşündünüz mü?
    0 ...
  27. 413.
  28. (#12699890) numaralı entryde de belirtmiş olduğum gibi o sadece bir madde ilişkisi ile açıklanacaklardan değildir.
    0 ...
  29. 414.
  30. big bang.
    dünya.
    insan.
    zeka.
    bilim.
    vs vs.
    1 ...
  31. 415.
  32. gün doğarkenki muhteşem koku.
    1 ...
  33. 416.
  34. metafiziksel bir olguyu fiziksel olarak kanıtlamaya calısmamak gerekir. allah bir inanç sonucu ortaya cıkmış bir kavramdır. ispatlanamaz, araştırılamaz.
    0 ...
  35. 417.
  36. 1.
  37. Var olan herşeydir.Kur'an da karşı maddeden kara deliklerden ayın ve gezegenlerin yörüngelerine kadar pek çok şey anlatılır.
    7 ...
  38. 2.
  39. tenya adlı çok tehlikeli bir bağırsak kurdunun domuzdan insana geçmesi mesela, tenyanın yaşam döngüsü domuz kakasında başlar insan bağırsağında son bulur, ancak bunun için kişinin domuz yemesi gerekir. domuz kendi kakasını yer insanda domuzu yer böylece tenya yuvasına girmiş olur. tenya bir kez insan bağırsağına yerleştiğinde orada 10 metreye kadar uzayabilir.
    1 ...
  40. 3.
  41. kör gözle bakarsak etraftaki her şeyi delil olarak görebiliriz. He birde gözleri açarsak işte o zaman olaylar değişir, görüp algılarız ve sorgularız bu neden böyledir diye. Her şeyin mantıklı bir açıklaması olduğuna inanırız, yaratıldığına değil.
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük