her akrabanızı sırf akrabanız diye sevmek zorunda değilsiniz. Hayatta aileniz dışında kalanlar her zaman 2. planda olmalı. önemli olan ailedir. Akrabalarınız baktınız size zarar veriyor yol verin gitsin.ayıp mayıp değil.
nefret değilde hoşlaşmama durumudur. sadece işleri düştüğünde arayıp sormaları en basitinden. insanlar akraba olsalar bile hayatlarını çıkar üzerine kuruyor artık.
Sürekli can sıkan bir şey bulmalaridir . Daha dün elimde buyuyen kardeşim kundaktan ta 20 yaşına kadar her şeyin é koşan ben şimdi bana buyukleniyor dayilaniyor. içimde bir şeyler koptu o yazıları görünce. Bilemiyorum sabahı zor ettim . Nasıl bir düzen bu nasıl bir dünya bilmiyorum. Kendi evinden habersiz olup bni de bununla suclayip ki her gün arıyorum soruyorum bir şey eksik mi alayım yapayım diyorum neyse bana dayilaniyor iyiki gitmissin bir daha da bu kapıya gelme dedi bana . Bişey de diyemedim . Bu kadar dar kafalı kardesime ne anlaticaksin ki bunun öncesinde ki sözler Vs . Gel akraba sev şimdi . Bırak ablan olduğumu büyük olduğu mu ulan insan az ahlaklı olur terbiyeli olur ona göre konuşur. Bunun bir de yüz yüze gelmesi var bakabilecek yüz bırak . Annemden daha cok anne oldum ulan ben sana . Yurtta okurken daha ortaokuldayken bile verilen 3 ayda bir 15 lirayı bile Size bişeyler alayım diye yirtardim kendimi. Gittgim yerleri gezdirirdim giydirirrdim. Ulan 20 sene ben baktım ben ben. Millet makineye çamaşır atmaya usenirken bn sizin kileri elimde yikadim yıllarca. Ne anlatayım hangi birini anlatayım yiktilar bıraktılar ...
akbabadan hallice olmaları. annemle babam şükür ki hayatta allah uzun ömür versin fakat onlar bu dünyadan göçtükten sonra bir çoğunun ipini çekeceğimden dolayı sabırla kat lana rak yaşamaktayım.
yapmacık olmaları, lüzumsuz olanlarının çok olması, herhangi bir başarınız da kıskançlığa bürünmeleri. ya bence artık nefret etme sebeplerini saymayalım. hem dinimizce de ayıp oluyor ister istemez sevemiyoruz ne yapalım diye. akrabayı sevme nedenleri başlığı daha mantıklı bence. çoğunluğumuzun az ve öz seveceği için o nedenler daha anlaşılır olur hem.
Ota boka kendilerini veya çocuklarını kıyaslamaları, sürekli dönen dedikodu, birbirini zoraki sevmeler ve yapmacık samimiyet gösteri allah belanızı versin lan akrabalar.
hele böyle bayramlarda falan hayatı zindan etmeleri. garip garip sorular... "ya senin okul bitmedi mi?", yok bitti de keyif olsun diye gidiyorum! "okulu bitirince tam olarak ne olacaksın?", (bitirip "tam" kasap olmayı düşünüyorum bey amca!) "bitir de sana şöyle güzel bir kız bulup evlendirelim", şu cümleden sonraki her halinden samimiyetsiz olduğu anlaşılan o zoraki gülümsemeyi yapmak yerine asansörde 10 saat rehin kalmayı yeğlerim.
Sevmediklerim var ama nefret ediyorum diyemem. Hatta Ben daha çok bayramlarda evde göçmen* nüfusun artmasını ve türkçe'yi göçmen ağzıyla konuştukları için evden yükselen sesleri seviyorum. Çok tatlılar.
Büyüklerin evlat ayrımı yapması kuzenler arası ilişkiye kadar işler. Bu tıpkı bi iş yerindeki patronun kendinin bir altına bağırması ve en son stajerde patlayan öfke dalgası şeklinde kendini bulur.
Evlatlardan en büyük olanı veya aile büyüklerine en çok maddi destek sağlayanı daha sevilir. Onun çocuğu asla teyzeleri,dayıları tarafından küçümsenemez laf yiyemez laf yerse babasına\annesine söyler babası\anneside kardeşlerine çocuklarına neden terbiye vermediği konusunda öfkelenir. Aile büyüğünün ise haklı haksız gözetmeksizin kimi destekleyeceği ve kime kızacağı bellidir.
Bu yüzden ailede en çok sevilen evladın çocuğu aşırı şımarık olur bazen yüz bulur diiğer kuzenlerini döver.
Bu adaletsiz düzen akrabalardan nefret etmek için yeterlidir.
inanılmaz bi hafızaları vardır asla unutmazlar.eski defterleri açarlar.sana ne birader benim donuma yaptığımdan ,teyzeciğim işin yok mu senin beyninde hala boş yer nasıl var anlamadım camınızı kırdığım günü hatırlıyon canımı yediğim.