alegori

    6.
  1. mesela soyut olan adalet kavramını somut olan terazi ile somutlaştırmak.
    11 ...
  2. 1.
  3. bir görüntü, bir yaşantı ya da bir davranışın daha iyi kavranmasını sağlamak için göz önünde canlandırıp dile getirme.*
    8 ...
  4. 3.
  5. bir duygu, düşünce veya kavramı, başka bir varlık yardımıyla sembolize ederek anlatma tarzıdır. baskı dönemlerinde meramını anlatma yollarından biridir.
    7 ...
  6. 32.
  7. 28.
  8. Evde babalarımızın,amcalarımızın yeri geldiğinde misafir bey amcalarımızın kullandığı yöntemdir. çay tabağı,çay bardağı,kül tablası kısacası anlatıcının o an elinin altında ne varsa anlatılmak istenen olayı zihinde daha iyi canlandır(t)mak için kullanırlar.
    4 ...
  9. 31.
  10. bir düşünceyi, davranışı ya da eylemi, daha kolay kavratabilmek için onu, yerini tutabilecek simgelerle, simgesel sözlerle, benzetmelerle göz önünde canlandırma işi.
    3 ...
  11. 30.
  12. Soyut bir şeyi somutlaştırarak anlatma.
    2 ...
  13. 8.
  14. tarihi alegori ve manevi alegori olarak ikiye ayrılan edebi terimdir. tarihi alegoride agegorik karakter tarihte yer almış birini temsil eder. manevi alegoride ise soyut bir kavram (iyilik, açgözlülük, edep gibi) somutlaştırılır. edebi eserlerde anlamı, anlatımı kuvvetlendirir.
    2 ...
  15. 11.
  16. Bir düşüncenin canlı bir varlık olarak anlatılmasıdır.
    2 ...
  17. 33.
  18. Düşünce veya diğer soyut kavramların kişileştirilerek anlatılması sanatıdır. Mesela, eli tırpanlı Azrail tasviri.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük