Allah'ın bilimsel yollar ile ispatlanması arayışından daha saçma değildir. Allah önce evreni ve insanı yaratacak, sonra kulları onu bu boyuta ait zeka ile ispat ve ya inkar mı edecek? Bilimsel yollarla varlığı ispat edilebilen bir yaratıcıya iman olmaz, biat olur. inancın yerini bilgi alır. Bu da dinin mantığına aykırıdır..
varlık duyguyla ispatlanmaz. ve dolayısıyla öyle bir çaba da yoktur. ispat kabullerle başlar. hiç bişey kabul etmeden neyi ispatlamaya çalışacaksın merak ediyorum. (bkz: merakımı ispatla)
var yada yok. sorun nedir ? kim neden bir çaba içerisine girsin. inancı var yada yok. insanlara (insan olana ) saygı duymaktan başka bir şey düşmez. ben inanmadığım bir şeyde ispat aramam. eğer arıyor isem var olduğundan kuşkularım vardır. inandığım bir şeyi ise ispatlama çabasına girmem. eminimdir.
tuvalet gerçekleştirdiği empirik çarpılma deneyleriyle ateizmi benimsemiş pek duygusal insan için duygusal ispatlama çabalarına girişmek takdir edilir ki ateiste allah'ı anlatmak gibi bir şeydir.
bilginin kaynağı nedir derler insana? bilginin kaynağı nedir sahiden... insan ve bilgi... doğru bilgi nedir? inanç nedir? inanmak nedir? akıl nedir? bilinç nedir? insan nedir? düşünen hayvandan öte değildir dersin... sanıldığı kadar sığ değildir insanoğlu... hormonlar nöronlar oldu bitti değildir. kuantum fiziğinde maddenin gözlemlendiğinde değişen tepkilerinin sırrı çözülememişken (bkz: çift yarık deneyi) insanın sırrı çözüldü demek nedir? bence bir tür dogmatizmdir.
(bkz: ateizm dogmacılığı)
Nietzsche den bir bukle ile bu tespiti doğrulayalım.
''Tanrı dünyayı yarattı ve insanlara acımasından kendi cehenneminde öldü''
Yani bu demek oluyor ki tanrıyı bilecek kadar gücün ve kabiliyetin olsa zaten otomatikman tanrı sen olmuş olursun. Şu tanrının bir an önce ölmesi gerek