avrupa'nın en büyük(!) takımlarından parma ve fenerbahçe gibi takımlarda oynayıp üfürükçülerine "ulan adam istatistik yapmış ne gonuşuyon" dedirten, ancak ve ancak türkiye ligi gibi bir dandik ligde prim edebilecek, gereğinden fazla şişirilen balon. ama yanılıyorumdur herhalde. ne de olsa brezilyalı.
avrupa'nın büyük takımlarında 1-2 yıl zar zor oynayıp ikinci lig takımına ve galatasaray'a gönderilen ve hayatının futbolunu romanya milli takımı ile galatasaray'da oynayan hagi'nin istatistikleri ile kıyaslanınca farkı ortaya çıkan futbolcu. hala türkiye'deki en kaliteli yabancı futbolcudur. ***
sene boyunca maçlara çıkmadığı halde para kazanan, toplasan 10 deplasman maçına kıçım ağrıyor bahaneleri ile gitmeyen futbolcu görünümlü lincoln adında bir insana tapan geri kalmış zihniyetin eleştirmeye ve bok atmaya doyamadıkları, türkiyenin en iyi yabancı oyuncu konumunda bulunan fenerbahçe'nin kaptanı.
ee tabi üstünde sarı lacivert değilde, sarı kırmızı renk forma olsaydı eğer; suan, gazete yazarları ve sözlük yazarları tarafından dünyanın en iyi futbolcusu ilan edilmiş olurdu. (bkz: yazık lan size)
uludağ sözlük'ün pilates topudur kendisi. ortada debelenir durur, üstüne binen mi ararsın, tekmeleyen mi ararsın, birbirinin kafasına atan mı ararsın. şimdi ben rakip takım taraftarı olarak bu adamı etrafla daha fazla kıyaslanmasını istemiyorum ki olay kabak tadı boyutunu bile aştı. sanırım millet deşarj oluyor. alex de souza ne abartıldığı gibi bir ilahtır, ne de lincoln'le kıyaslanacak kadar düşmüştür, dengede durur ve uslu takılır. ha kendisi o çok kıyaslandığı gheorghe hagi'nin tekmeliği etmez, bunu da bütün fanatik duygularımdan yoksun olarak söylüyorum. son olarak, bir öneri de benden gelsin: ümit ozan kazmaz 3 tane alex de souza eder, kdv hariç...
çıkıp efendi gibi topunu oynayan, oynamadığı zaman takımının* hali gerçekten harap olan, kişiliği güzel futbolu güzel, kıvırcık saçlı sempatik futbolcu.
ronaldinho nun fenerbahçe ye transferinin kendisi için bir problem oluşturmayacağını söyleyen topçudur. ya ne y.rram, ronaldinho geldi de kıskanman kusur kaldı!
son zamanlarda gol atmaktan çok attırmaya oynayan maestro. asistlerinin şanını duymayan kalmadı zaten ancak bu sefer durum biraz farklı gibi. son çare olmadıkça gol vuruşu yapmıyor. ağırbaşlı oyununa daha da karizma katmıştır gözümde.
hagi'nin gidişinden bu yana türkiye'ye gelmiş en iyi on numaradır. lincoln'ler, iliç'ler, ricardinho'lar, delgado'lar, marcelinho'lar ona rakip ilan edilmiş, ondan daha iyi oldukları söylenmiştir. ancak hiçbiri alex'in türkiye performansının yakınından dahi geçememişlerdir. kanımca alex'in en iyi performans gösterdiği sezon 2007-08 sezonudur. avrupa'da kayıp diyenlere inat bir çok maçın fenerbahçe lehine bitmesinde büyük rol üstlenmiştir. ancak dün 30 temmuz 2009 fenerbahçe honved maçı'nda gördüm ki alex artık eski alex değil. bu sezon zengin kadroda en fazla bir yedek olabilir eğer bu şekilde devam ederse, çünkü ben gol atmasına rağmen yeterli bulmadım formunu.
not: eksileyecek olanlara peşinen söylüyorum. ne yapsaydım? bazı fenerbahceliler gibi elano'yu tanımayıp, keita'ya bok mu atsaydım? ben galatasaraylıyım dostum, bana bu yakışır.