allah arapça, tanrı ise öztürkçe kökenli kelimelerdir. böyle düşününce türksen türkçe konuş arapça sözcüklerle gelme bana diyesim geliyor amma ve lakin toplum bunu kabullenmek için daha çok fırın ekmek yemeli.
islamiyet indiği zaman, arapların o dönem el-lat isimli putları varmış. bu nedenle bunların tümünü berteraf etmek adına el-lah denilmiş ve zamanla allah olarak okunmuştur. vahiy açısından baktığımızda allah olarak bildiğimiz tanrının adı yoktur.çünkü yüce yaratıcı herşeyden münezzeh olduğu gibi isim ve sıfat almaktan da münezzehtir. ama peygambere gelen vahyin niteliği bakımından isim olarak allah denilmesi uygun görülmüştür. zira allah kuran da ben allahım demez. rabbinizim, bir tek ilahınızım der. çünkü vahyin niteliğini bilmediğimiz için peygamberin arap oluşu ona allah dememiz gerektiğini göstermiştir. yahudiler o dönemde yehova derlerdi. zaten bir ayette de ister rahman deyin ister allah deyin, en güzel isimler onundur. der. allahın isim ve sıfatları biz kullanalım ve kendisini en güzel şekilde çağıralım diye vardır.
halak allah: yaratan allah
rahim allah: bağışlayan allah
ah be dostlarım...kelimelerin ne önemi var? önemli olan o kelimeyle neyin kastedildiği değil mi? söylesenize, bir "allah" deyip, bir "mına koyiyim karıya bak" diyenle, bir "tanrı" deyip iyi ahlakıyla, iyi dualarda bulunan kişinin karşılaştırılmasında "allah" ile "tanrı" kelimelerini mi ön plana çıkarırsınız yoksa ahlaklarını mı? burada demek istediğim "allah" kelimesini aşağılayıp "tanrı" kelimesini yüceltmek değil; belirtiyorum çünkü böyle düşünenler de çıkacaktır. neden peki böyle bir örnek verdim? görüldüğü üzere bazı kesimler "tanrı"yı uygunsuz buluyor. lakin bu entry'deki amaç da zaten bu uygunsuzluğun gereksizliğini gösterip 'doğru' olanı telkin etmek değil mi? unutmayınız, kelimeler fanidir, bu dünyaya aittir.
öz be öz türkçe bir sözcüktür Tanrı. soyut bir kavramı ifade ettiği için de türk olmayan ne hristiyanların ne musevilerin ne budistlerin ne de hinduistlerin tapındıklarına verdikleri isimdir .
yani anlayacağınız ne etimolojik ne de dini literatürde god= tanrı'dır
yehova=tanrı'dır.
yüzlerce yıl boyunca türklerin tekil yaradanına vermiş olduğu isimdir tanrı.
müslümanlıktan sonra da bu gelenek uzun yıllar devam etmiş ve birçok türk büyüğü allah'a tanrı demiştir.
bunun en basit örnekleri kaşgarlı mahmut,yusuf has hacip üstadların ahmet yesevi hocamızın ve tam hatırlamamakla beraber yunus emre'nin eserlerinde vardır.
ha tabi bizler neden türk ve müslüman olarak eski hali tengri olan tanrı sözcüğümüze bu kadar uzaklaşıp onu gayri müslimlik alameti olarak görmeye başladık diye sorarsanız eğer.
bunların sebepleri çok olmakla beraber dini taasup yorumlarını ve arapçılık akımlarını bir kenara bırakarak yanıtlarsak eğer türk tvlerinde ve sinemalarında gösterilen filmlerin çevirilerinde hristiyanların godlarının tanrı diye bizlere sunulmasında çok etkisi vardır. bir papazın ağzından filmde tanrı sözcüğü çıkarsa tabiki beğenmeyiz. veya da arese biri tanrı derse yine beğenmeyiz ve ahmet yeseviyi de unuturuz onlardan önceki ve sonraki büyüklerimizi de.
ha tabi buradaki bir başka etken de çok bilmiş yabancı dil uzmanlarımızdır.
ne idüğü belirsiz fars bile binlerce yıldır kullandığı huda sözcüğünü allah'a hitap için kullanıp biz de bu şekilde allah'a hitap edebiliyorsak ki allah'a huda diyen birçok türk müslümanı vardır.
neden öz be öz türkçe olan tanrı sözcüğümüzü allah'a hitap için kullanmayalım.
ahmet yesevi,kaşgarlı mahmut hristiyan mıydı?
yoksa arapçılar müslümanlıktan çok mu anlıyor?
veya da dil bilimcilerimizin hepsi hem türk,hem türk tarihinin gerçekten uzmanı,hem din ve dinler tarihi uzmanı,
hem de türk iseler gerçekten türk'e ve türkçemize aşık kişiler mi?
anlaşılan bu soruların hiç birinin yanıtlarını tam kavrayamadık ki bizler allah'a tanrı demekten çekinir hale geldik atalarımız çekinmediği halde.
allah lafzının; arapçadan ingilizce ye çevriminde "the god" manasına geldiğini bilen ve türkçe konuşmak isteyen insanın yaptığıdır.
hala daha; internet ve bilgi bu kadar yaygınken "allah" ı özel isim zanneden şebelekler vardır, babasını dahi ismiyle çağırmayan zerzevatların kendi tanrılarına sürekli ismiyle seslendiğini düşünmesi dahi abukluğu gözler önüne sermektedir.
allah ismini özel isim sananlar, allahın 99 sıfatını da; allahın 99 ismi zannederler. acaba suç biz de mi? sıfat ile isim arasındaki farkı bilmeyen adamlarla dil tartışması yapıyoruz sorgulamasına iterler insanı.
aynı zamanda bu adamlar hayatlarında bir defa oturup furkan ı türkçesinden okumuş değildirler; ilk emri oku olan bir dinin gereğini yerine getirmeyen, bi taraflarından uydurdukları 4-5 şartla müslüman olunduğunu sanan çakma müslümanların, yüzeysel olarak yaşadıkları islamı körü körüne savunmakla kendi habis vicdanlarını rahatlatmasıdır "allah" lafzının "tanrı" kelamına karşı savunulması.
ha; derseniz ki, yüzyıllar boyu dilimize pelesenk olmuş, allah yerine tanrı demek boşa uğraştır; eyvallah. bende allah demeyi, tanrı demeye yeğlerim. lakin bir takım saçma sapan zır cahilce, çocukça, manyakça savunmalar üretmek iş değildir.
ve islamın büyüyüp gelişebilmesi; ancak bu simbiyozların, çakma müslümanlıkla islamiyet savunmasına soyunan hebeleklerin temizlenip; adam gibi entelektüel, ne dediğini bilen, kuranı bilen adamların islamiyet savunmasını veya yayımını eline almasıyla mümkündür. ha bu mümkün müdür? an itibariyle önümüzdeki bir kaç yüzyıl boyunca neredeyse imkansızdır.
yahu bırakın bunları tanrı ! aşkına, boş işler bunlar, tartışılması gerekenler sıralamasında, listenin hayli sonunda bence, allah ! akıl fikir versin, ne diyeyim.
allah veya tanrı kelimelerinin anlamı yaratıcı değilmi? bu kelimeleri kullanırken yaratıcıyı düşünmüyormuyuz? öyle ise atalarımızın, yaratan kelimesinin karşılığı olan tanrı kelimesinden rahatsız olanların asıl amacı dil emperyalizmi. araplar, müslüman yaptıkları topluluklara yalnız arap dilini kullanmak zorunluluğu koymuşlar. ve bu zorunluluk islam dinini öğrenmemizi engellemiştir. bu ülkede allah kelimesini kullanıpta onun gönderdiği kitabı okuyup anlamayan müslümanlar çoğunlukta. peygambere gelen ilk emir okumak ve yazmak üzerine (ikra diye başlayan el alak suresi)ne yazık ki müslüman kardeşlerimizin okumayla pek arası olmadığı gibi anlamadığı için yalnız dinler, okuyanın sesi güzel ise çok güzel okudu der.
teksas tommiks nesli için anlaşılır bir durum. ABD cizgi romanlarının orijinalinde korku, hayranlık, şaşkınlık sahnelerinde kahramanlarımız "oh my god" derler, "jesus" derler. "god" ve "jesus (isa)" hrıstiyan inancinda aynı kutsal değere sahip. action! tommiks 250 metre uzaklıktaki kötün adamın tabancalı elini vuruyor. o sırada yanında bulunan sevgilisi suzi hayranlıkla "oh my jesus" diyor. gel bunu tercüme et bakalım. ben buna "aman tanrım derim". allah dersem belki müslümanları incitirim.
aynı durum filmler için de geçerli. sevişme sahnesinde kadın 'oh god, oh god' diye inliyor. bunu tercüme edip türklere izleteceğız. ne yapacağız şimdi?
öncelikle tanrı kelimesinin anlamına bakalım ondan sonra konuşalım.
tanrı = kainatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık. tanım bu ise allah a tanrı diyebiliriz ne olur ki? rahman diyenler yok mu? iranlılarda hüda diyor.
kişisel tercihtir. diğer insanları neden bu kadar ilgilendiriyor merak içerisindeyim. yok marjinal olmaya çalışıyorlarmış, kişi marjinal olmaya çalışıyorsa bile, bu da onun tercihidir ve kimseyi ilgilendirmez.
"allah" diyenlerin neler yaptığını gören bünye eylemidir. fener-i derya olsun, adaletül kalkınmaya fırkası olsun "allah" kimin ağzındaysa, ondan korkacaksın.
tanri ile allah kelimesi ayni anlama geldigi halde, ''Allah'' kelimesinin bazi koktendinci kesim ve kurumlarca fanatiklestirilip tezahurat haline getirilmesinden rahatsizlik duyup ''tanri'' kelimesini kullanima daha uygun bulanlarin davranisidir.
ikisinin arasındaki farkı farkeden insanların zaten kullanmadıkları, kullananlar için ise farkı anlatsanız da farketmez cevabının alınacağı, dolayısı ile anlatmanın fuzuli kaçacağı durum.
tanrı, evrenin yaratıcısı ve yöneticisi olarak nitelendirilen ilahi varlığı tanımlayan türkçe bir sözcüktür. öyleki, türkler hakkında bilgiler içeren çin kronikinde geçen en eski tutanaklarda bulunulan, en eski türkçe kelimeler tanrı, ordu ve kut kelimeleridir.
tdk; tanrı sözcüğünü "cok tanrıcılıkta var olduğuna inanılan insanüstü varlıklardan her biri, ilah." ve özel isim olarak da "allah." anlamlarıyla açıklamaktadır.
burda dikkati vermemiz gereken, islam dininde inanılan tanrının isminin allah olmasıdır. yani, tür tanrı, isimse allah'dır.
ayrıca, mitolojide eski türk tanrıları olarak 100 den fazla isim sayılmaktadır;
adad, adakutay, adar, ağaç han, ağada, ağilim, aiyanar, akhan, ak toyun, alasbatır, alda, altay han, amal, aman, ammezzad-du, ammun, ammunki, ancazin, andarkan, ank, an'har, anu, anunnaki'ler, arah, ardini, ardis, ark-hu,arsi, mela, arunas, aş-kesapa, aştabi, ayata, ay han, babar, balala,baran- batır, bunçak, hutuh, gölpön ata, dağ han, darak, demir han, deniz han, devi, dingir, ea (enki, ank), enki, enlil, enme'arru...
sadece bir kısmı..
tarihin belirli dönemlerinde, inançların beraberinde getirdiği bu tanrıların her birinin kendi ismi olduğu gibi, islam dininin tanrısının da kendi ismi ve hatta isimleri vardır.
netice olarak, ismi kamil olan bir insana, insan diye seslenmiyorsak, islamın tanrısına da allah demeliyiz.
eğer, bahsedeceğimiz islam tanrısı değil genel manada yaratıcılık vasfıysa, o zaman türkçe bir kelime olan tanrı ya da arapça olan ilah kelimeleri kullanılabilir.
ismi ahmet, mehmet, ayşe, fatma gibi farklı farklı olan insanlara insan diye hitap etmekle eşdeğer değildir. eğer tek bir insan olsaydı, ismi ister ahmet, ister mahmut olsun, insan dediğimiz zaman kimi kastettiğimiz belli olurdu, değil mi? bırakın şekilciliği, iman insanın kalbindedir bre!