erich maria remarque'ın yazmıs oldugu romandir. konu olarak birinci dünya savasinda alman ordusuna gönullu katilan bir askerin yasadiklaridir. kitapta yasanilmis seylerden yola cikildigi icin geecekci, bir solukta okunan bir eserdir. bu eser dunya edebiyat tarihinde savasa karsi yazilmis ilk roman olmakla beraber yazildigi tarih olan 1929 senesi ile sanki dolu duzgun dizigin ikinci dunya savasina kosan almanya'ya bu uyari idi.
Orjinal adı "Im Westen nichts Neues" olan erich maria remarque eseridir. savaşın korkunçluğunu ve anlamsızlığını tüm çıplaklığıyla anlatan bir romandır. ilk kez almanya'da 1929 yılında yayımlanmış ve ilk yılında 26 dile tercüme edilmiştir. 1933 yılında yakılan kitaplar arasındadır.
savaşın ortasında aynı çukurda kaldıkları düşman askerini öldürdükten sonra, romanın baş karakteri Paul'ün düşünceleri:
"arkadaş, ben seni öldürmek istemedim. bu çukura bir daha atlayacak olsan, sen de akılsızlık etmediğin takdirde, yapmam böyle bir şey. ama sen benim için önceden sadece bir tasavvur, bir karar uyandıran bir tertiptin; ben bu kombinezonu bıçakladım. senin, benim gibi bir insan olduğunu ancak şimdi görüyorum. ben senin el bombanı, süngünü, silahlarını düşündüm; karını, yüzünü, ortak taraflarını ben şimdi görüyorum.
affet beni arkadaş, biz bunları daima geç görürüz. ne diye bize boyuna söylemezler, sizin de bizler gibi çaresiz yaratıklar olduğunuzu, sizin annelerinizin de bizimliler kadar endişe ettiğini, hepimizin ölüm karşısında hep aynı acıları yaşadığımızı ne diye söylemezler?
affet beni arkadaş, sen benim nasıl düşmanım olabilirsin? biz bu silahları, bu üniformaları çıkarıp atsak sen benim kardeşim olabilirdin, Kat gibi, Albert gibi. al ömrümden yirmi seneyi arkadaş, al da kalk! al daha fazlasını, ben bu ömrü ne yapacağım, artık bilmiyorum çünkü."
bu kitap, ne bir şikayettir, ne de bir itiraf...
sadece, savaşın sillesini yemiş, aralarında mermilerden kurtulanlar olsa bile, yıkıntılarından kurtulamamış bir kuşağı anlatan bir denemedir. *
1. dünya savaşı sırasında henüz 16 yaşlarında olan bir alman askerinin gözünden, savaşın ne kadar boktan olduğunu anlatan, kitap uyarlaması muazzam bir film. Askerimizin bomba ile açılmış bir çukurun içinde, bir ceset ile beraber kendini sorgulaması gerçekten görülmeye değerdir.
almancasi im westen nichts neues olan, 1928 yilinda kaleme alinmis, savasi tüm ciplakligiyla ve ürkütücülügle genc bir askerin gözünden anlatan bir Erich Maria Remarque kitabi. yazar kitabini apolitik olarak adlandirsada kitap savas karsiti yazilmis olarak degerlendirilmektedir. remarque in kitabi özellikle apolitik bir sekilde yazmaya calismasinin sebebi kaybedilen savasi hakli cikarmaya calisan ve cephede savasmis askerlerin anilarini kahramanlastirip kendi cikarlari icin kullanmaya calisan weimar cumhuriyeti politikasidir.
2022 yapımı olan, 1930'daki filmle göre çok daha geniş bir evrende geçer, daha fazla karakter, daha fazla hikaye vardır. yalnızca askerler değil yönetim safları da işlenir.
1930 yapımı filmi gördüğümde, dönemine göre muhteşem bir iş olduğunu düşünüp hayran kalmıştım ve yeniden çevrime pek sıcak bakmadım.
ancak 2022 yapımı olan yeniden çevrim film de son 10 yıldaki dikkat edilmesi gereken en etkileyici filmlerden biridir.
atatürk'ün bu filmi izledikten sonra, insanları askerlikten soğutabileceğini düşünüp hoşnut olmadığı rivayet edilir.
Sinema tarihine Hollywood'un kazandırdığı ilk savaş karşıtı film olarak ünlenen,bir çok ödülün yanı sıra 3 dalda da oscar kazanan film,
kısaca konusu; çıkarlar için yoldan çıkarılmaya yönlendirilen genç beyinler...
kişisel bir entry gibi olacak ama, beni ben yapan kitaptır.
nereden elime geçti, neden okudum o yaşta bilmiyorum ama, o günden sonra bir daha inanmadım hiçbir ideaya. hep fakir insanlar ölür, hep çiftçiler en son kaçar mantığı bir daha çıkmadı kafamdan.
kitaptaki devletler savaşır, liderler akıl yürütür, ama hep garip insanlar ölür teması hiçbir zaman değişmedi zaten dünyada.
4 kere okudum hepsinde biraz daha büyüdüm resmen.
gerçek olan tek şeyin sevebilmek yetisi olduğunu anlatmasa da, ona bağlayan efsane kitap.
yaşar kemal'in de yazılmış en iyi kitap olarak seçtiği kitaptır.