demokrasiyi benimsememiş köksüz ve ilkesiz partinin şefinin diktatoryal tek adamlık hırsı ve hiç kimseye güvenemediğinden ardılını yaratmaktan kaçınması nedeniyle ortaya çıkan zaaftır. zaten, tek adam partilerinde yanılgıdan beslenen belli bir karizmadan başka hiçbir özelliği olmayan lider öldüğünde o parti tarihin çöplüğüne atılır veya 2.ci adam olmadığı için, uzaklardaki ininde pusuya yatmış bekleyen yaşlı çakallarca ele geçirilecek bir ganimet haline gelir.
bülent arınç'ın makama oturduğunda yaptığı ilk açıklamada başbakanın içine oturmuş olmalı..
devletin en önemli makamlarından birini işgal eden zatın açıklamaları başka bir boyutta belki beşinci boyutta olduğunu ortaya koymaktadır, lakin önemli değildir iki gün sonra bir iki damla gözyaşı ile eski sempatisini kazanacaktır hatta terörist başına ev hapsi müjdesini verdiği bile unutulacak gündem cuntacı, darbeci teğmenlere çevrilecektir.
Tayyip erdogan bir sonraki secimde kimi işaret ederse o kisi sorgusuna sualsiz başbakan olacaktır. Sonrasını gelen kisilerin performansı belirler. iyi götürürse yerine gelen, devam eder.
birileri kendi partisinin başkanlık koltuğuna oturtacak adam bulabilirse daha tutarlı bir tespit olur. kemal kılıçdaroğlu ve devlet bahçeli gibi alternatifler arasından başkasının seçilmesi zor görünüyor yakın zamanda.
bazı ahmakların kendilerini halk gibi görmelerine rağmen adalet ve kalkınma partisi bu ülke yok olana kadar seçilecektir veya daha iyi bir sağ parti varsa o seçilecektir. kısaca leş kargaları olan solcuların diktatörlük zamanları ossuruk kadar değersizdir.
olası adamların içinden kimin oturacağına karar verecek kişinin erdoğan olmasından kaynaklı görünümdür.
malum kulisten medyaya sızan söylentilere göre o koltuğa oturmaya hırslı bikaç isim söz konusu ancak bugüne değin her konuda karar verme yetkisindeki tek isim olan erdoğan, kendisine de biatta kusur etmeyeceğini garanti altına alabileceği bir ismi oraya oturtmayı diğerlerini de kaybetmeden ve ortalığı bulandırmadan aynen devam ettirme azmindeymiş.