alex de souza

entry5003 galeri430
    276.
  1. tek söylenebilecek sözün "kralex" olacağı insan evladı.
    3 ...
  2. 277.
  3. 278.
  4. 23 agustos 2008 gaziantepspor fenerbahce macinda $ans bulmasi halinde 200. kez cubuklu formayi giyecek olan super solak.
    2 ...
  5. 279.
  6. ne kadar iyi bir futbolcu olursa olsun fenerbahçe'nin bu sezonki kadrosunda en zayıf halkadır. varlığı sistemi, yokluğu da huzuru bozmaktadır. 2008 yılındayız ve futbol belki de hiç olmadığı kadar çift yönlü oynanıyor, maalesef alex ise bunun sadece tek tarafında var. gelişen oyuna uyum sağlayamadı, demode kaldı ve futbolunun üzerine hiçbir şey koymadı.. şapkalar öne konduğunda göremediğimiz mücadele canımızı sıkmaktadır.
    3 ...
  7. 280.
  8. 21 yaşındayım ve hayatımda en çok izlediğim futbolcu bu adamdır. 4 senedir neredeyse her maçını izledim ve kendimi bu yüzden çok şanslı görüyorum.

    son 4-5 yıldır fenerbahçe'nin başına gelen en güzel şeydir alex de souza. onu anlayan biriyle yan yana oynaması izleyenlere mühiş bir resital sunuyor. örneğin semih ve deivid'le oynadığında çok farklı oynuyor alex. çok çok üstün bir futol zekası var kendisinin. çoğu zaman daha topla buluşmadan pas vereceği yere karar veren ve onun mevkisindeki birçok oyuncunun yaptığı gibi takımı yavaşlatmak yerine aksine hızlandıran bir oyuncudur. ceza sahasına attığı topları öyle bir ayarlar ki pası alan oyuncu rahatça tek vuruş yapabilir. gol vuruşu çok kalitelidir ve kimsenin beklemediği anlarda yine kimsenin beklemediği vuruşlar yapabilir. işler kötü gidiyorken sorumluluk alıp oyuna isyan edebilir. fiziği yetersiz görünmesine rağmen fiziğini çok iyi kullanır ve genelde ikili mücadele kaybetmez.

    euro 2008 sonrası semih'in bir röpörtajı vardı ve alex hakkında bir soru sorulmuştu kendisine. verdiği cevap çok basitti semih'in. "alex'le oynamak dünyanın en kolay şeyidir. alex'ten aldığınız topu tekrar ona atarsınız, o da sizi gol pozisyonuna sokar." evet futbol bu kadar basit bir oyundur. inanın ne cristiano ronaldo'nun bilekleri, ne lionel messi'nin çalımları onun oyununu seyretmek kadar zevk vermiyor bana. bir numara olduğunu her sene ispatladı bu sene de ispatlayacak. iyi ki var, iyi ki bu takımın kaptanı.

    (bkz: yok böyle bir gol)
    (bkz: alex de souza alex ile sonsuza)
    14 ...
  9. 281.
  10. omzuyla saka gibi paslar atabilen futbolcu.
    2 ...
  11. 282.
  12. iddaa edilenin aksine küçük/büyük ayırt etmeksizin kalitesini ortaya koyan yıldız. kaptanlık pazu bandını koluna taktıktan sonra artan direnci ve mücadele katsayısı sayesinde futbolunun son yıllarında zirvede noktalayacağının sinyallerini vermektedir ayrıca. zaten devamlılığı olan bir futbolcu olan alex de souza, kendi klasındaki bir çok futbolcunun aksine olgun, kapsissiz ve ahlaklıdır.
    2 ...
  13. 283.
  14. hiç tartışmasız fenerbahçe'nin gelmiş geçmiş en faydalı yabancısıdır.
    2 ...
  15. 284.
  16. kaptanlığın ve 10 numaranın çok yakıştığı adamdır, en iyidir.
    1 ...
  17. 285.
  18. --spoiler--
    buraya gelmeden önce en fazla iki yıl oynar, avrupaya giderim diyordum. ama şimdi sonsuza kadar burda kalmak istiyorum.
    --spoiler--

    diyerek hem dürüstçe konuşmuş hem de kalplerdeki yerini biraz daha derinlere indirmiştir.
    3 ...
  19. 286.
  20. istanbul büyükşehir belediye maçında arkadan tekme yediği halde yerde iki takla atıp anında kalkarak atağın içine girmiş ve maçta mükemmel işler yapmış futbolcu. aynı hareketi geçen seneki bjk maçında da yapıp ardından pozisyonu golle süslemişti.

    tekmeyi yiyip yerden kalkmayan sonra da "aman efendim çok tekme yiyorum ben diye ağlanan" sahte yıldızlar kendisini izlemelidir.

    30 yaşındaki bu futbol değerini izlemek her geçen gün daha keyifli hale geliyor.
    8 ...
  21. 287.
  22. geçen partizan maçında sol kanattan gelen partizan atağına arkadan müthiş bir depar atarak engel olan bu davranışıyla gözlerimin dolmasına neden olan futbolcu.
    2 ...
  23. 288.
  24. anlatılmaz yaşanır futbolcularından. git maçına izle yahu.
    1 ...
  25. 289.
  26. 30 agustos 2008 fenerbahce istanbul b b macinda resital sunmuş, büyülemiş, alkışı sonuna kadar haketmiş maestro.

    2008-2009 sezonunda şu zamana kadar gösterdiği performans ile anladık ki kendisinin nerede oynatıldığının da çok önemi yok. zira kral, her yerde kral..

    efendim, bir de hatırlatma yapmak gerekirse türkiye'de ki ilk 2 sezonunda kendini gösteremediği iddia edilen bu brezilyalı 2 sezon boyunca neredeyse hiç bir takımı boş geçmemiş, asist kralı olmuş, kendine bakıp antremanları aksatmadığı için 2 haftanın üzerinde sakatlık yaşamamıştır. ülkesinden hep zamanında döndüğünü belirtme gereği bile duymuyorum.

    öyle her hafta periyodik olarak sakatlanıp akabinde düz koşulara başlayan çakma yıldızlarla mukayese edilmemesi gerekir.

    nitekim brezilya milli takım kaptanlığı yapmış, 2007-2008 sezonu şampiyonlar ligi asist kralından bahsediyoruz.

    (bkz: önünü ilikle)
    8 ...
  27. 290.
  28. türkiye'de kendisini gösteremediği ilk iki sezonda 62 maça çıkmış 39 gol atıp 40 asist yapmış futbolcudur. kaynak için,

    http://www.alex10.com.br/

    (bkz: kendisini gösterememek)

    görmek istemeyenlere göstermek sayılarla anlatmak lazım tabi. artık özellikle lincoln ile karşılaştırılma saplantısından da kurtulmak gereklidir. bunlar farklı değerler... lincoln iyi oyuncudur ama alex kendisinin üst sınıfı bir seviyededir.

    (bkz: işte halep işte arşın)
    4 ...
  29. 291.
  30. aynı cassio de souza soares lincoln gibi ilk 2 sezonunda bazı maçlarda sahadan kaybolmuş, 11 mayıs 2005 türkiye kupası finalinin ikinci yarısında oyundan çıktığı zannedilmiş, sol kanada atılan bir topla buluştuğunda oyunda olduğu anlaşılmış gerçek yıldız. şu anki performansı ve katkısı tartışılmaz ancak her ne kadar asistleriyle gündeme gelmişse de, türkiye' de geçirdiği ilk iki sezonunda aynı lincoln gibi sertliklere maruz kalıp futboldan soğuma noktasına geldiği olmuştur.
    (bkz: ilikledim)
    2 ...
  31. 292.
  32. fenerbahçe'de ki ilk 3 sezonunda çıktığı 85 maçta 53 gol atıp 52 asist yapmıştır. şu sayılara bakıp hala etkisiz olduğunu düşünmek insanlığa sığmaz.
    4 ...
  33. 293.
  34. sözlükteki menajerleri ve yaşam koçlarından edinilen bilgilere göre türkiye'deki sertlikten dolayı vakt-i zamanında futboldan soğumuş futbolcu.

    (bkz: çay koymak)
    (bkz: demlik)
    (bkz: anladın sen onu)

    benim anlamadığım aynı cassio lincoln gibi şudur budur la başlayan cümleler. ne aynısı ne lincoln'Ü, alex diyorum...lincoln de mincoln de bıdı bıdı bıdı

    (bkz: lincoln kim lan)

    bu ne pişkinlik? lincoln ve alex'in aynı seviyede futbolcular olmadığını anlamamak için beygir gözlüğünde bu kadar inat etmeye pes diyorum. alex hiçbir zaman lincoln kadar eleştirilmedi. galatasaray tribünlerinin yarısı lincoln'Ün futbolculuğunu sorgulamaya başladı, alex ilk iki sezonda sahalardan kaybolmuş derken de rezil rüsva olmamak için önce bir google'a gireceksin, bakacaksın alex ilk sezonunda kaç maç oynamış lincoln kaç maç oynamış...bu nasıl sahadan kaybolmak 62 maçta ulaşılan toplam gol+asist sayısı 79'Ken. gerçekten de lütfen çayhaneye gidiniz, elinize demliği alınız vazifenizi yapınız.
    4 ...
  35. 294.
  36. 2004-2005 sezonunda sebatsporlu bilmem kimin ayağına basmasını dün gibi hatırlayanların yine aynı sezon 90. dakikaya fenerbahçe'nin 1-0 geride girdiği fenerbahçe-gençlerbirliği maçında aynı dakikada 2 gol atıp maçı çevirdiğini nedense hatırlamadığı futbolcudur.

    yine 2004-2005 sezonunda varlığı ile yokluğunun belli olmadığı, 80. dakikaya kadar 2-1 sebat'ın önde olduğu ve kendisinin golleri ile 4-2 biten maçı zaten anlatmaya gerek görmüyorum.

    görmek isteyen kendisini görür. görmek istemeyende "ama bilmem kaç sene önce, bilmem kaçıncı dakikada bilmem kimin ayağına bastı" gibi komik bahanelere sığınır. üstelik "kendini göstermememişti" dedikten sonra "aynı maçta frikikten de gol atmıştı" diyerek kendisiyle çelişir, komik duruma düşer.

    bir de utanmadan, sıkılmadan hala alex'in adını aynı pasaportu taşımak dışında ortak noktaları bile olmayan, 2. - 3. sınıf brezilyalı futbolcularla birlikte ananlar var.

    pes..
    5 ...
  37. 295.
  38. futbol istatistikse, alex on numaradır.

    futbolda yıllardır süren bir tartışmadır; istatistikler bir futbolcunun değeri hakkında yeterli midir?
    futbol tabi ki de matematik değildir, istatistikler de tek başına hiçbir şey ifade etmez. sir alex ferguson'un söylediği gibi:
    "istatistikler mini etek gibidir, pek çok şeyi gösterirler ama asıl önemli olanı saklarlar."

    alex de souza türkiye'de 4 yılda ulaşılması güç bir istatistiğe imza atmıştır. taraflı tarafsız herkesin kabul etmesi gereken bir gerçek vardır ki; alex türkiye'de fenerbahçe'nin elde ettiği başarıların hemen hemen hepsinde aslan payına sahiptir.

    peki alex bu kadar iyi futbolcu da neden avrupa'nın herhangi bir üst düzey takımında forma giyemedi?
    işte bu sorunun cevabı da sir ferguson'un cümlesinin altında saklı.

    son günlerde ismi türkiye'de gündemi oldukça meşgul eden bir isim; humberto suazo...
    maç başına neredeyse 1 gol ortalaması ile oynayan şilili futbolcunun avrupa'da ne talibi olmuştur ne de hayran kitlesi. santrafor arayışları içinde olan, david villa'nın peşinde koşup başarısız olan real madrid neden kadrosuna katmaz ki bu futbolcuyu, halbuki istatistikleri şu anda dünyanın en iyisi...

    alex de souza'nın istatistiklerine bakarsak; ronaldinho, kaka, rivaldo, deco, diego, gerrard, lampard gibi bir çok ünlü futbolcunun yanından geçemeyeceği sayılara ulaşmıştır. madem bu alex o kadar iyi futbolcu da neden sadece türkiye'de ismi var? milan, barcelona'dan kovulmak üzere olan ronaldinho'yu, chelsea formsuz deco'yu alacağına neden alex'i bir an bile düşünmediler?

    alex de souza milli takımda kaptanlık yapmış, şu kadar oynamış falan. bunlar doğrudur fakat alex brezilya milli takımında hangi maçlarda forma giymiş, hangi futbolculara kaptanlık yapmıştır? neden bir dünya kupasında oynayamamış, brezilya'dan ayrıldıktan sonra kaç kez çağırılmış? türkiye sınırları dışında avrupa'da hangi başarıları kazanmış, avrupa kariyeri nedir?
    (bu soruların cevapları elbette mevcut, wikipedia'ya girip herkes öğrenebilir. )

    taraftarı tarafından çok sevilen bir isim, alex de souza. bu aralar lincoln'ün formsuzluğu nedeniyle sürekli lincoln başlıkları altına ismi yazılmakta. lincoln'den çok üstün olduğu dem vurulmakta, hatta lincoln'ün 3. sınıf futbolcu olduğu falan iddia edilmekte.
    hayatında brezilya ve türkiye dışında futbol oynamamış alex, almanya bundesliga'da en iyi futbolcular arasında gösterilen lincoln'den nasıl iyi futbolcu olabilir anlamak güç. türkiye'deki performanslarına göre mi karar veriyoruz buna? futbolcunun adapte olamaması ya da şanssızlığını kıramaması, formsuz olması gibi durumlar futbolun içinde olan şeylerdir. istatistikleri kötüyse kötü futbolcudur, iyiyse iyi futbolcudur; bu mudur?
    thierry henry'nin barcelona'daki ilk sezonuna, andriy shevchenko'nun chelsea'deki performanslarına bakılırsa; henry guiza'dan, shevchenko da amr zaki'den daha kötü futbolculardır dersek saçmalamış oluruz galiba.

    bir de son günlerde hagi ile kıyaslanır olmuş, de souza alex...
    öncelikle bunu yapan insanlara kızıp aşağılamak, dalga geçmek yerine; futbolun sadece istatistik olmadığını anlatmamız gerekir. sonra da iki futbolcunun kariyerlerini, yaptıklarını, takımlarına verdiklerini, kazandığı başarıları, kimlerle hangi sistemlerde oynadığını, hangi arenalarda boy gösterdiğini ve tüm dünyada ne kadar tanındıklarını falan öğretmemiz gerekir. hagi'nin alex ile kıyaslanacak kadar erişilebilir olmasının sebebi de iki yıl öncesini hatırlamayan, bugunu değerlendiren medyanın da payı yadsınamaz.

    birçok kulubu çalıştırmış teknik direktör metin türel'in dediği gibi:

    "Hagi sana 40 metreden bir çakar; nereye koyacağını bilemezsin o istatistikleri."
    3 ...
  39. 296.
  40. türkiye'ye gelmiş tartışmasız en kaliteli, verimli yabancı futbolcu.

    sadece türkiye'de ki performansı ile lincoln'le nasıl kıyaslandığına şaşıranlar var. neye göre kıyaslayacağız? brezilya'da zaten kaldırmadığı bir kupa yok sanırım? lincoln'un brezilya ve almanya kariyeri boyunca yaptıklarını zaten tek sezonda yapıyor. şampiyonlar ligi asist kralını, alman ligi'nde oynamış ortalama bir brezilyalı futbolcu ile kıyaslamak biraz abest kaçar.

    alex'in neden avrupa'ya gitmediğinden söz ediliyor. hafızası iyi olanlar alex'in fenerbahçe'ye transferinin 8 ay gibi bir zaman aldığını, bu dönem içerisinde fenerbahçe'nin alex'i almak için çok çaba harcadığını ve alex'in fazlaca talipleri olduğunu iyi bilirler. ayrıca 1999 yılında iffhs'nin açıkladığı verilerle iffhs tarafından "dünyanın en iyi 3. futbolcusu" olarak gösterilen daha sonra 2001 yılında parma'ya imza atan alex, karısının hamile olması ve yolculuk yapmasının yasak olması sebebiyle kendi isteğiyle brezilya'ya geri dönmüştür. parma formasıyla çıktığı 5 maçta 2 gol 7 asist yapmış bir adamı zaten kimsenin yollama gibi bir düşüncesi olamazdı herhalde.

    brezilya milli takımı'nda bir dönem kaptanlık yapması da gündeme gelir ara ara. "alex kime kaptanlık yaptı ki?" diye soranlar çıkar.

    bakınız kime kaptanlık yapmış;

    http://img100.imageshack....age=alexdesouzajpgdt0.png

    ayrıca 2004 yılında alex'in kaptanı olduğu ve copa america'yı kazanan brezilya milli takımından bir kaç isim saymak gerekirse;

    Júlio César Soares Espíndola (inter'in kalecisi)
    Vágner Love (tanımayan yoktur herhalde)
    Diego (hani şu zamanında lincoln'un de oynadığı bundesliga'nın gerçek yıldızı. olimpiyatlarda milli takıma gidip gitmemesi kavga konusu olan. tabi lincoln milli takıma giremezken, bu arkadaş alex'le birlikte oynuyordu)
    Alessandro Faiolhe Amantino Mancini (bu sezon mourinho'nun isteğiyle roma'dan inter'e transfer olan mancini)
    Júlio Baptista (kim olduğunu söylememe gerek yok sanırım)
    Maicon (inter'in sağ beki)
    Cris (şu lyon'da oynayan)
    Adriano Correia Claro (sevilla'nın sol beki)
    Eduardo César Gaspar (kisaca arsenal de oynayan edu)
    Renato Dirnei Florêncio (sevilla'nin değişmez ön liberosu)
    luisao (cm ciler iyi bilir)
    luis fabiano (sevilla'nın gol makinesi)
    Adriano_Leite_Ribeiro (nam-ı diğer inter'in sorunlu çocuğu adriano)
    Juan Silveira dos Santos (hala milli takımda oynayan roma'nın stoperi)

    merakı olanlar merakını gidermiştir umarım. dikkat ettiyseniz bu isimlerin bir çoğu hala zaman zaman milli forması giyiyor. alex'in kaptanlık yaptığı isimler arasında yine aynı kadroda olan dudu, galatasaray'ın alamadığı ricardo oliveira, bordon, jose kleberson gibi isimlerde var lakin yazmaya gerek görmedim. unutulmaması gereken şudur ki bundan 10 yıl sonra alex ve lincoln'un kim olduğunu merak eden birisi 2 futbolcunun yaptıklarına bakınca muhtemelen lincoln için sadece "eh" diyecektir. ve tarih alex de souza'yı ne olursa olsun "2004 copa america brezilya milli takım kaptanı" olarak yazacaktır. tabi bu arada alex'in kıyaslandığı lincoln'un brezilya milli takımının kapısından bile geçmediğini unutmamak gerek. alex de souza'nın milli takım kariyerinin 48 maçla sınırlı kalmasının tek sebebi ise romanya gibi ortalamanın üstü isimlerin bile milli takıma çağrılıp yıldız olarak lanse edildiği bir ülkenin vatandaşı olmamasıdır.

    şimdi alex'i eleştirenler, lincoln'un daha iyi olduğunu iddia edenlere göre 2 oyuncu turkcell super lig'de yaptıklarına göre kıyaslanamaz, brezilya milli takımına göre kıyaslanamaz, şampiyonlar ligine göre kıyaslanamaz, brezilya'da yaptıklarına göre kıyaslanamaz. iyi de neye göre kıyaslanıcaklar ki? başka ortak noktaları var da biz mi bilmiyoruz?

    istatistikleri göz önüne almasak bile şöyle genel olarak 2 futbolcunun kariyerine baktığımızda lincoln, alex'le mukayese edildiğinde ancak iyi bir halı saha futbolcusu olabilir.
    5 ...
  41. 297.
  42. türkiye liglerinde oynadığı en kaliteli futbolcunun sergen yalçın olduğunu buyuran sol ayak. şimdi denecek bozacının şahidi şıracı.* bu durumdan şu sonuç çıkıyor alex geldiğinden itibaren gelmiş bütün yabancı futbolcuları kendi kalitesinde görmüyor.
    1 ...
  43. 298.
  44. türkiye'ye gelmiş geçmiş en kaliteli yabancı. diğerlerinin tamamı bir yana bu adam bir yanadır.
    7 ...
  45. 299.
  46. hem kaptan hem oyun kurucu olmasına rağmen insiyatif almaktan kaçan oyuncudur.benzerlerinden ayıran özelliği (kendisine iyi bakması ve disiplinli olmasına bağlı) istikrarıdır.
    1 ...
  47. 300.
  48. türkiye'ye gelmiş geçmiş, en kaliteli, en mütevazı, en efendi gibi bir çok özelliği bir arada barındıran yegane futbolcu.

    (bkz: hagi niz batsın)
    (bkz: dağılın ulenn)
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük