Şüphesiz, göklerde ve yerde, inananlar için (Allah ın varlığını ve birliğini gösteren) nice deliller vardır.
"Görmedin mi ki Allah geceyi gündüzün içine ve gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Her biri (kendi yörüngesinde) belli bir zamana kadar akar gider. Şüphesiz Allah işlediklerinizden hakkıyla haberdardır."
"Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah ın takdiri(düzenlemesi)dir."
"Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur."
"Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir."
"Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir! "
"Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır!"
"Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!"
"Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!"
"işte bunlar, Allah ın âyetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allahtan ve Onun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?"
"Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin."
Kanıt göstermeye ihtiyaç duymamalarından kaynaklanıyor. Sonuçta millet geçim derdini, işi gücü bırakıp birilerine allah'ı kanıtlamakla neden uğraşsınki. o'nun varlığına kanıt arayan elinde sonunda mutlaka bulur.
allah a inanmayanların içinde bulunduğu hastalıklı psikolojiyi anlatır aslında, zira inanmazlar ama sürekli dinle uğraşırlar, aydın olduklarını iddia ederler ama başkalarının kutsal değerlerine küfür ederler ve bunu kendilerine hak sayarlar, ama bir müslüman bir ateiste bir şey söylese hemen ciyaklamaya başlarlar, garip yani
gözünle cenneti görseydin, cehennemi gezdirselerdi belki inanacaktın, benimla aranda fark kalmayacaktı, bunu anlayamıyorlarmı? işte ben de bunu anlamıyorum,
ya da peygamber olarak insan değil de melek gelseydi belki gene inanacaktın ama peygamberimizede aynen öyle demiş müşrikler, "madem peygamber gelecekti bizim oğullarımızdan biri olması ya da melek olması gerekirdi" demişler, yani kafanız aynı çalışıyor, üstadınız aynı onlarla, şeytandan ders alıyorsunuz farkında değilsiniz.
ama şu delil aslında yetmeli, şeytanı bir an için kendinden uzak tutabilene;
"Bir köy muhtarsız olmaz. Bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz. Bir harf kâtipsiz olamaz, biliyorsun. Nasıl oluyor ki, nihayet derecede muntazam şu memleket hâkimsiz olur?" bediüzzaman
allah'ı, islamı yaftalayan her dalyarağın olmazsa olmaz kelimelerinden 3 tanesi. evrim, antiontolojizm, nietzsche gibi kelime ve terimleri unutmuş dalyarak, bir dahaki sefere unutmasın daha modern duruyor bu kelimlerle.
neyse tanıma gelelim.
bak dalyarak, şimdi "küfür inandığın dinde haram, sen kendini böyle müslüman mı sanıyorsun" cümlesini kurduğunu duyar gibiyim.
evet dalyarak, küfür islamda günah ama güah benim günahım.
mantığı anladın mı şimdi,
inandığım allah benim allahım nasıl ben senin inancın için "orospu cocukları inanır ancak buna" demiyorsam sen de bok atamazsın benim inancıma.
iki kız düşürmek bokuna kurduğun tespiti sikeyim senin.
inanmayanları çok görmek isterdim bir iş merkezi nin 12.katında deprem anında ölüm korkusu ile inanmadıkları halde yavşak, yavşak yardım dileyiş lerini. O nu ispat etmek bizlere mi düştü, isteyen inanır istemeyen inanmaz. lakin o kişilerin seslerini duyar gibiyim, ( ya leyteni kun tu turaba ) ama çok geç olmuştur artık.
Sırf o beynine baksa bile yazar Allah'ın varlığını bulabilir. Sen Allah var demişssin veya yok demişssin çokta umur değil hani. Sen yüceltmesende Allah yücedir, birdir.
kanıt vardır.insansız hava araçları nasıl uçuyor,açıklayın o zaman,ya allah diyen iguana,bunların hepsi kanıttır.cuma cuma sinirlendirmeyin lan bünyeyi.