senin beyninin olmama ihtimali ne kadar düşükse o kadar düşük dicem ama, senin gibi bir beyinsizin bir beyninin olmaması yüzünden beyninle kıyaslanmaması gereken bir ihtimaldir.
olmaması da olması da beni çok şarşırtmayacak durumdur. her iki durumda da içim ferah. eğer yoksa ben sorguladım ve hemen kabul etmedim. eğer varsa bu akılla yapacağımın en iyisini yaptım. fakat ben şuan da ağır basan tarafı bulamadım.
evren patlamadan önce ak nokta halindeydi. ve hareket olmadığından dolayı zaman kavramı yoktu. ne zaman big bang oldu, zaman kavramı devreye girdi. kısacası allah ın olmama ihtimaline değil olma ihtimaline bakın. çünkü, eğer allah varsa, zamandan ve mekandan bağımsızdır. dolayısıyla ilahi yerde (cennet ve cehennem) zaman mefrumu yoktur.
zaman ve mekanın olduğu evrende istatistiksel olarak allah %50 var.* , ancak zaman ve mekan kavramını yok sayarsak, allahın varlığı limit sonsuza giderken %99,999.. a yaklaşır...çünkü zamanın sonsuz olduğu bir yerde evrenin ömrü çok küçük kalır. big bang olayından önce, stabil duran, zaman ve mekanın olmadığı bir ortamda (beyaz noktada) patlamanın nasıl gerçekleştiği sorusunun çözülememiş olması bir yaratıcı güce delildir...
olamayacağına emin olduğum şeydir.belki inanmıyorsunuz ama eğer tanrı yoksa hiç problem değil ama eğer varsa esas olacakları bir düşünün artık. bunu izleyip karar vermenizi öneririm. [http://
hem vardır hem yoktur. evrime inanan için zaten yoktur ancak tanrı düşüncesi insan üretimi olduğundan insan var olduğu sürece allah, gök tanrı vs. isimlerde tapınacak bir şey mutlaka insan zihninde var olacaktır.
görenvarda bizden mi saklıyor tam idrak edilememiş vuku belli ki. materyalist bir insansan tek çaren var görene kadar bekleyeceksin geri kalanların hepsi boş işler. mantığına ters düşüyordur ve yetiştirildiğin populasyonda sana dayatılmış olana uyarsın uymazsan dışlanırsın.bu konuyu ihtimal kadar saçma bir önermeyle servis edip önümüze sunarsan küçümsenirsin *.
kısacası inanmıyorsan ihtimali düşünüp kendini garantiye alacağını zannetme, evdeki hesap bazen çarşıya uymaz.
en güzeli inanmıyorsan bile gururlu ve onurlu bir şekilde ben inanmıyorum demek en mantıklı ve etik olanıdır.
evren daima genişliyor sonsuzluğa doğru, çökecek deniyor ama çökerse tekrar patlayak, tekrar çökecek, tekrar, tekrar, tekrar... sonsuz bir boşluğun içinde sonsuz varyasyonlu bir evren, sonunu bulabileceğimize inanıyor muyuz? bulamayız çünkü yok. sonsuz mekan, sonsuz zaman, sonsuz moleküller, sonsuz yıldızlar... ayrıca, zaman dediğimiz kavram da bize göre sonsuz, nasıl bir şeyse artık. evrende bilmem kaç milyon yıldız var diye rakam veriyoruz. ne kadar eminiz buna? bu teknolojiyle bizim hesaplayabildiğimizin bu olma olasılığı yüksek. evren bizim küçük ama sonsuz beyinimizle hesaplayabildiğimizden ibaret mi acaba? çünkü her geçen gün daha fazlasını hesaplayabileceğiz. herşeyin tüm ihtimallerin sonsuz olduğu bir evrende ve o evrenin dışında bunu kanıtlayabilen bir ihtimal yok. çünkü o'nu kanıtlayan ihtimaller sonsuzsa, matematiksel olarak aksi ihtimal yoktur. eğer bu sonsuz ihtimalin de tesadüf olduğunu düşünüyorsak, beynimizi bir doktora gösterelim.
sonsuzluk kavramını çözebilecek donanım bize yüklenmiş olsaydı,bu tür ihtimalleri aklımıza bile getirmezdik.böyle soruları kendimize sorabiliyorsak,demek ki hep vardık ve de var olucaz.!
iğrenç bir durumdur.sonra insan ne yapar.düveyi büyütür kutsal diye tapar.yıldıza,güneşe,börtü böceğe,puta,ota olmadı insana yavşayıp kapanır secdeye.sonra der ulan ben niye birşeylere tapmak zorundayım anlar o zaman bir olasılık hesabı yapmalıyım ve yapmaya başlar:
a) Beklenen değer (hedonizm yani fiziksel yaşamdan zevk alma)
Ya da
b) Beklenen değer (dini hayat)
Varsayım
a) Olasılık (ölümden sonra hayat yok) * (hedonizmden alınacak zevk) +
Olasılık (ölümden sonra hayat var) * (sonsuza dek lanetlenmek) Ve
b) Olasılık (ölümden sonra hayat yok) * (dinden alınacak zevk)
Olasılık (ölümden sonra hayat var)* (sonsuz mutluluk)
Pascal'ın mantığı çok basitti: Eğer (a) (b)den büyükse o zaman hedonizme devam edecekti, ama
eğer (a) (b)den küçükse o zaman dindar olmalıydı.
Ama değişkenlerin değerlerini bilmeden bu denklemi nasıl çözülür.
Birkaç varsayımda bulundu, örneğin, sonsuz mutluluğun değeri pozitif sonsuzdu ve sonsuza dek
lanetlenmenin değeri negatif sonsuzdu.
Sonsuz mutluluk = +00(+ sonsuz)
Sonsuza dek lanetlenmek =-00(- sonsuz)
"Eğer bir denklemde sonsuzu kullanırsanız bu diğer her şeyi etkiler, çünkü çok büyük bir sayıdır,
böylece (a) hedonizmin beklenen değeri negatif sonsuz ve (b) dini hayatın beklenen değeri pozitif
sonsuz."
(a) hedonizm = -00 ve (b) din = +00
o zaman
{a)< (b) böylece...
(b) beklenen değer (hedonizm) < beklenen değer (dini hayat)
yani eğer "Tanrı yoksa inanmakla az kaybederim ama eğer bir de varsa inanmakla sonsuz mutluluk kazanırım."
( (bkz: olasılıksız) kitabından alıntı)
bu hesaplamadan sonra kafası karışır ve amaaan bu kadar düşüneceğime inanırım der.ihtimallerden kurtulur.
