allah a inanip soylediklerini yapmamak

entry11 galeri0
    ?.
  1. allah'ın var olduğuna inanıp, söylediği ve kulları üzerinde farz kıldığı; namazını kılmayıp, orucunu tutmayıp, malının 40 da 1 i kadar zekaat vermeyip, maddi durumu iyi olup hacca gitmeme durumudur.
    neden böyle yapar bir insan? inandığı halde hala inatla gençliğinin getirdiği enerjiyi boş işlere harcar da yaratıcısı olan için hiçbir gayret ve çaba içersine girmez. neden ulan neden?
    cevabı içinde saklı bunun, evet evet...

    çünkü işine gelmez, gençliğini böyle şeylerle(!?) harcamak istemez eğlenmesine, keyfine bakar hemde hayasızca söyler bunu. belki dışa vurmaz ama içten içe neden budur. yaşlandığında hepsini yapacağını düşünür gerzekce. bilmez ki bugün var olup yarın olmama ihtimalinin varlığını. biran önce kendine gelip inancının gereğini gerçekleştirmeli ki ahirette g.te gelmesin.
    haa, oldu da yıllarca yaşayıp yaşlandığında da elden ayaktan düşünce, başkalarına muhtaç durumda yaşadığını düşünmek bile istemiyorum.
    o içinde bulunduğu pişmanlık müthiş olacaktır. ama artık iş işten geçmiştir.

    sözümü peygamber efendimizin bir hadis-i şerifi ile bitirmek isterim.

    'Ebû Berze b. Ubeyd el-Eslemi anlatıyor:

    Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurdu:

    Kıyamet günü insanlar şu dört şeyden sorguya çekilmedikçe yerlerinden ayrılamazlar: ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini nerede harcadığında, malını nereden kazanıp nereye harcadığından ilmi ile ne amel işlediğinden.;

    Tirmizî

    Sevgili gençler...

    Şu dört şey hayâtın özetidir:

    1-2. Gençlikle ihtiyarlık arasındaki ömür.

    3. Çalışıp kazanma, elde etme.

    4. ilim, tecrübe, bilgi.

    Hz Peygamber (s.a.v.) bu nasihatinde iş işten geçmeden, henüz elde fırsat varken uyarıp ikaz ediyor.

    Bugün; dünya hayâtında çalışmak ama hesaba çekilmek, yarın; ahirette ise hesaba çekilmek ama çalışmamak var!

    Bu uyarı ve ikazların anlam ve hedeflerini kavrayıp, ardından da yaşantılarını bu uyarı ve ikazlar doğrultusunda düzenleyenleriniz, hem dünya hem de ahiret mutluluğunu kazanırlar. Ama kim de öğüt almayıp bu uyarı ve ikazları dikkate almazsa, hem dünya hem de ahiret mutluluğunu kaybeder. Çünkü dünya yok olmaya, ömür son bulup tükenmeye doğru hızla yol almaktadır. Allah katında olanlar ise elbet sürekli ve kalıcıdır.'.

    yıllar sonra gelen düzeltme : bahsedilen durum teistler için geçerli değildir.
    3 ...
  2. ?.
  3. allah'a inançla kitapları, peygamberleri ve benzeri şeyleri aynı ölçüde tutan insanın şikayeti.
    1 ...
  4. ?.
  5. 1.
  6. gayet normal olan bir durumdur. allah'a iman ile kitaplara iman ayrı tutulur. yani adam allah'ın var olduğuna inanıp kitapta yazılanlara inanmaz ya da onları kabul etmeyebilir.
    1 ...
  7. 2.
  8. türkiye'deki çoğu müslümanın yaptığı şey.
    çoğu müslüman dindar değil; kalben inançlı olsa da dindar bir yaşam tarzı yaşamıyor.
    0 ...
  9. 3.
  10. pratik ateizmdir. yani tanrı vardır deyip yokmuş gibi yaşamak.
    1 ...
  11. 4.
  12. allah'a inanmaya ama hiçbir dini kabul etmemeye dayanır ve böyle insanlara deist denir.

    bu kişiler allah'ın varlığını kalben kabul etmişlerdir fakat tüm kitaplardan ve insan eli değmiş, insanlarca korunan her şeyden şüphe etmektedirler. bu sebeple kitaplarda belirtilen şartlara kuşkuyla bakarlar ve yerine getirmezler.
    1 ...
  13. 5.
  14. tanrının dünya-üstü bir varlık olduğuna, ve din olgusunu insanların tanrıya yaranmak için yarattığına inanan şahıstır.
    kısacası, tanrıyla kendisi arasına kural sokmayan adamdır.
    2 ...
  15. 6.
  16. 7.
  17. her inandığın şeye sorgusuz sualsiz itaat etmenin saçma olacağını düşünen bireyin seçimi.
    0 ...
  18. 8.
  19. teistliktir. tanrıya inanıp kitaplara ve peygamberlere inanmama durumudur.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük