varlığının da ispatlanamaması gibi bir şeydir. çünkü dinin kendi içindeki önermesi de bundan ibarettir. formül basit; düşün, sorgula ve inan ya da inanma; ispat arama... dinin ana unsuru bu dünyanın kurgu olduğu ve insanların imtihan edildiği yönündedir. yani dinin temel mantığı budur. bir imtihan düşünün ki sorular, paradokslarla beraber cevabı da size veriliyor. saçma değil mi?
tanrı senin algına göre değişir.
işte o yüzden hiçbir ateistle tanrı'nın varlığı ya da yokluğu konusunda tartışmam. tanrı senin için yoksa yoktur, var diyorsan vardır. mantık budur.
laf cambazlığıdır. adamın hâla annesi ayağına kekini getiriyor bilgisayarının başına, kalkmış allah var mı yok mu diye tartışıyor. içinden geliyorsa var gelmiyorsa yok. çok takılmayın böyle şeylere. inanmaktan mutluysanız inanın, mutlu değilseniz inanmayın.
çünkü ispat varlığı mümkün olan şeyler üzerinden olur. kimse bana ejderhanın olmadığını da kanıtlayamaz çünkü bir bilgiyi doğrulanabilir yapan şey yanlışlanabilir olmasıdır. bunu olasılıkta zarın 8 gelme durumuna benzetebiliriz.