alkolik karaciğer hastalıkları

entry1 galeri0
    1.
  1. Uzun süre ve aşırı miktarlarda etil alkol alanların bir kısmında karaciğer zedelenmesi bulguları ortaya çıkar. Bunların en hafif biçimi yağlı değişiklik, daha ağırı steatohepatitis ve en ağırı alkolik sirozdur. Aşırı miktarda alkol ve uzun süre gibi kavramların sayısal olarak belirlenebilmesini güçleştiren en önemli etken, kişilerin alkolden etkilenme derecelerinin büyük farklılık gösterebilmesidir. Eş miktarlarda alkol, bir kişinin tüm koordinasyon yeteneklerini ortadan kaldırabilirken, bir başkasında hiçbir fark edilir değişiklik oluşturmayabilir. Ancak, alkolizm ile birlikte olan kötü beslenmenin karaciğer zedelenmesi olasılığını çok artırdığı; hatta, zedelenmeden aslında bu beslenme bozukluğunun sorumlu olduğu düşünülmektedir. Aynı miktar ve süre alkol kullanan kadınlarda, zedelenme olasılığı erkeklerden daha yüksek, hastalığın seyri de biraz daha ağırdır.

    Alkolik yağlı karaciğer
    Alkolü metabolize eden en önemli sitoplazmik enzim, alkol dehidrogenazdır (AD). Metabolizasyon, daha az oranda mikrozomal etanol oksitleyici sistem (MEOS) tarafından sağlanır. Alkol dehidrogenazın etkisiyle, ortamdaki hidrojen iyonu konsantrasyonu artar. Bu hidrojenin bir kısmı MEOS'un işleyişinde kullanılır. MEOS'un alkolizm nedeniyle aşırı çalışması, alkolizm olgularında endoplazmik retikulumun ve mitokondrilerin artmasına/irileşmesine neden olur. Yağ asitlerinin normal oksitlenmesi azaldığı ve kolesterol üretimi arttığı için, hepatositlerin sitoplazmalarında nötral yağ birikmeye başlar. Aşırı alkol alımından sonraki iki gün içinde oluşabilen bu durum, kendi başına zararsız ve alkol bırakılırsa geçicidir. Yağlı değişiklik, hepatosit sitoplazmalarında iri vakuoller halinde görülür. Alkoliklerde yağlanma nedeniyle karaciğerin ağırlığı 3-4 kilograma çıkabilir. Tek başına yağlı değişiklik, karaciğerin işlevleri üzerinde olumsuz bir etki yapmaz. Ancak, kronik alkoliklerde yağlı değişiklik, çoğu kez vitamin eksikliği gibi başka organik sorunlar ile birliktedir; "tek başına" değildir.

    Alkolik hepatitis
    Alkolik hepatit, hemen herkesçe "aşırı" alkol aldığı söylenebilecek insanların yaklaşık üçte birinde ortaya çıkar. Bunların da üçte bir kadarında siroz görülür. Genellikle yağlı değişikliğin üzerine eklenen alkolik hepatitte, hepatositlerde "balonlaşma" ve parankimde polimorf lökosit toplulukları görülür. Bazı hepatositlerin sitoplazmalarında Mallory cisimciklerinin (alkolik hıyalin) görülmesi tipiktir. Parlak kırmızı topaklar biçimindeki bu yapılar, dejenere sitokeratin ve ubiquitin moleküllerinden oluşur. Işık mikroskobu ile bile fark edilebilecek boyutlarda (1-7 mikrometre) mitokondriler de görülebilir. Etil alkol, mitokondri zehiridir. Tüm bulgular perivenüler alanlarda daha belirgindir. Bunlardan daha önemli olanı, hepatositleri teker teker çevreleyen kollagen liflerinin ortaya çıkmasıdır. Perisellüler fibrozis olarak adlandırılan bu durum, hem hepatositlerin kaybedilmesine hem de zamanla karaciğerin normal mikroanatomik ilişkilerinin ortadan kalkmasına neden olarak siroza giden yolu açar. Bu süreçte sinusoidlerde bulunan Ito hücreleri de yer alır. Yoğun portal inflamasyon, viral hepatitlerin aksine, beklenen bir bulgu değildir. Ancak, alkoliklerde sık görülen pankreas ve safra yolu zedelenmeleri eklendiğinde, portal alanlarda da polimorf lökositler izlenebilir ve duktuler proliferasyon ortaya çıkabilir.

    Alkolik hepatitin klinik bulguları diğer hepatitlerden çok farklı değildir. Tanımlanan tüm morfolojik bulgular obesiteye veya diabetes mellitusa bağlı olarak görülebilecekleri gibi, idiyopatik de olabilirler. Bu tablolar non alkolik steatohepatit olarak adlandırılmaktadır. Bunlarda da siroz gelişmesi riski (%10 kadar) vardır.

    Alkolik siroz
    Alkolik siroz, yıllarca aşırı miktarda alkol alan kişilerde alkolik hepatit ataklarını izleyerek yavaş yavaş ortaya çıkabilir. Ancak, siroz oluşması için daha önce mutlaka semptomatik olunması veya mutlaka alkolik hepatit geçirilmesi gerekli değildir. Alkolik siroz, belirgin bir inflamatuar infiltrasyon olmadan, sinsice ilerleyen perisellüler / perivenüler fibrozisi izleyerek de oluşabilir. Lezyonun bu dönemde yakalanması ve alkol tüketilmesinden vazgeçilmesi ile sirozun gelişmesi yavaşlatılabilir veya durdurulabilir. Alkolik siroz, diğer sirozlara göre daha yavaş ilerlediği için, siroz oluştuktan sonra bile, alkol tüketiminin azaltılması çok yararlı olabilir.

    Alkolik siroz, çoğu kez yağlanmayla birliktedir. Bu nedenle, karaciğer başlangıçta normalden büyük ve sarı renklidir. Artan bağ dokusu ile "mikronodüler" paternde bir siroz oluşur. Bu dönemde karaciğer artık granüler görünümdedir ve küçülmüştür.

    kaynak : http://www.patoloji.gen.tr
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük