simdi kimse ifade ozgurlugu diye mamal okumasin. cem yilmaz herhangibir espiri yaptiginda cogumuz guleriz ama cem yildiz anamiza sovse hangimiz guleriz bi dusunun ki hangimiz annemizi kutsal goruyor, annesine iman ediyor. Hakaret ile espiri arasindaki kalin cizgiyi bile goremeyenler icin durum cok abes olabilir ama ben olsam o dergiyi bi tarafina sokmayi bile dusunebilirdim.
bu durumda türkiye' de kaç milyon insan isek hepimizin hapse girmesi gerekir.
en basitinden islam' ın en temel öğretisi allah'tan başka tanrı yoktur ve (hz. isa, musa, adem vb bütün peygamberler de dahil olacak şekilde) muhammed de onun kulu ve elçisidir, o doğurmamış ve doğrulmamıştır değil mi?
e bu en temel felsefe dünya nüfusunun kafadan yüzde otuz ikisine yalancı diyor, isa' nın tanrılık vasfını yalanlayarak. (ya da tanrının oğlu olma) aynı mantıkla, ben çıkıp da televizyona la ilahe illallah (allahtan başka tanrı yoktur) desem, ben de hıristiyanları aşağılamış olacağım, bu durumda aynı mantıkla bana da dava açılması ve benim hapse girmem gerekecek. ey müslümanlar, siz birisine sırf la ilahe illallah dediği için hapis cezası ya da başka bir ceza verildiğini düşünebiliyor musunuz, bu durumda ne hissedecektiniz? tarihte örneği de var, yine islam terminolojisiyle mekkeli müşrikler bunu yapmıyorlar mıydı? şimdi siz, allah yok din yalan diyene ceza keserek tastamam aynı tutumu sergilemiyor musunuz?
camiye niye yazılmış deniyor. e arkadaşım, sen örneğin gidip de kilisede islamla ilgili herhangi bir şey konuşabilirsin, değil mi? çünkü senin ifade özgürlüğün var. doğru bildiğini her yerde konuşabilirsin, zaten bu kişi doğru bildiklerini senin seçtiğin yerlerde konuşabilirse ancak, bunun neresi özgürlük?
ha, öte yandan karikatürü kötü, saçma ve gereksiz buluyorum. ama bu karikatürü ilgili karikatürist kendi sanat anlayışına uygun görmüşse yapabilecek hiçbir şeyim yok.
bu ibare kullanıldı diye, herhalde hiç kimse dinden çıkmaz. üstelik, o dergiyi isteyen okur, istemeyen okumaz. o halde nedir bu ceberrutluk, düşünce ve basın özgürlüğünü boğmaya çalışmak ? anlamı, bir gün döşeme çöksün diye laikliğin altının iyice oyulmasıdır.
"halkin bir kesiminin dini degerlerini alenen asagilama sucu"ndan istenen 1 yillik hapis istemi cezasidir.
halkin diger kesimine yani inanmama ozgurlugune yapilan asagilamalara ise asla verilmeyecek bir cezadir. bir inanan olarak, boyle cifte standartin icine etsinler diyorum!
kimse de laik turkiye'den falan bahsetmesin. boyle bir sey yok, kalmadi.
ne böyle bir karikatür yapmaya gerek vardı ne de dava açmaya..ineğe tapan hintli adı altında onlarca karikatür var hangisine dava açıldı?mizah yalnızca inanmadığınız değer vermediğiniz şeyler hakkında mı yapılır?sizin inandığınız şeyler söz konusu iken mi davalık olur tüm bunlar?baruter i seven biri değilim yaptığını savunuyor da değilim ama dava açılması meselesi karikatürün kendisi kadar anlamsız.
türkiye'nin ne menem bir laik ülke olduğunu gösteren haberdir.
bir tarafımı yırtıyorum, bu ülkede laiklik yok devlet dini var diye kimseye anlatamıyorum. çelişkiler ülkesiyiz. anayasasında islami motiflerle bezeli şiiri milli marş yapan tek laik ülke biziz (!)
silahlı kıvvetler'i dini simge diye askeriyeye baş örtülü kadınları sokmayan ancak ölen askerlere şehit diyen tek laik(!) ülke biziz.
ikiyüzlüyüz vesselam!
kemalistler dini devlet denetiminde bir din haline soktular işte neticeleri de bunlardır. devletin bazı kurumları laiklik diye kıyametleri kopartır, bazı ritüeller islami simgedir diye yasaklar koyar.
bu kadar normal bir durum nasıl bu kadar tartışılıyor anlamıyorum. hangi dergide hıristiyanlıkla musevilikle ya da başka bir inançla dalga geçildi? herkes yazmış ya vay efendim başkalarına yapılınca hoş görüyorsunuz kendinize yapılınca kıyamet koparıyorsunuz. başkasına yapılınca kıyamet koparmam ama savunmam da sizin yaptığınız gibi. budistlerin inanışlarıyla dalga geçiyorsa birileri, onları aşağılıyorsa cezasını çeksin. yaygarayı da budistler koparsın. bir budist benim dinimle dalga geçildiğinde savunmasın yeter. yaygarayı ben koparırım.
yargı akplileşiyormuş da, bu da onun eseriymiş de miş miş de miş miş. böyle basit açıklamaların arkasına sığınmayın. yok dergiyi zorla satmıyorlarmış. böyle saçma bir savunma mı olur? uyuşturucuyu da zorla satmıyorlar. isteyen alıyor. ama satması yasak. karaborsa bilet de zorla satılmıyor. millet almak için kendini paralıyor. ama satması yasak. böyle yüzlerce örnek verebilirim.
tekrar tekrar söylemek zorunda kaldık ama aklı ermeyenler için bir kez daha tekrarlıyorum. o kişinin düşünceleri benim umrumda değil. isterse allahın olmadığına inansın isterse peygamberin. bana ne? bunu dillendirebilir de o da hakkıdır. saygı duyarım. ama, hakaret edemez benim inançlarıma. cami duvarında allah yok din yalan yazıyor adam telefonda allah ile konuşuyor. bu aşağılamadır, hakarettir. bunu kimsenin kimseye yapmaya hakkı yoktur. dediğiniz gibi gayrimüslimlere sürekli(!) yapılıyorsa bu çıkarın ortaya, onlara da tepki gösterelim.
ancak hassaslık şuradadır; eğer kişi çıkıp isa yoktur, hristiyanlık bir din değildir şeklinde bir açıklama yapar ise aynı yasayla karşı karşıya bırakılmalıdır aksi haldi çifte standart uygunlanmış olur. toplum içinde tüm dini ve etnik grupların özgürlüğü ve korunması devlet tarafından sağlanır. daha doğrusu devlet özgür bir dini yaşam için gerekli ortamı sağlamak zorundadır. bu zorunluluktan ötürü ülkedeki herhangi bir dine, dine topluluğa karşı aşağılayıcı ve/veya nefret uyandıran söz ve davranışta bulunan kişinin uyarılması ya da cezalandırılması gerekir.
bir sergide seyircilerden biri picassonun tablolarından birine bakarak -bu ne biçim balık? deyince, picasso -balık değil, resim demiş. bu da onun gibi birşey bana göre. rastgele bir adamın rastgele bir kağıda karaladığı birşeye bu kadar takılırsak işimiz çok zor.
Gene sapla samanın karıştırıldığı bir konuda daha birlikteyiz.
Burada konu çizilen karikatür nedeniyle müslümanlığın, allah'ın yada kutsal değerlerin korunması değil, müslümanlığ'a, allah'a, yada başkaca kutsal değerlere hakaret nedeniyle cezalandırma isteği de değil. burada tck'nın korumak istediği menfaat kamu barışıdır. zira Türk Ceza Kanunu'un 5. bölümü Kamu Barışına Karşı işlenen Suçları hüküm altına almıştır.
Bu bölümün Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama başlıklı 216. md. sinin 3. fıkrasına göre:
Halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. denmektedir.
unutmayınız ki savcılık iddia makamıdır. bir suç unsuru görürse adı üstünde iddianame hazırlar ve mahkemeye sunar. yargılamayı ise mahkeme yapar.
Konuya dönecek olursak baruter'in hazırlanan iddianameye göre ceza alması için yaptığı fiilin "kamu barışını bozmaya elverişli olması" gerekmektedir. Hakim yargılama sırasında bu olguyu araştıracaktır.
şimdi baruter kamu barışını bozacak bir fiil işlemediyse abartmaya hiç gerek yok. bu durumda zaten yargılama beraat ile sonuçlanır.
tam tersine kamu barışını bozacak bir işe imza attıysa o zaman tck. hüküm altına alınmış olan bu konuda ceza almasın demek kimseye düşmez.
Bu madde tck olsun mu olmasın mı konusu ise ayrı bir tartışmanın konusudur.
Söz konusu karikatür, müslümanlık ile ya da herhangi başka bir din ile alay amacı taşımamaktadır. Aksine, görüş bildirmektedir. Zira, bırakın Türkiye'yi, tüm dünyada, bir insanın, dini inancı olmadığı için hakkında tutuklama kararı çıkarılması saçmadır. Hiç bir insani özgürlük ile bağdaşmayan bir durum olduğu ortadadır. Bu durum, adaleti sorgulamamız gerektiğini göstermektedir.
Herkesin Allah'ın varlığına inanma zorunluluğu yoktur.
müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülkede insanları tahrik edecek bu tür girişimlere daha ağır ceza verilmeliydi dediğim karar. kodeste adamın dötünden kan çekerler ama toprağın altına girdiğinde başına neler gelir orasını düşünsün bence. "müslümanın ama benim bile ağrıma gitti" diyen gerzekler, bir an önce müftüye görünsünler bence.
inanmamak ayrı hakaret ve yalanlama ayrıdır. hakaret ve yalanlama elbetteki saygısızlık ve cezasız kalmayacak bir durumdur. din olmazsa baska birşey olsun hiç farketmez. böylelerini asmak daha hayırlıdır. ulan ibne pezevenk karikatür çizecek baska birşey kalmadimi dünyada puşt adiii dingil.... oh be! eksiler için şimdiden teşekkürler
edit: haa bu arada hala laiklik kavramını "tamamen" öğrenemeyen yurdum vatanım türkiye'm insanınada esefle bakıyorum çok garip çook.
bu davayi açanlarin adamdan özür dilemesi gerek bu sekilde bir yaklasimin olmasi laiklik denen kavrama balta vurmak demek ve devletin hukuk anlayisina kursun sikmaktir. kimse kimsenin yasam alanina tecavüz etmedigi sürece bir problem yoktur. bunu problem yapanlarin düsüncelerinde sikinti var demektir. devletin bunun üzerine gitmesi ve hukuk devletin ne demek oldugunu basite indirgeyerek herkese anlatmasi gerekir. yoksa ota boka kargasa ortami ve yapay gündem olusturarak aslolanin üzeri kapatilir.
tehlikenin farkında mısınız? başlıklarının,
vaktiyle ne kadar yerinde yapılmış tespitler olduklarının göstergesi, gerici, yobaz zihniyetin kamuyu nasıl ele geçirdiğinin alamet-i fahrikasıdır.
iş bu entry' i eksilersiniz şimdi şakirtler ama unutmayın aynı gondorun borusu sizinde götünüze üflenecek bir gün.
bir zamanlar laik ve çağdaş olan ve böyle kalması gereken bir ülke vardı diye siz de ağlayacaksınız.