kapalı bayanların kocalarına son derece saygılı olduğu gibi saçma bir önerme içerdiğinden doğru değildir. kadının ve erkeğin de türbanlısı laiği, dinarı, ateisti belirlemez karşı cinse saygıyı, insanlığı belirler, eğitimi belirler, kişiliği belirler. nice kocalarına köpek gibi davranan türbanlı hatun gördüğüm gibi karılarına it azabı çektiren laik (başlığı açan arkadaşın sınıflandırmasına uyarak söylüyorum) kocalar da gördüm.
"allah, hadlerini aşarak iman sorgulayan, allah'tan başkasının kimsenin imanını bilemeyeceğini bilmeyen, dış görünüş ile insan yadırgayan, türbanlı olanların da kıyada köşede iş pişirdiğini ve pişirebileceğini bilmeyen, türban takınca dört dörtlük insan olunduğunu düşünen, türban takmayınca her türlü pislik yapılabileceğini düşünen insanlara hidayet versin" duası kadar iyi değildir.
ben de türban takıp diz hizasında etek ve göğüslerini baş hizasında gösteren badiler giyen, türban takıp yakışıklı erkek görünce dibi düşen, gözleriyle yiyen, türbanlı olup annelik nedir bilmeyen, hanımlık nedir bilmeyen cazgır insanlara acıyorum sözlük. bi' de hem laik hem müslüman olunmaz diyen beyinsizlere...
laikliği sarışın bayanlarda aramak gafletine düşen yazar söylemidir.
laiklik bu değildir laikliği öğrenmek için azıcık araştırma yapmak yeterlidir.
söz konusu kadın tabi ki doğru değildir ancak tek kadına bakıp tüm laik bayanları aynı kefeye sokmak düpedüz cahilliktir.
ayrıca türban takmayan kadından kime ne sarışın olsun olmasın kime ne herkes kendinden sorumludur.
kadın ve erkek. görgü, ahlak, adab-ı muaşeret ve benzeri bir takım olgulardan arındırdığınızda elinizde sadece iki beden kalır. bir bakıma boş bilgisayar kasası gibidir insan. gerekli donanımlara sahip olmadan boş bir kasadan ibarettir ve o kasaya dantel de örtseniz, altın işlemeli fistanlara da boğsanız fayda etmez. hasılı hala olayları, kişilerin dış görünüşleri ekseninde ele alan beyinlere sesleniyorum. amacınız dikkat çekmekse evet başarılı oluyorsunuz. ama gerçekten böyle düşünüyorsanız. sizin için ancak üzülebilirim. asıl üzücü olan, ilmin, fennin, tıbbın altın çağını yaşadığı yüzyılımızda hala bu kafada insanların varlığından haberdar olmak.