Kocaman bir boşluk hem kalp de hem beyin de hem de ruh da.
Yakıştıramıyorsun ilişkiye, kendine.
Neden ben, neyi fazlaydı da tercih edilen o iken ben ikinci oldum düşünceleri beynini kemirir.
Hata neredeydi diye sorgularsın da sorgularsın hatayı kendinde aramaya çabalarsın; halbuki hata sütü bozuk ondadır. insan olsa o duruma düşürmez.
Kimse de haketmez böyle bir durumu-en pisliği bile-; insanlıkla alakalıdır.
Bir de eşyalar vardır onu hatırlatan. Sertap erener ne güzel demiş
"önce resimleri duvardan kaldırdım
Çay içtiğin bardağı rafa sakladım
Giydiğin ne varsa bir bir katladım
Bir damla yaş düştü çok ağlamadım"
Keşke o damlalar kadar kolay çıksa ya içten.
Atarsın hepsini her bir anıyı çöpe; acıtır.
Biraz hafiflersin.
Bir süre durumu kimseye itiraf edemeZsin susarsın, telefonu açmazsın, kimseyle buluşmazsın, onla gidilen yerlere gitmezsin, iştahın kapanır, siyah en sevdiğin renk olur.
iki ay bu kısır döngü devam eder, yavaş yavaş durumu kabullenip nefes almaya çabalarsın, kendini affeder ruhu zindandan çıkarırsın; kendine haksızlık yaptığının da farkına varırsın. Hiçbir şeyi unutmazsın, alışırsın sadece.