Gökten yemek su yağdırsa da doyursa halbuki açları dimi?
Ama gökten su yağdırıyor zaten, yemekleri de yere vermiş, ot var hayvan var. Demekki neymiş ergenler gerizekalıymış.
tanrının evreni yaratması müdahale etmesini gerektirir mi, yoksa bunu insanlara akıl vererek mi yapar?
sonuçlardan değil ilk baştan başlamak gerekir bazı şeylere. eğer tikelden yola çıkacaksan da tümele varamadan tıkanıp bir yargı elde etmek sana bir şey katmaz.
o diyor god is dead, öbürü diyor bu mu adalet, diğeri kendi sikko aklınca alay edecek ya "hani allah" falan...
kimse de çıkıp demiyor ben nasıl bir ibneyim nasıl bir götverenim de dünya bu halde! sen oku buko reisi sonra gel burda tatava yap. dertlerini bi listele ve oradaki duruma bir kez daha göz at. yok öyle yağma! herkes otursun kendini bi sorgulasın.
bunu da atayizgiller için söylüyorum, hem inanma hem bütün sorumluluğu inanmadığın allah 'a, oradan da inananlara yıkmaya yelten! sen ne yapıyorsun ahlaken? bu her türlü emperyalist pisliğini süpürme rolünü, kınayarak, eleştirerek, yanlayarak ya da kan kaybetmekte olan bir hastaya en ufak bir müdahalede bulunmadan, tedavi uygulamaksızın ünite ünite kan verme garabetiyle, yine malum şahıs emperyalizmin suflesiyle oynuyorsun. hep belli kalıplar içindesin. "bu çalışmamı afrika 'da açlıktan ölen çocuklara adıyorum" falan... bizimle billur mu geçiyorsun arkadaşım?
kusura bakmayın, böyle bi'şey yok!
bu konuda müslümanların durumu çok daha vahim. oraya girmiyorum bile, çünkü çıkamayız! yani bütün müslümanları bir araya toplayıp şu soruyu sorsan ortada ne itikadi ne ameli ne de ahlaki pek birşeyin kalacağını sanmıyorum. sapır sapır dökülürüz.
adam kombiyi açmış 50 dereceye, dön gömlek yayılmış köşe koltuğa, 100 bilmem kaç ekran blueray led televizyondan halep için duaya eşlik ediyor! allah kabul etsin de hepsi bu mu yani?
bizim günümüz müslümanlarının kafasında çok büyük bir sorun var. o sorun şu ki: çalışmıyor! yani anlayış meselesinden dolayı çalışmıyor. (bkz: islama muhatap anlayış)
küçük bir misal. işte küçük cihad ve büyük cihad hadisi. adam bu hadisi söylüyor utanmadan, sonra diyor ki "yani biz önce kendimizi düzeltelim", eeeeee? "zaten gerisi gelecektir." pardon? neyin gerisi? peygamberden bir üstünlük mü iddia ediyorsun? temel atmadan binanın çatısını dikmek de ne ola ki? yani anlayış bakımından. orada küçük dediginden gelen peygamber var ve sen bunu anlayamayacak kadar zavallısın. bu arada herhangi bir şeyi de öncelemiyorum, müçtehidlik taslamıyorum. bakın hadisteki manalara falan da girmiyorum bile... hokkabazlığa gel arkadaş!
neyse, kısacası herkes için öyle elinin tersiyle ceketindeki tozları temizler gibi sıyrılmak yok bu işten!
Sen ve senin gibiler yüzünden. Yeryüzünde herkes Allah'ın emir ve yasaklarına uysa o insanlar aç olmayacak. En azından herkes üzerine farz olan zekatını verse düzenli olarak dünyada aç insan kalmayacak. Sebepler dünyası işte. Bu insanların hakkını yiyen insanlardan hesabı sorulacak elbet.
Bir yaratılmış olarak bazı şeyleri bilemezsin. O işin sırrını bilsen insan olmazdın (bkz: https://sorularlaislamiyet. com/kuranda-tekrar-edilen-hz-musa-ve-hz-hizir-hadisesi-nedir-bu-hadise-niye-onemlidir-bize-neyi-ders)
sonsuz ve mutlak iyi bir tanrı çocukları aç bırakarak ölmesini izleyerek neyin sınavını veriyor? ya da kazanınca ne olacak?
hadi diyelim onlar cennete gidecek o halde o yaşta ölse cennette gidecek biri neden yaşayıp cehenneme gidebiliyor?
belki o kişi çocuk yaşta ölse büyünce kötü biri olmayacak ve suç işlemeyecekti. olamaz mı?
bunlar önemli sorular ve sizin arap putunuz aslında ne var ne iyi ne de mutlak.
Allah "yardim edin" der. Muslumanlar "Allah im yardim et" diye dua ederler. Tanri, insanlar arasinda duzen icin kurallar koymustur. zekat vermek mesela, zengin fakire verir ki esitlik saglansin.