aldatmak

entry657 galeri20
    79.
  1. kisiye dogumundan itibaren asilanan sadakat duygusunun aslinda insan dogasina aykiri olmasi gercegi dolayisiyla vuku bulan hadise aldatmak sadece bir partneri yaniltmak kandirmak degil, ayni zamanda herhangi bir kisiyi, kavrami ya da kendini kandirmaktir insan dogasi geregi cesitliligi seven bir varliktir ve sadakat ne kadar ulvi, ne kadar romantik ve erdem dolu bir hissiyat olursa olsun, rutinden nefret eden ya da rutine mecburen tolere eden insanoglu hep baska arayislar icindedir aldatmanin asil asagilik tarafi, bir baskayi arzulamak hissiyati degil, karsidakini kucuk dusurup kendi sigliginin icinde bogmaktir ...
    2 ...
  2. 78.
  3. sevdiklerini veya insanları, yanıltmak, hîle ve oyuna getirmek, kandırmak, iğfâl etmek, dolandırmak, sözünde durmamaktır.
    kur'an-ı kerim'de aldatma, münâfıklara yakışan çirkin bir huy olarak belirtilmiştir. münâfıkların en belirgin özellikleri allah'a inanmadıkları hâlde, "inandık", diyerek başkalarını kandırmalarıdır. allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışan münâfıklar aslında kendilerini aldatmışlardır. allah mutlaka onların hîle ve aldatmalarını boşa çıkarır.
    insanlarla olan ilişkilerde de dürüst olmak gerekir. başta alış-veriş olmak üzere her konuda başkalarını aldatmak ahlâksızlıktır. dünyada insanları aldatmak mümkün olsa bile, cenâbı hakk her şeyi kuşatan ilmi ile yapılanları bilecek ve ahirette bunun hesabını hilekâr yalancılardan soracaktır. bunun için asıl aldananlar, geleceklerini düşünmeden başkalarını aldatmaya çalışanlardır.

    bütün bunlar düşünülerek, insanları aldatmamak en güzel olanıdır.
    1 ...
  4. 77.
  5. büyük yalıştır. başkasına aşıkken bir ilişkin varsa adam gibi ilişkini bitir git kimi sevceksen.. haksızlıktır. yapılmasındır.
    1 ...
  6. 76.
  7. -...yoksa beni aldattın mı?
    yok benim kafam karışıktı az..
    -ya beni aldattın mı?
    lügatcen necene ki..
    -#$½#$£#½½#$$#
    bakma öyle bende anlamadım!
    0 ...
  8. 75.
  9. korkaklıktır, ben seni istemiyorum çık hayatımdan, ayrılalım, başkasını seviyorum, başkasıyla olmak istiyorum diyemeyecek kadar aciz olmaktır.
    4 ...
  10. 74.
  11. kadın kalbi sırlarla dolu bir okyanus gibidir. *

    bir kadının kalbi yalnızca bir kişidedir, hiç bir kadın, bir erkek gibi biyolojik nedenlerle aldatmaz, idare etmez. nasıl ki erkeğin doğasında başka dişilere bakma, farklı kadınlara sahip olma isteği varsa, kadın kalbinin de her geçen gün yeniden fethedilmeye ihtiyacı vardır. kadınlar erkeklerin bu yönelimlerini normal görmelidir,
    erkek, karısını yuvasını sever, fakat çekici bir kadına da karşı koyamaz, bu onun doğasında vardır, engel olamaz, kadının da bu kadar tepki vermesini anlayamaz.
    bunu büyütmenin anlamı yoktur. başkasına bakar, belki birlikte olur, ama evine döner, karısını sevmeye devam eder.

    ancak erkeklerin de şunu kabullenmesi lazımdır. erkek kendini yenilemelidir, eşini/sevgilisini her geçen gün kendine yeniden hayran bırakmalıdır. onun ruhunu bulmalıdır, onun ne kadar hassas olduğu bilincini kaybetmeyip, sürekli ilgisini sürdürmelidir, ona, kendine güvenini kaybetmesine neden olacak monotonluğu yaşatmamalıdır. bu ilgiyi sadece cinsellik boyutunda tutarsa, bir zaman sonra malesef kadın, doğası gereği ihtiyaç duyduğu ilgiyi bulduğu ilk kişiye öncelikle kalbini, kendini güvende hissettiği anda da bedenini teslim edecektir.
    kocasını aldatacaktır evet, ancak evine döndüğünde, * kendini onun kollarına bırakmayacaktır. buradan bile kadının sadık olduğu sonucunu çıkarabiliriz, ancak ne acıdır ki artık gerçek sevgiyi bulduğu kişiye duyacaktır bu sadakati.

    kadın mecbur kalmadıkça aldatmaz.
    erkek mecbur kalmadıkça aldatmaz.
    bu her iki cinsin de doğasında vardır.
    buna kimse engel olamaz.
    yapılması gereken tek şey aşkları sürekli beslemektir.
    ya da ortada bir sorun varsa bunu kökten çözmektir.
    bu doğal süreçtir arkadaşlar.
    bunlar gerçektir.
    5 ...
  12. 73.
  13. güvensiz, kişiliksiz, karaktersiz bünyelere has bir davranıştır. kendi kendine bak ben neyim diye kanıtlama çabası içine giren birey bu hareketiyle sadece kendini küçültür, bayağılaştırır.
    1 ...
  14. 72.
  15. sebebi dikkat çekmek istemekse, aldatılandan çok aldatanı yoran, üzen eylem.

    biri var. sevgilisini seviyor. ondan da ilgi sevgi görmek istiyor. ama sevgilisi ilgilenmiyor. belki hiç sevmiyor ya da yıllarla sevgisini unutmuş. ya da belki alışkanlık haline geldiği için devam ediyor ilişkiye, belki ayrılmayı göze alamadığı için, belki elindekiyle idare etmek için vs.

    dikkat çekmek isteyen o kadar daralıyor ki sevdiği olmayan kişilerden gördüğü ilgi hoşuna gitmeye başlıyor. önce basit flört halleri, iltifatlar; cazibeye dayanamıyor. sonra düşünmeye başlıyor. belki tenine başkası dokunursa asıl dokunması gereken farkeder kıymetini, denemeye değmez mi?

    ardından aldatma serüveni başlıyor. işe yarıyor mu bilmiyorum. onca zaman yanıbaşındaki insanla ilgilenmeyen kişi başkasının varlığıyla bir anda süper aşık olur mu? ya da nispet yapmak için sıkıldıkça başkasının kollarına koşan o zamandan sonra eski günlerine dönebilir mi? herşeyden önce güven?
    2 ...
  16. 71.
  17. 70.
  18. Aşka hiç yakışmayan fakat genellikle adı aşkla anılan tiksindirici eylem.
    0 ...
  19. 69.
  20. 68.
  21. 67.
  22. 66.
  23. aldatmakla ilgili herhangi bir şey, yani bunların hepsi, düşününce mantıklı gelmiyor da birileri anlatınca doğru geliyor.

    misal, seven ama cinsellik için aldatan erkeği affedebilirsin. ama tabi bir de '' kontrolsüz güç güç değildir '' şeysi var ki, iş burada tıkanıyor. seni sevdiğini söyleyen bir adam, nasıl oluyor da gidip bir başkasına dokunabiliyor..

    yine de cinsel olarak aldatmak duygusal olarak aldatmaya göre biraz daha tahammül edilebilir bir şey. sonuçta bir kadın istediği kadar ilişkilere ''almak-vermek'' münasebetiyle yaklaşmasın, erkeğin bazı ' ihtiyaçlarını ' karşılayamayabilir.

    ayrıca, her ilişkide cinsellik olmak zorunda değildir. madem '' her şey zamanında '' nidaları atıyoruz, o vakit bunu da kabullenmeliyiz, taşlar bi yerine otursun hele. '' aa bak benim sevgilim var '' demek için , ya da eskiyeni unutmak için biriyle birlikte olmak da sonuçta bir aldatmadır.

    duygusal olarak aldatmak ise en fenasıdır, en acıtanı. sevmiyorsan, başkalarını sevmek istiyorsan, o zaman bitti demeyi bilmelisin.

    sırf macera olsun diye aldatan, zaten hiç sevmemiş demektir ki bu daha da kötüdür. *
    sonucu ne olursa olsun, aynı hazan, aynı hüzün.

    hele aldatılan için. şimdi burada '' giden değildir kalandır terk eden '' muhabbetine girmeye gerek yok. belki yaptıkları -daha ziyadesiyle yapmadıkları- aldatılmasına sebep olmuştur ama hiçbir şekilde kimse böyle bir cezalandırmayı hak etmemektedir.

    insan istediği kadar birine söz versin, '' canın ne zaman sıkılırsa beni arayabilirsin, telefonum açık '' desin, ''iyi ki varsın'' yalanları söylesin, '' ben hep burdayım '' diye inandırabilsin.. sonuç hep aynı. herkes gidiyor.

    aslına bakarsan, * dert bunlar değil. hani aşkın gözünün kör olduğu evre var ya -cicim ayları denilen- işte o evredeki tahammül sınırı ortadan kalktığında, her şeyi birbir görmeye başladığında, karşındaki için '' acaba beni, benim onu sevdiğim kadar seviyor mu? '' gibi bir düşünceye kapıldığın an bitiyor, soğumaya başlıyorsun.

    düşünsene, * sana biri gelip sürekli '' neden eskisi gibi değiliz, artık beni sevmiyor musun? '' diye sorsa.. şüphesiz kabulleniş, aldırmadan bağra basışın bitip paranoid şizofreninin başladığı o an esas hiçbir şey eskisi gibi olamıyor.

    hobaa , bir aldatış daha..

    ya da aldanış mı demeli.

    netice itibariyle karışık bir hede bu.

    '' aşk bir kaza ve biz sağ kurtulduk.. ''

    ama nasıl ?
    *
    4 ...
  24. 65.
  25. bu konuda, yani aldatmak konusunda, kadınlar durumları basitleştirmeyi seviyor.
    "ona eskisi gibi aşık değilim" diyor.
    "artık tutku değil şefkat hissediyorum" diyor.
    ya da "en başından beri sevmiyordum" diyor.

    kadınlar basitleştirmeyi seviyor derken, "aslında mesele çok çetrefelli" demiyorum. mesele gerçekten çok basit. kadınlar gerçekten de genel olarak daha dürüst.

    sıkılıyor! sevmiyor artık! heyecanı kalmamış! bu kadar. bitmiş, azalmış yani duyguları!

    ama erkekler yetiştirilme şartlarından mıdır nedir bu meseleyi uzattıkça uzatıyor. aman efendim, aldattığı çok güzelmiş, baştan çıkmış; aman efendim aslında karısını da çok seviyormuş da işte... işte...

    aldatmak için öncelikle sevginin bitmesi, azalması lazım.

    "sevmiyorum" demeli yani, kadın gibi. "çok sevmiyorum" diyebilmeli.

    ama bunlar bizim erkeğimize ve belki de dünyadaki çoğu erkeğe basit sebepler, kızsı tripler gibi geliyor. sevgiye ya da bu tarz hisli kelimelere temelde pek inanmıyoruz galiba.

    o yüzden sebepleri zorlaştırıyoruz. derinleştiriyoruz.
    4 ...
  26. 64.
  27. "erkek anne şefkati arıyor önce, sonra sırf eğlence olsun diye, ya da şefkat aradığı sevgilisiyle karşılayamadığı ihtiyaçlarını tatmin etmek istiyor" diyorlar, böyle bir ayrım da olmaz.

    erkek anne şefkati de arar, cinselliği de deliler gibi arzular. kadın da baba şefkati arar ve yetiştirilme tarzı ile herhangi bir şekilde baskılanmıyorsa eğer, cinselliği birinci plana getirmese de, içgüdüsel olarak arzular.

    sonuçta "erkek" ve "kadın" bizi biz yapan cinsiyetlerimiz, cinselliğimiz, sevişmelerimiz.

    eğer ben bir kadını/kızı çok seviyorsam, ona her şeyiyle sahip olmak isterim. eğer sadece kendisi dünyası ile alakalı bir tercihinden ötürü, "istememek" gibi, "kullanılacağını düşünmek" gibi bir çeşit güvensizlik, bir çeşit "bunalım" tavrı görürsem de zamanla ve hızlı bir şekilde soğurum. bu çoğu erkek için böyledir.

    yani bu bağlamda "bazı ihtiyaçların karşılanamaması" gibi bir şey yoktur ve yanlıştır bence; o "ihtiyaç" iki taraf için de geçerlidir. yanlızca bir taraf -kız- bu ihtiyacı yok sayar ve ötekinden de bunu bekler.

    bu, belki ileri bir tabir olacak ama, şuna benzetilebilir:
    bir kör, gözleri sağlamdan gözlerini kullanmamasını isteyebilir mi?
    burada körün, kendi tercihi ile kör olduğunu ve isterse gözlerini açabileceğini de varsayın ama.

    bu, böyledir, bunu yapan bir kız baştan uzun soluklu bir ilişkiyi yaşayacak kadar erkeğine güvenemiyor ve "kadınlığını" kaybedeceği bir "meta" bir "saflık mertebesi" olarak görüyordur ki bu da düşünsel olarak bir geriliğe, eşya ile insanın denkleştirilmesine delalet eder.

    yani elbette her insan kendi tercihlerini yapabilir, kendi bakış açısından olaylara bakabilir. fakat bu tercihler neticesinde karşısındaki insanın da kendi hislerine göre davranmasından başka bir şeyin beklenmesi de abestir.
    3 ...
  28. 63.
  29. özellikle kadın ve erkeğin aldatmaya bakışları, aldatışları üzerine çok fazla yazıp, çiziliyor, çok fazla konuşma yapılıyor.

    oysa erkekler ve kadınlar aldatma konusunda aynı şeyleri düşünüyor,
    fakat insanlar kendi kendine karmaşıklaştırdığı dünyası içinde yaptığı her eyleme farklı - derin - bambaşka kulplar bulmakta hiç de zorlanmıyor.

    "kadının aldatma sebepleri bellidir" diyor mesela, kimileri...
    "erkeğin kaybedeceği çok bir şey yok aldattığında" da diyorlar...

    ikisi de geçerli değil...

    hiçbir zaman o kadar sabit ve belirli sebepler "o bana bunu etti bu bana şunu etti" sebepleri olmuyor temelde. sadece kadın için değil, erkek için de yok; fakat çoğu kabul etmez, bambaşka sebepler öne sürülebilir.

    erkek ya da kadın'ın aldatışlarının yarattığı kayıptan bahsetmek için önce bir yatırım yaptıklarını kabul etmek lazım. yatırım da tek taraflı olacak bir şey değil hiçbir zaman.

    maddi bir şeyden bahsetmiyorum bu arada yatırım ile.

    emek, fedakarlık, özveri ve mücadelen bahsediyorum.

    yani iki tarafın da bunları yapmadığı bir ilişki özünden hatalıdır. ilişki olduğu bile iddia edilemez çünkü tek taraflı yaşanmıştır.
    3 ...
  30. 62.
  31. yapılan eylemin iki tarafında da bulunulmayası durumdur.
    3 ...
  32. 61.
  33. sadece cinsellikle olmayabilen kandırma biçimi. hoşlanarak sohbet bile aldatmanın daniskası olabilir.
    2 ...
  34. 60.
  35. aldatma, aldatılan kişinin -olmadığı halde- kendisini eksik hissetmesini sağlar. aldatma olayının eksiklik güzellik ya da fazlalıkla bir alakası yoktur. olmuştur öyledir. tek gecelikse hele belki nedeni bile yoktur? sevse bile aldatmaya meğilli bir çok insan vardır. ama aldatmadan önce tümevarsak mesela; ben ... seviyorum duyarsa çok üzülür. ben ... sevdiğime göre insan sevdiğini üzermi hiç?
    0 ...
  36. 59.
  37. kadınlar için boşanma, erkekler için boşanmama nedeni.
    2 ...
  38. 58.
  39. 57.
  40. bitene kadar karin agritan, gerilim yasatan, bittiginde 'oh be kurtuldum!' dedirtip rahatlatan, ama aslinda bitmesini hic istemediginiz, buna ragmen buyuk bir istekle sona ulasmaya calistiginiz ahmet altan saheserlerinden biri.
    2 ...
  41. 56.
  42. ahmet altanın az gelişmiş beyinlerce kadınları ne kadar iyi anlıyor cümlesini kurmasına sebep olan vasat romanı. kundera girmeyen eve altan girer atasözünün sağlaması.
    1 ...
  43. 55.
  44. ihmal sonucu oluşabilecek olaydır.

    edit: siktir diyorum kendime!
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük