islam'ın 5 şartından üçünü yerine getirmeyen aleviler olduğu gibi hanefiler de vardır, şafiiler de vardır, malikiler de vardır, hanbeliler de vardır. ne yapacağız şimdi? isterseniz gelin onları da genelleyelim.
hanefilik: islam'ın 5 şartından üçünü - namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek- kesinkes yerine getirmeyen müslüman topluluğudur...
ne oldu? çok mu güzel oldu şimdi bu?
alevilikte namaz kılınmayacak, oruç tutulmayacak, hacca gidilmeyecek şeklinde şartlar yoktur. isteyen ibadet eder istemeyen etmez. en azından ikiyüzlü değiller.
oruç tutmayanlarının, namaz kılmayanlarının, hacca gitmeyenlerinin "bana vebali yoktur" dediği tespit edilmiş mesheptir. araştırmacılar tek tek hepsine sormuşlar. afedersin tespit sıçmışlar.
hanefilikle farkına gelirsek eğer bir tane bile 'benim namazımı muhammed kılmıs benim kılmama gerek yok' diyen hanefi bulamazsınız. diyor olsa bile kafasında uydurmustur. hicbir hanefi din alimi bunu söylemez. bir cok alevi görürsünüz ama 'benim namazımı ali kılmıs benim kılmama gerek yok' diyen.
kavga etcek hiçbir şeyin olmadığı konu. şu amına koyduğumun insanları kimsenin birbirinden bi farkı olmadığını anlasa ya lan. yok olm bi farkınız, benimle farkın. yok onunla da. insanın mezhebi bu kadar ağır eleştirilir mi lan? bi mezhep hakkında hakaret derecesinde sözler söylenir mi? ki bi de genelliyorsun bütün insanları o mezhebe inan ya. ya da siktir et hepsini be insan biri senden farklı düşünüyo, farklı inanıyor, farklı milleyette doğmuş diye sevmemek olur mu?
kişilerin yaptıklarını eleştirin tamam da dini inancını, milliyetini, kökünü eleştirmek de ne oluyo lan?saçmalık.
geçen bir alevi gördüm böyle dedi. geçen birini daha gördüm o da şöyle dedi. bunlar uzar gider. babacım üçünü beşini bırakın. var mı aleviliğin böyle bir şartı. ibadet yerine getirilmiyorsa getirmeyenin derdidir. genelin veya aleviliğin sorunu değildir.
karşılaştıracak olursak, hadi ben de şafii'yim peygamberin "böyle bir namaz yok, gönlümden öyle geçti aşk ile kıldım" dediği namazı niye teravih namazı kılmak şarttır, 40 rekat kılmazsan büyük günahtır diye yutturuyorsunuz? veya namazda şehadet ederken işaret parmağını neden kaldırmıyorsunuz? şafiilikte de bunlar yok. ne yapacağız şimdi hangisi doğru senin ki mi benim ki mi?
yobaz diye tarih edilen hanefi kesim ile çağdaş diye tarif edilen alevi kesimi kargaşaya sürükleyenlerin önce şunu anlaması lazım. yerine getirmemekle, reddetmek farklı boyutlardır...
--spoiler--
alevileri eleştiren şaşkınlar önce kendilerine baksınlar. hanefiler dışında farzı unutan insanlar var mı islam aleminde?
--spoiler--
hanefileri eleştiren şaşkınlara sesleniyorum buradan islamın şartını reddeden kaç mezhep var müslümanlıkta...
aleviler: şahsi kanaatimce afrika yerlilerinden hiçbir farkları yoktur. ikisi de müzikle ibadet yapmaktadır. afrikadaki yerlileri aşağılayan insanların alevileri yerlere göklere sığdıramaması da tuhaftır ya neyse. biri davul çalar biri bağlama. ne anladım ben bu işten.
saygı duyulması gereken özellikleri de vardır o ayrı. onları da zamanında belirtmiştim. bağlamayla yaptıkları ibadet aralarında ayetler ve sureler de okurlar. hem de türkçelerine kadar iyice öğrenerek okurlar. gene şahsi kanaatimce bu yönden bütün islam aleminin en bilgili insanları sayılırlar.
ancak cahillik bilmemek değil! bilip de bilmemezlikten gelmektir.
hunharca eleştirilen, yüzyıllardır eleştirilen, eleştirilmekten bıkan ancak eleştirenlerin eleştirmekten bıkmadıkları insanlar. haklarında yeni bir şey daha öğrendik ve de kahkahalarla güldük: islamın 5 şartından 3'ünü yerine getirmezlermiş.
son söz hz. ali'nin olsun:
"Ayıbın en büyüğü, ona benzer bir ayıp sende varken, başkasını ayıplamandır."
hard and heavy eleştirenler gıybet işlemiş olabileceklerini de düşünmeliler. gıybeti kısaca özetliyeyim:
peygamber efendimiz miraca çıktığında melekler ona acıların en büyüklerinden birini göstermiş. bir grup insan tırnaklarıyla kendi yüzlerini parçalayıp etlerini kemiklerinden ayırıyorlarmış. peygamber efendimizin "bu insanlar ne suç işlediler ki; bu acıları çekiyorlar?" şeklindeki sorusu üzerine melekler ona "gıybet ettiler" demişlerdir.
sunni mezhepler 4 halifeye de aynı saygıyı gösterirler ve hepsine eşit mesafeden bakarlar. en azından öyle olması gerektiği fıkıhçılar tarafından söylenir.
şia'da ise Hz. Ali'den önce gelen halifelerin Hz. Ali'nin hakkını çiğnediği ve sahtekarlık yaptığı kabul edilir. bu bağlamda Şia islam perspektifine sahip olduğu içün alevilik'te de Hz. Ali'nin hakkının ilk 3 halife tarafından yendiği kabulü edilir. buna paralel olarak Hz.ebu bekir Hz.ömer ve Hz.osman şia'da Hz.Ali gibi saygı görmez.
peygamber'in sahtekarlık yaptığı konusu çarpıtılmış bir inançtır. Alevilikle veya Şia ile ilgisi yoktur.
sonsuz saygı duymama rağmen müslümanlığı bir anlamda değişik bir yola saptırdıkları için anlam veremediğim inanış. namaz kılınmaz, ramazan da oruç tutulmaz, hac'ca gidilmez.. garip olan ise tüm bunların hz ali tarafından yapılmış olmasıdır. madem yol hz ali nin yoludur, yolun hz ali ile alakası nedir?
Alevileri anlamadan,araştırmadan haklarında yalan yanlış şeyler atıp tutanlar,önyargılarda bulunanlar,aynı toplumda yaşadığımız,aynı havayı soluduğumuz bu inanca sahip insanları biraz tanımaya çalışsalar çok geniş bir dünya görüşüne sahip olduklarının farkına varacaklar.Tğrkiyede yarım yamalak bir demokrasi varsa bu da alevilerin sayesindedir.
islamiyeti türkçe yaşayan kişidir. Zira alevilik bünyesinde kök tengri dininden kalma bir çok ritüel bulundurur. haremlik selamlık olmadan ibadet etmek en büyük ve en güzel örneğidir.
ibadetleri uygulayış biçimleri açısından sünnilerle keskin farklılıkları vardır. cumaya gidenini de gördüm, oruç tutanını da... bunlarla hiç işi olmayanını da gördüm... içlerinde alevi inancından geldiği halde ateist olanları da var. sünni bir gelenekten geldiği halde ateist olanları olduğu gibi. burada neyi tartışıyoruz ki? doğruluğun güzelliğin mükafatını verecek olan da allah'tır, kötülüğün ahlaksızlığın cezasını verecek olan da... herkesin başkasının inandığına inanmama hakkı vardır ama hiçkimsenin başkasının inandığını kötüleme hakkı yoktur.
ben sünniyim bu arada ama alevileri severim. çok iyi arkadaşlarım oldu aralarından. iti kopuğu ahlaksızı yok mudur aralarında? hangi topluluğun içinden çürük elma çıkmaz ki? diyanette kendilerine temsil hakkı istiyorlar, sonuna kadar destekliyorum. bir yazarın da dediği gibi "bizim gibi olmayanların hakkını da yüksek sesle koruduğumuz kadar demokratızdır"
bu işler böyle, ben sünni olarak alevi kardeşlerimizin hakkını gözeteceğim, aleviler de benim hakkımı. işte bu kadar basit ve bir o kadar da zor.
onurlu haysiyetli insanlardır. dindar geçinen çakallar gibi 14 yaşındaki kızlara tacizde bulunmazlar. din iman edebiyatı yapıp da binbir türlü pisliğe bulaşmazlar.
Sünni bi aileden gelen biri olarak çeşitli söylentilerden ötürü önyargılı yetişmiş olsam da, zaman içinde aralarından bir çok dost edindiğim ve istisnasız hepsinin dürüst, sözünün eri insanlar olduğunu gördüğüm mezhepsel cemiyet, kültürel miras.
Gençlerinden çoğunun kültürel olarak alevi olmakla beraber dinsel açıdan çok da muhafazakar olmadıklarını hatta kiminin cemevine dahi hayatlarında iki üç kez gittiklerini de gözlemlerimize katalım. Elbette tanıdıklardan yola çıkarak yapılmış çürük bir genelleme de olabilir.
öyle dışardan atıp tutmayla, gözlemlere dayalı fikir yürütülecilecek bir şey değildir en başta
böyle bir şey yapılırsa aynen hıristiyanların bütün müslümanları aynı kefeye koyması gibi bir mantık hatasına düşülebilir.
aleviliği anlayabilmeniz için bir alevi arkadaşınız olması yararlı olabilir ki, siz nası bulcam diye merak etmeyin eğer adam gibi adamsanız o sizi bulur.
not:üstteki sözden başka anlamlar çıkarıp beyninizin %10'luk kısmına yüklenmeyin.
aydin insanlardir. turkiyede demokrasinin ve cumhuriyetin teminatidir bu kisiler. bu kesimden kolay kolay oy cikmaz cunku ampuluyle ulkemizi karartan parti veya muadillerine. o nedenle nufuslarinin daha da artmasini diledigimdir.
üzerlerine geçirilen "aydın ve demokrat insanlardır" kalıbının çekiciliği ile onca baskıya, sistematik katliamlara ve kıyımlara uğramalarına rağmen "rejimle barışık" bir görüntü içerisindedirler.
araştırmacı yazar cafer solgun, önsözünü dersimli alevîlerden ferhat tunç'un yazdığı alevilerin kemalizm'le imtihanı adlı kitabında bu ikircikli durumu mümkün mertebe tarafsız bir şekilde "içeriden" resmeder. alevîlerin rejim tarafından "çantada keklik" olarak görülmek dışındaki görünmezliğini, cemevlerinde ali'nin yanına yerleştirilen mustafa kemal resimleri gibi birçok ironik noktayı sergiler.
Defalarca dile getirildi. Biz islamın tam ortasındayız diyeni de denk geldi , Ali müslüman değil mümindi diyeni de. Alevilik her inançtan sentezler taşır diyeni de oldu , Aleviyim ama müslüman değilim diyeni de. Eğer bu kadar farklı inaçlara sahip Alevi görmedim duymadım diyorsanız , ya biraz daha fazla okuyun ya da daha çok Alevi ile tanışın. Bir sünni olarak islam ın bu kadar yozlaşmasından rahatsızlık duymaktayım.