delil melil yoktur abi. şimdi varsayalım ben inanmıyorum istediğiniz kadar mucize sayın inandırabilirmisiniz? yada koyu dindarım istediğinizi söyleyin vazgeçirebilirmisiniz? kaç kişiyi değiştirdiniz şu kodumun sözlüğünde? geçin bu işleri abi burda yapmayın bari bunu.
insanların okumasını düşündüğüm güzel bir yazı. öyle ki insanlar okur ve anlar zira hayvanlar var aramızda e doğal olarak onlar okur ve maymun babası ve atasından gelen doğallığı ile saçmalamaya başlar.
Delilmi..Delilin en büyüğü insanın kendisidir.Zira vücudumun her hücresinde Allah varlığı mevcuttur.Neyi nefesiyle canlandıran neyzen gibi Allah'ta insana ruhunu üflemiş ve insanı canlandırmıştır.En büyük delil insanın kendisidir.
evrendeki sayısız gezegenden her biri bir yıldız etrafında dönüyor. hatta güneş sisteminin en dışındaki gezegen 8 rakamı şeklinde bir yörünge çizerek bazen bizim güneşin bazen başka bir güneşin etrafında dönüyor. hepsinin bir yörüngesi var ve hiçbiri diğeri ile çakışmıyor. Yani çarpışan gezegen yok. bunu düşünmek bile heyecan verici. bunun yaratıcı bir zekanın eseri olduğunu hissetmemek imkansız.
birinci entry'de bu örgünün kur'an-ı kerim'de geçtiğini okumak çok güzeldi. bilimin bugün söylediği şeyleri allah yıllarca önce kelam etmiş. bu sadece allah'ın varlığının kanıtı değil, kur'an-ı kerim'in allah kelamı olduğunun da kanıtıdır.
senin aklını kurcalaması, şüpheye düşmen. öyle ki, eğer allahın var olmadığına inanan bir insan; bu başlığı açma tenezzülünde bile bulunmaz. çünkü "yok" der, geçer. ha demek senin de içinde, bir şeyleri sorgulama, meraklama hissi, bir şüphe var. en büyük delil bu.
edit: işine gelmeyen insanların olması daha da mutlu etmiştir.
rahmetli, dayımla(mikrobiyoloji prof.) ölümünden bir yıl önce, bir gün muhabbet ederken
geçmişte, agnostik olduğunu bildiğim için, allah hakkında ne düşündüğünü sordum. "bir güç var, evet var" dedi. ben de kur'an konusunu da ilave edince, hemen, eşi yengem "tevrat'ın
kopyası" demişti. allah'ın varlığının en büyük delili, tüm canlılar ve içinde bulunduğumuz kainat'tır. hiç kimse bu oluşumu "tabiat" olgusuyla izah edemez. eğer etmeye çalışırsa
o zaman, ona, "bilinçli allah'mı?, bilinçsiz tabiat'mı?" sorusu sorulur. yok eğer, tabiat'ın da bilinci olabilir gibi kıvırma ifadeler kullanılırsa, o zaman, o, tam anlamıyla allah'ın
tanımını yapmış olur.