Sanata inanan insan zekasından farksızdır efenim şöyleki bir ressam kişisi düşünün bir ağaç resmi yaptığını söylemese ağaç diyemeyeceğiniz bir resim yaptığını. Bu ressam kişisinin gerçeklık ve güzellik algısının veya kişiliğinin büktüğü bir ağaç.
Bu ağacı oluşturan estetik kaygılara inanan, bunları hisseden ve ağaca hayranlıkla bakan bir gurubun içinde sizin olduğunuzu ve şöyle dediğinizi: "Ben böyle bir ağacın güzelliğini kabuletmiyorum ve sizi hayranlıkla baktığınız şu mantığa ve bilimselliğe uymayan bunlarla açıklanamayan hatta ağaca bile benzemeyen bu ecüş bücüş şekle neden hayran hayran baktığınızı anlayamıyor ve zekanızdan şüphe ediyorum" demeniz nekadar saçma salak nekadar anlamsızsa bu soruyuda sormanız itici ve aptalcadır.
insanları rahat bırakınız efenim isteyen sizin anlamadığınız estetik kaygılarıyla ağaç yapsın isteyen yaşamsal kaygılarıyla oluşturduğu siz hissetmeseniz bile inandığı ona güven veren, huzur veren ve hayatına bir şekilde bağlanmasını sağlayan tanrısına tapsın.
aslında allahla değilde böyle uhrevi saçmalıklara inanan diyelim bence geri zekalıdır. aslında küçükken empoze edilmese belki böyle yetişkin bir kafayla bunlara inanmazlar ama bu zehir bir kere işleyince kolay çıkmıyor. tedavisi de kendi kendine oluyor. kurtulmak kolay da değil.
(bkz: ibni sina)
türk psikiyatrisinin lideri adam, kraepelin ya da freud olmasa da.
çocuk psikiyatrisi gibi alanları anlatılıyor psikoloji kitaplarında ve daha niceleri.