Adım Ali ismail Korkmaz. 19 yaşındayım.
Polisten kaçarken saldırıya uğradım.
Hastaneler beni almadı.
38 gün komada kaldım. Bugün öldüm.
Katillerim sokakta. Adalet nerede?
* Bilmeyenler için 1 ‪ali ismail korkmaz‬ polis şiddetinden kaçarken sokakta kimliği belirsiz kişiler tarafından sıkıştırılarak odunlarla dövüldü.
*Bilmeyenler için 2 ali ismail korkmaz yere yıkılana kadar dayak yedi olaya şahit olan bir kişi korktuğu için müdahale etmedi.
*Bilmeyenler için 3 ali ismail korkmaz dövülmesinden bir süre sonra ayağa kalktı polisten korktuğu için hastaneye gidemedi.
*Bilmeyenler için 4 ali ismail korkmazın arkadaşları zorla ikna ederek kendisini hastaneye götürdü.Ancak doktor eylemden gelenlere bakmıyordu.
*Bilmeyenler için 5 ali ismail korkmaz hastaneden tomografi çekip bir şeyin yok, git ifadeni ver" diye hastaneden yollandı.
*Bilmeyenler için 6 ali ismail korkmaz sabah uyandığında konuşma zorluğu çekiyordu arkadaşları ailesine haber vererek başka hastaneye götürdü.
*Bilmeyenler için 7 ali ismail korkmaz ikinci hastane beyin kanaması geçirdiğini ve vücudunda pek çok kırık olduğunu söyledi.
*Bilmeyenler için 8 ali ismail korkmaz alındığı ameliyatın ardından geç müdahale sonucu solunumunu ve bilincini kaybetti, yoğun bakıma alındı.
*Bilmeyenler için 9 ali ismail korkmazın ailesi ve arkadaşları haftalardır tedirginlikle hem yaşamı hem ölümü bekliyorlardı. ali bugün öldü. *
*Bilmeyenler için 10 ali ismail korkmaz ın ölümüne devlet, emniyet ve ilk hastanedeki görevliler yardım etti asıl katiller bulunamadı.
*Bilmeyenler için 11 ali ismail korkmaz bugün öldü, ölüm süreci 11 maddeye sığdı ama hikayesi bitmedi! onun hikayesini biz devraldık!
üzerine gitmeyen ne kadar yetkili var ise, oruçlu oruçlu söylüyorum: Allah hepsine evlat acısı yaşatsın, bu dünyada gözlerimizle görelim, diğer tarafın cehennem odunları zaten bizim ülkeden gdecekmiş.
onu hiç tanımayan, adını bile bilmeyen, herhangi bir zararının dokunmadığı, insan demeye bin şahit aranacak katiller tarafından anneciğinden ve babacığından koparıp alınmış, güzel çocuktur. ardından girilecek tartışmalarda hadlerini aşanlar, vicdan ve izandan yoksun yorumlarda bulunanlar bir saniye kadar sevdikleri bir insanı düşünsünler sonra da artık onun olmadığını, birileri tarafından kendilerinden alındığını sonra yazsınlar ne yazacaklarsa.
edit: eksileyen arkadaş eksi falan umurumda değil de cidden eksileme amacın ne? insanların ellerinde sopalarla sırf kendileri gibi düşünmüyor diye bir insanı linç etmesini haklı bulduğun için mi? yoksa beni mi sevmiyorsun? umarım ikincisidir.
hissettiklerini hissetmek için tanımaya gerek yok. ne için mücadele ettiğini, ne için orada olduğunu ve ne için öldüğünü hepimiz biliyor ve hissediyoruz.
ama annesinin babasının hissettiklerini hissedebilir miyiz? gencecik bir fidanı 2 metrelik çukura bırakırken kendimizi düşünebilir miyiz? ateş düştüğü yeri yakıp kavuruyor. radyoda televizyonda onu hiç tanımadan gözyaşı dökebilen insanlarla güzelleşecek bu ülke. o acıyı yüreğinde hissedebilen, vicdan sahibi güzel insanlarla düzelecek bu topraklar. önce vicdan sahibi olmalı insan.
bir insan ölmüştür ve insanlığını kaybetmemiş herkesin üzülmesi gerekirken hala 19 yaşında bir çocuğun öldürülmesini haklı sebeplere sığdırmaya çalışanlar var. 20 sene önce 33 insan yakıldığında tahrik vardı bugün 6 tane insan öldü yine tahrik var sen birilerini yok etmek istersen sebep çok ama tarih bu zulmü de yazar. olan gencecik canlara olur. insanların insan oldukları için var olduğu dinleriyle ırklarıyla renkleriyle cinsel tercihleriyle aşağılanmadığı farklılaştırılmadığı en önemlisi öldürülmediği bir dünya için yaşamak doğru olan. herkesi müslüman ya da türk yapmak sorunları çözmeyecek.
hala aklım almıyor ha. aynı yerde, aynı sebeple, aynı amaçla yanımda duran adamdı. ben kaldım o gitti. belki de yanımdan geçmiştir, belki de yüzüne limon sıkmışımdır, belki o beni tam düşecekken kaldırmıştır, belki önümü göremeyecek kadar kötü olduğum anda koluma girip beni kenara götürenlerden biridir, belki de ben koşarken koluna girmişimdir... aynı yerdeydik, aynı havayı soluduk, kolkola bağırdık ama o bugüne çıkamadı. dostum bugün çok ağladık sana, belki omuz omuza da bağırmışızdır, belki beraber barikat da kurmuşuzdur bilmiyorum ama babanın eline bir demet beyaz gül verdim, dedim ki hataya götür mezarına bırak. bırakacaktır eminim. senden ik isteğim var; biri abdocana selamımızı ilet, diğeri de hakkını helal et.
camide içki içtiler...
başörtülü kardeşimize saldırdılar...
ethem, ali, abdullah ve diğerleri; öldüler evet öldüler.
yazık lan gencecik insanlar, hepsi kardeşimin yaşında.
okuyamadım bile haberlerini içim yandı. nasıl bir vicdanınız var nasıl öldüresiye dövüp öldürdünüz katil herifler.
failler yok, kamera kayıtları bozuk, hastane zaten kabul etmemiş üstüne üstlük valinin açıklaması...yaşasın devlet!
hak, hukuk, adalet yok. ölen öldüğüyle kalıyor, bir taraf palalarla, silahlarla polisin gözü önünde ortalıkta cirit atarken 'mustafa kemal'in askerleriyiz' pankartını taşıyanlar suclu sayılıyor.
allah yakınlarına sabır versin mekanı cennet olsun keşke kendisi komadayken de insanlar destek olsalardı ailesine 20 gün ismini bile duymamıştım böyle acıklı bir olayın üstünden prim yapmaya çalışmak çok şerefsizce geliyor insana.
19 yaşında devlet kurumları tarafından el ele verilerek öldürülen insandır. evet sadece insan. kahrolası devletin sıradan olmayan bir insanıdır.
suçu vicdansız olmayışıdır. haksızlığa boyun eğmeyip dışarı çıkmasıdır.
ulan ne hakla, ne verip ne yaşattınız da canını alıyorsunuz.
ali ismail, direniş meydanında defterlere, iyileştiğinde okuması için nice güze dileklerimizi yazdığımız dostumuz. hatay'ın, direnişte hayatını kaybeden son yiğidi.
seninle aynı yaştayız ali. muhtemelen bir çok benzer düşünceyi, duyguları bir yaşadık seninle yaşımızdan ötürü. aynı nedenlerle çıktık meydanlara. milyonlarca yurttaş gibi güzel günler göreceğiz çocuklar'ı dinlerken birlikte umutlandık, bir şey yapmalı derken birlikte yüreklendik, dağ başını duman almış derken hep bir ağızdan güneşin ufuktan doğmak üzere olduğunu birlikte sezinledik, yumruklarımızı havaya kaldırıp birlikte yürüdük alanlarda. seninle ilgili, direniş defterine yazarken hep bunlar geçti aklımdan ali.
bugün haberini alana kadar, yüreğim ağzımda bekledim hep ama umutluydum. artık solunum cihazına ihtiyaç duymadan nefes alabildiğini öğrenmiştim, nasıl mutlu olmuştum ali.
sanma ki şimdi umutsuzum ali. senin canına kıyan itlere karşı bin kez daha bilendim! sözüm söz, sözümüzü tutacağız ali. biliyorum ki üniversite caddesindeki '' her şey çok güzel olacak. * '' yazısını sen de okudun, adımlarını daha da hızlandırarak gittin o gün eyleme sen de. söz ali, her şey çok güzel olacak dostum.
seni yitirdik, ethem'i yitirdik, mehmet'i, hemşehrin abdullah'ı yitirdik.
şimdi azmimiz daha da artacak dostum.
daha azimle mücadele edeceğiz,
daha candan seveceğiz,
daha çok tutunacağız birbirimize,
daha korkusuz olacağız
daha çok çalışacağız...
senin, sizin yerinize de yaşayacağız. her şeyi daha, daha, daha çok!...