Biz Cine 5’i şifreli izleyip otuz bir çekerken, bize ahlak dersi verenler çoluğa çocuğa tecavüz etmiş haberimiz yok. Biz bakkaldan gofret çaldık diye yirmi senedir vicdan azabı çekerken adamlar koşan atların nalını çalmış haberimiz yok. Ben dört buçuk milyon dolar çalsam, benim babam da karakola gelirdi. Polisleri görevden almaya değil, beni dövmeye gelirdi. Ama gelemez. Çünkü elli yaşında öldü. Kaldırıldığı devlet hastanesinde yeterli teçhizat olmadığı için Bursa’ya sevk edilirken ambulansta öldü. Çünkü o hastaneye teçhizat alınması için kullanılması gereken paraları çaldılar. Onlar babalarının nüfuzuyla çalarken biz babamızı mezara koyduk. işte cezaevlerinde yatanlar değil bunlardır gerçek hırsızlar! Sadece para pul mevzusu da değil konu. Türkiye’nin ruhunu çaldılar. Ruh hırsızları! Hatıra hırsızları! At hırsızları! Kuş hırsızları! Amına kodumun hırsızları! Üçüncü köprünün adını da Bilal Erdoğan köprüsü koyun…”
Hakaret etti, dövdü, hapse attı, teröristle görüşmedi, teröristle görüştü, kandırıldı, sonra bi daha kandırıldı, tehdit etti, bastı, el koydu, mağdur oldu, yalan söyledi, komşularımızla iyi ilişkiler kurdu, 3 milyon suriyeli aldı, böldü, onlaaaaaaarrr dedi, inşaat yaptı, işsize borç çıkardı, muhtarlarla toplantı yaptı..
Bunlardan bahsedenlerin %20si oy verdi. Hangi dünyadan bahsediyorsunuz? Burada milletçilik taslayanların hepsi sandığa annesinin elini tutarak gidip ampülü yaktı.
