alfred adler

    5.
  1. psikanalizin öncülerinden olmakla beraber, fikirleri freud'dan çok farklıdır.

    her kişinin eksik olduğu yanlar vardır. çevresel faktörlere ve çevremizde kendimizle kıyaslayacağımız kişilere göre önem kazanan eksikliklerimiz vardır. kimimizin gözü bozuk, kimimizin matematik yeteneği düşüktür. bu durumlarda insanlar aşağılık duygusu yaşar. aşağılık duygusu aslında iyi bir şeydir çünkü bu duyguyla mücadele ederken kendimizi geliştiririz. kişilerin bu aşağılık duygusuyla baş etme yöntemi ve başarılı olup olmadığı, kişiliğini belirler.

    aşağılık duygusuyla baş etmenin üç yolu vardır:
    1. mükemmellik çabası
    kişiler eksik yönlerini aşmaya veya başka bir şeyle dengelemeye çalışırlar. eli olmayan kişilerin ayaklarıyla yazı yazmaları ve hatta ressam olmaları buna örnektir. çirkin bir kadının entellektüel yeteneklerini ilerletme çabası da çok güzel bir örnektir. sağlıklı yöntem budur.

    2. üstünlük çabası
    burda kişiler eksikliklerini görmezden gelirler, kendilerini diğer insanlardan üstün görme eğilimindedirler. eksikliklerini bilinçaltına iterer. nevrotik problemler yaratır uzun vadede bu yöntem. uzun vadede kişi üstünlük kompleksi geliştirir.

    3. çabalamamak
    kişi kendisinin eksik bir insan olduğuna inamıştır. ya eksiklerini aşmayı denemiş ve başaramamıştır, ya küçüklüğü boyunca otoriter bir aile tarafından ezik olduğuna, başaramayacağına inanmıştır. kendine olan güveni çok düşüktür. çaba göstermemeyi tercih eder. uzun vadede aşağılık kompleksi geliştirir. nevrotik problemlere işarettir.

    adler'e göre, kişi eksiklikleriyle yüzleşmeli ve onları aşmalıdır. yoksa nevrotik problemler geliştirir, sosyal yönden başarısız olur, sağlıklı bir ruh haline sahip olamaz.
    12 ...
  2. 28.
  3. Çok böyle duygusal, iyimser, sevgi yumağı bir adam. Alanı için iyi bir şey mi, bilemem.
    5 ...
  4. 2.
  5. bireysel psikoloji kuramının babası.
    5 ...
  6. 8.
  7. 'Bazen insanlar, kendini beğenmişlik ya da kibir sözcüğü yerine kulağa daha hoş gelen hırs sözcüğünü kullanarak kendilerini biraz temize çıkarmaya çalışırlar.'

    'Kadınla erkek arasındaki uzlaşma ve dengenin karakteristik özelliği arkadaşlıktır. Kadın ve erkek arasındaki ilişkide karşı tarafı boyunduruk altına almak, tıpkı ulusların yaşamındaki gibi katlanılmaz nitelik taşır. '

    'Kadınların erkeklerden daha az yetenekli olduğu savı bir masaldan, gerçekmiş izlenimi veren bir uydurmacadan başka nitelik taşımaz.'

    'Ruhsal ilişkiler örgüsünden koparılıp alınmış bir tek ruhsal olaya dayanılarak insanı tanımak gibi bir işe kalkışılamaz.'

    'Tırnak kemirme ve burun karıştırma gibi dikkat çeken kötü alışkanlıklara sahip insanlar, ilgili davranışlarıyla inatçı kimseler olduklarını ele verdiklerini bilmezler.'

    'Toplumdan uzak kalmak isteyen biri için, örneğin hep kirli bir yaka ya da pejmurde bir ceketle toplum içinde görünmekten daha uygun ve daha etkili bir çare yoktur. Kendisini başkalarının dikkati, eleştirisi ve rekabetiyle yüz yüze getirecek bir işin başına geçmekten yakayı sıyırmada ya da sevgi ve evlilikten kaçma işinde, başkalarının karşısına bu şekilde çıkmaktan daha iyi ve mükemmel ne yardım edebilir kendisine?'

    'Eğer bir insan bir başkasına gerçekten ilgi ve yakınlık duyuyorsa, o ilginin gerektirdiği bütün özelliklere sahip olmalıdır: Dürüst olmalı, iyi bir arkadaş olmalı, sorumluluk duygusu taşımalı, sadık ve güvenilir olmalıdır.'

    'Eğer erkek şefkat arıyorsa, kendisini çımartacak, pohpohlayacak kızlar arayacaktır. Eğer ilişkiyi ikili bir yarış gibi görüyor ve bu yarışta üstün gelmeyi istiyorsa, güçlü görünen kızları arayacak, veya yapıları, toplumsal konumları ve güçleri açısından kolayca yönlendirilip güdülebilen kızları yeğleyecektir. Doğal olarak böyle bir seçim pek çok yanlışa yol açacaktır; çünkü hiçbir kız sürekli boyun eğmeye razı olmaz.'

    'Farklı cinslerden iki eşit insanın görevi olarak tanımladığımız aşk, iki bireyin bedensel ve düşünsel yönlerden birbirlerini çekmesini, başkalarını dışlamasını ve birbirlerine karşı mutlak bir teslimiyetle yaklaşmalarını gerektirir.'

    'Gizliden gizliye üstün olma isteği besleyen kızlar, genellikle güçsüz, sakat ya da kendi toplumsal konumlarının altındaki erkeklere yönelirler. Aynı şekilde, hemen el altındaki birinin veya bir akrabanın seçilmesi de, kendinden çok genç veya çok yaşlı bir erkeğin seçilmesi de güçsüzlük duygusunun belirtisidir. '

    'Kadının çocukluğundan başlayarak kendisine zorlanan role başkaldırısı ne denli güçlü olursa, ya da aynı şekilde erkek kendisine biçilen ayrıcalıklı rolü tüm saçmalığına karşın oynamamakta ne denli ısrarlıysa, cinsler arasındaki çatışma da o denli şiddetli olur.'
    5 ...
  8. 16.
  9. azmederek işeyen duvarı deler sözünün bir örneği olarak daha çocukluğundan itibaren yaşadıklarından dolayı doktor olmak istemiş ve olmuştur alfred adler.

    abisini kıskanarak büyümüş, ergenliğinin çoğunu "ezik" olarak geçirmiş birisi için bireysel psikolojiyi yaratması takdire şayandır. ayrıca bireysel psikoloji ile yaşantıları arasında büyük bir ilişki vardır. sosyal ilgi ilkesindeki bahsi geçen konuların çoğu başından geçmiştir. insanı toplumun bir parçası ve toplumun ortak gayesi için yaşayan bir varlık olarak görmüş, gerektiğinde insanın toplum çıkarı için kendi isteklerinden vazgeçebileceğini söylemiştir. ve adler'e göre yaşamlarımız başkalarının yaşamlarına yaptığımız katkılar ölçüsünde değerlerdir.
    4 ...
  10. 32.
  11. Freud, kendi psikanaliz anlayışından ayrılan c.g jung'a öfkeyle bakarken, adler'e değil kızmak, alaycı bir dille bireysel psikolojiye geçişinden şükran duyduğunu belirtip "ne de olsa allah'ın bu dünyasında yer çoktur. Dileyen dilediği yere gidebilir" diyerek tiye almıştır.

    Kanımca bu hafife almanın sebebini, adler'in bireysel psikoloji olarak ortaya attığı tezleri, freud'un "psikanalizce elde edilmiş bulgulara farklı isimler takıp öne sürdü" demesine yoruyorum.
    4 ...
  12. 1.
  13. 7 şubat 1880'de viyana'da doğdu. orta sınıfa mensup bir yahudi ailenin çocuğundan bridir. henüz beş yaşındayken kendisini ölümle yüzyüze getirecek kadar ağır bir zatürre geçirdi. 1895 yılında viyana tıp fakültesinden doktor olarak mezun oldu. önce oftalmoloji, sonrada genel tıp alanında pratisyen hekim olarak çalıştı. freud'la tanıştı. psikanalizden hayli etkilenmekle birlikte freud'un görüşlerine katılmadı. 1913'te bireysel psikoloji cemiyeti adıyla bir cemiyet oluşturdu. nevrozların ve insan kişiliğinin açıklanmasında organik kusurlar ve yetersizlikler ile, bunlardan ileri gelen aşşağılık duygusuna ve bu duyguyu gidermek için gösterilen güçlü olma çabasına ağırlık verdiği çalışmalarıyla tüm dünyada tanındı.
    4 ...
  14. 23.
  15. dahası her insanda bir miktar aşağılık kompleksinin olmasının doğal bir gerekliliğini vurgulamış bireyin kendini gerçekleştirebilmesinin bu aşağılık kompleksine bağlı olduğunu söylemiştir. psikanalizi kabul etmekle birlikte freud gibi herşeyi cinsellikle açıklama yoluna gitmemiştir.
    kardeş sıralamasıyla ilgili söyledikleri çok enteresandır. büyük orta ve küçük kardeşin psikanalizini yapar ve büyük kardeşe yüklenen suçluluk ve yetersizlik duygularını çok etkileyici bir şekilde açıklar. en son bildiğim 20 küsur psikolojik kuram içersinde en dişe dokunur şeyler söyleyen üç beş kuramcıdan bir tanesidir. bireysel psikoloji kuramının kurucusudur. ama döneminde yine jung gibi kendiside freud un egosu yüzünden çok ses getirememiştir. sonradan söylediklerine itibar edilmiştir.
    4 ...
  16. 17.
  17. "Prensipler uğruna savaşmak, onlara uygun yaşamaktan daha kolaydır." sözünü söylemiş bireysel psikolojinin kurucusu avusturyalı psikiyatrist.

    sözün doğruluğu bugün bir çok insan için* su götürmez bir gerçektir.
    3 ...
  18. 3.
  19. 1920 yılında Viyana Halk Enstitüsü'nde verdiği konferanslardan oluşan insan tabiatını tanıma isimli kitabı 1927 yılında almanca olarak yayınlandı.Bu kitapta insan kişilğinin gelişmesinde aşağılık duygusunun ve bu duyguyu gidermek için gösterilen çabaların önemini vurgulanmış.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük