allah vardır diyenlerin hiçbir kanıt gösterememesi

entry736 galeri10
    50.
  1. milyonlarca sperm hücresinden sadece birinin yumartayı delip kadının hamile kalması ve bir canlıyaa insana dönüşmesi zannımca yeter. allah ın var olduğuna inanmak için. * *
    4 ...
  2. 51.
  3. kanıt için aynaya bakılması kafidir. böyle göt nasıl bir damladan oluştu diye düşünmek bile yeterlidir*
    4 ...
  4. 52.
  5. - Allahın varlığına kanıt göster
    - neden?
    - gösteremezsin dimi?
    - Göstersem inanacakmısın ?
    - hayır
    - neden kanıt istiyosun o zaman?
    - .....

    (bkz: ya varsa ?)
    4 ...
  6. 53.
  7. hiçbir kanıta inanmayanlar ya da inanmak istemeyenler allah(c.c) ı inkar ederler.
    4 ...
  8. 54.
  9. 55.
  10. görmek istemeyen kadar kör , duymak istemeyen kadar sağır yoktur. biz inananlar o nu her yerde, her nefes alış verişimizde görürüz.

    bu evrenin bu kadar nizam ve intizam içerisinde olduğunu sadece tesadüften ibaret görenler o nu göremezler duyamazlar. inanmayanlar eğer allah ı görselerdi o zaman inanırlar mıydı bilemem ama önemli olan o nu görmeden inanmak. görünse zaten herkes inanırdı. o zaman da fark olmazdı.
    5 ...
  11. 56.
  12. bunu kanıtlamaya gerek yok zaten.. bu olaya en güzel örnek şems-i tebriziden:

    Bir grup filozof Mevlana Celaleddin Rumi;ye (k.s) gelerek birkaç sual sormak istediklerini bildirdiler. Niyetleri, bir şeyler öğrenmek değil, Müslümanları dinleri hakkında şüpheye ve fitneye düşürmekti. Hz. Mevlana, adamların halini hiç beğenmedi, onları üstadı Şems-i Tebrizi'ye(k.s) gönderdi. Bunun üzerine gruptakiler onun yanına gitti.

    Şems-i Tebrizi mescitte talebelere ders veriyordu. Konu teyemmüm abdestiydi; talebelere bir kerpiçle teyemmüm abdestinin nasıl alınacağını gösteriyordu. Gelen grup üç sual sormak istediğini belirtti. Şems-i Tebrizi,

    Sorun dedi. Adamlar içlerinden birini sözcü seçtiler. Adam ilk olarak şunu sordu:

    Siz Müslümanlar Allah var dersiniz, ama Allah'ı göstermezsiniz; varsa gösterin, görelim ki inanalım; dedi. Şems-i Tebrizi (k.s),

    Öbür sorunu da sor! dedi. Filozof,

    Sizler şeytanın ateşten yaratıldığını söylüyor, sonra da onun ahirete cehenneme atılıp ateşle azap edileceğine inanıyorsunuz. Hiç ateş ateşe azap eder, acı verir mi? diye sordu. Şems-i Tebrizi,

    Peki, diğer sorunu da sor! dedi. Filozof,

    Sizler Herkes dünyada yaptıklarının cezasını ahirette çekecek, orada mahkeme kurulacak, hesap sorulacak diyorsunuz. Bırakın insanları, nasıl isterlerse öyle yaşasınlar, ne istiyorlarsa yapsınlar. Ayrıca mahkemeye ne gerek var? dedi.

    Adam sorularını tamamlamıştı. Şimdi bunların cevabını istiyordu. Kendine göre cevap verilmeyecek sorular sormuştu. Herkes Şems-i Tebrizi Hazretlerine bakıyordu. O ise gayet sakindi. Yerinden kalktı, Filozofun yanına geldi ve elindeki kerpici adamın başına vurdu. Filozof Vah başım diyerek başına sarıldı. Şems-i Tebrizi Hazretleri çok şiddetli vurmamış olsa da adamın canı yanmış ve başı biraz şişmişti, Adam bir sağa bir sola baktı, bu kadar insana birkaç kişi ile yapacağı bir şey yoktu. Hemen dışarı çıktı, başını tutarak o bölgedeki mahkemeye gitti. Şems-i Tebrizi'yi hâkime şikâyet etti.

    Hâkim, Bu nasıl olur diyerek Şems-i Tebrizi'yi mahkemeye çağırttı. Durumu sordu. Şems-i Tebrizi,

    Ben ona kötülük etmedim, sadece sorduğu sorulara cevap verdim dedi. Hâkim,

    Bu nasıl cevap vermektir. Adam acı içinde kıvranıyor, senden şikâyetçidir, işin aslı nedir, diye sordu.

    Şems-i Tebrizi şöyle anlattı:

    Efendim, bu adam bana Allah varsa göster, göreyim ki inanayım dedi. Ben de buna, Olan her şey baş gözü ile gözükmez, işte misali dedim; başına darbe vurup acıttım. Şimdi bu felsefeci, başındaki acıyı göstersin de görelim. Eğer başında bir acı yoksa niçin beni şikâyete geldi? Varsa göstersin! dedi. Filozof, şaşırarak,

    Başımda acı var ama gösteremem dedi. Şems-i Tebrizi de, işte bu acı gibi, Allah Teala da vardır, fakat kafa gözüyle görülmez, O ancak akılla bilinir, kalple tanınır, ruhla sevilir, ahirette nurla görülür dedi.

    Şems-i Tebrizi ikinci soruya verdiği yanıtı şöyle açıkladı:

    Bu adam, sizler ‘ Şeytan ateşten yaratıldı, ahirette ateşe atılacak ve ateşle azap görecek diyorsunuz; ateş ateşe ne zarar verir ki? dedi. Ben de topraktan yaratılan bu insana topraktan yapılmış bir kerpiçle vurdum. Ona, ‘Bak toprak toprağa nasıl acı veriyor, biraz daha hızlı vursaydım öldürürdü, demek ki ateş ateşe azap eder demek istedim; dedi.

    Şems-i Tebrizi üçüncü sorunun cevabını şöyle açıkladı:

    Bu adam bana, Bırakın insanları dünyada herkes istediğini yapsın, niçin ahirette mahkeme, hesap ve ceza var? dedi. Ben de onun başını vurmak istedim ve vurdum. O niçin hemen mahkemeye koştu? Ben ona şunu demek istedim:

    Bu dünya da herkes istediğini yaparsa âlemi zulüm kaplar. Kendisine zulüm yapılan çok insan var ki zayıftır, zalimden hakkını alamaz. Herkes mahkeme bulamaz. işte Allah ahirette mahkeme kurup herkese yaptığının hesabını soracak, zalimden mazlumun hakkını alacak, gereken cezayı verecek ve adalet yerini bulacak dedim.

    Felsefeci bu güzel cevaplar karşısında hayret etti, mahcup oldu söz söyleyemez hale düştü. Hâkime dönüp,

    Ben sorduğum soruların cevaplarını şimdi anladım dedi. alıntıdır..
    7 ...
  13. 57.
  14. var olan herşey allahın varlığına bir kanıttır. muhteşem denge.insan bitki hayvan doğa evren herşey.

    mesela :akıl da gözükmez ama vardır. aklın olmadığını kimse inkar edemez bu başlığı açan akılsız hariç.
    4 ...
  15. 58.
  16. bazen dinin ne kadar mantıksız geldiği herkesin aklını gıdıklar ancak ne kadar delil olsa da inanmak istemediğine inanmaz insan ne kadar kanıt olarark görebileceği şey olsada hepsi yobazlık olarak görür böyle kişiler bilimin bile teoriden öteye götüremediği evrimi cücük beyniyle savunmaya çalışır onu da beceremez ancak allah'tan bahsederken yiyeceği bir yıldırımla inanır böyleleri.
    0 ...
  17. 59.
  18. allah vardır diyenlerin kanıt göstermesiyle değişecek olan durumdur. şöyle ki; havada tek bir bulut yokken bile yağmur duasıyla birdenbire bulutların gelip yağmurun başlaması başlı başına bir mucizedir. istisnasız bir durumdur. islam dini dışında hiçbir dinde böyle bir mucize olmamakla birlikte islam dininin hak dini olduğunu apaçık gösterir. şimdi buradan ateist arkadaşları yüce dinimiz islama davet ediyorum. şüphesiz allah affedicidir ve tövbeyi kabul eder.
    3 ...
  19. 60.
  20. kişinin kendisiyle çelişmesidir...
    5 ...
  21. 61.
  22. yoktur diyende kanıtlayamıyor ki neyin kavgası veriliyor lan burda.
    (bkz: ahirette göte gircek başlıklar)
    3 ...
  23. 62.
  24. kanıt göstersen tanrı olmaz zaten , öyle ulaşılamıyor diye , daha akıl alamayacak şekilde olduğu için tanrı diğer türlü senden , benden ne farkı kalırdı , değil mi ?
    3 ...
  25. 63.
  26. gereksiz yapılan önermedir. sürekli aynı muhabetleri yapmaktan sıkılmayan insanların boş konuşmlarıdır.
    (bkz: ban yok mu ban)
    0 ...
  27. 64.
  28. 65.
  29. pencereyi aç etrafına bak. aynaya bak. görünüşüne, hareketlerine. al sana en büyük kanıt.
    2 ...
  30. 66.
  31. gösterilen kanıt için gören göz, anlayacak akılın da bulunmasını şart koşan durumdur. zira nice gözler vardır ki, bakarlar da görmezler; kalpler vardır ki bir türlü yumuşamazlar... hiç mi ibret almıyorsunuz? hiç akıl etmez misiniz, hiç düşünmez misiniz? diyor ezel ebed sultanı...
    0 ...
  32. 67.
  33. --spoiler--
    adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal traşı olmak için berbere gitti. onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar. değişik konular üzerinde konuştular. birden allah ile ilgili konu açıldı ;

    berber: bak arkadaş ben senin söylediğin gibi allah'ın varlığına inanmıyorum
    adam: peki neden böyle diyorsun ?

    berber: bunu açıklamak çok kolay, bunu görmek için dışarı çıkmalısın. lütfen bana söylermisin allah var olsaydı bu kadar sorunlu, sıkıntılı, hasta insanlar olurmuydu, terk edilmiş çocuklar olurmuydu ? allah olsaydı kimse acı çektirmez birbirini üzmezdi, allah olsaydı bunların olacağına izin vereceğini sanmıyorum.

    adam bi an durdu ve düşündü, ama gereksin bi tartışmaya girmek istemediği için cevap vermedi. berber işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıktı. tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü. adam bu kadar dağınık göründüğüne göre belliki traş olmalıydı uzun süre geçmişti. adam hemen berberin dükkanına geri döndü.

    adam: biliyormusun? bence berber diye bişey yok.
    berber: bu nası olabilirki ben burdayım ve bir berberim.

    adam: hayır yok. çünkü olsaydı caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı.
    berber: hımm.. berber var ama, insanlar bana gelmiyorsa, ben ne yapabilirimki ?

    adam: kesinlikle doğru ! püf noktası bu ! allah var ve insanlar ona gitmiyorsa bu gitmeyenlerin tercihi.
    işte dünyada bu kadar çok acı ve kederin olmasının nedeni..
    --spoiler--

    Biz ne kadar anlatsak da, anlamayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az canım.
    3 ...
  34. 68.
  35. dünya kanıt, güneş sistemi kanıt, gördüğün, görebileceğin herşey kanıttır. sen hiç aynaya bakmıyormusun arkadaşım? sen hiç etrafına bakmıyormusun ? yok ben senin derdini anladım. sen gözlerin kapalı geziyorsun. ya da önyargıların gözünü kör etmiş. başka bir açıklaması yok.
    1 ...
  36. 69.
  37. aynı kişiler 'sen yoklugunu kanıtla' diyen kişilerdir ve bilmezlerki birşeyin yoklugunu idda eden kişi degil, varlıgını idda eden kişi kanıtlamak zorundadır.
    2 ...
  38. 70.
  39. metafizik bir kavramın ispatsızlığıdır.
    0 ...
  40. 71.
  41. gel, ne olursan ol yine gel evladım.

    edit: badem bıyıklı değilim
    0 ...
  42. 72.
  43. öyle bir kanıt olsaydı herkes müslüman olurdu.

    zaten bu yüzden biz bu olaya inanç dünyası diyoruz.

    kanıt diye gösterilen şeyler inanma sebepleri.
    0 ...
  44. 73.
  45. e fena bi durum tabi. karşınızdaki insan en az sizin kadar inanmıyorsa eğer yapılacak birşey yoktur, istediğiniz kadar somutlayın olayı.
    yine de inanmazlar.
    0 ...
  46. 74.
  47. Ateistler de olmasa kimsenin "allah" lafını ağzına alacağını sanmıyorum. bugüne kadar islam alimlerinin yapamadığı katkıyı ateistler islam alemine yapmışlardır. Hepsini kutluyorum.

    Tanım : Kanıt yok ya, valla yok, billa yok. allah da yok.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük