sözünün eri olmak lazım,
dün ab düşmanı milli görüşçü
bugün ab ile flörtçü,? (abd''bunlara uy seni b.o.p eş başkanı yapalım''demişlerdir)
bu iktidar ülkemizin başında olduğu sürece b.o.p gerçekleşecek,
2002'den bu yana önce terör olayları şimdi sivil itaatsizlik,
artık türk bayrağı bulundurmak güvenli değil,
bugün libyada olanlar yarın ülkemizde olabilir,(nede olsa b.o.p kürdistan var)
değiştim diyen sayın başbakana sormak gerek;
''tekrar değişmeyeceğinizin garantisi var mı ? ''.
işşizlik, çarşı pazarın hali, benzin fiyatları, ortaçağ zihniyeti, kadınları ikinci sınıf vatandaş olarak görmeleri. gerici ve bağnaz olmaları, sanatı hor görmeleri...
patron olmam yeterli. şu kıdem tazminatını da kaldırırsa aslan AKP. birde yabancı bir ortak daha bulursam karayollarını da alacağız. ondan sonra gelsin paralar. öyle boş beleş aylak aylak sokakta gezmek yok geçtiğin yolun parasını vereceksin. birde işsizlik fonundan bize biraz daha para aktarsalar. olsun yine Sendikalı sigortalı işçi çalıştırma derdinden kurtardı bizi AKP, ben bir patron olarak benim çıkarlarımı gözeten AKP'ye oy vereceğim. kesin iktidarız da şu meseleden işçiler ayıkmasa onlarda AKP'ye oy veriyor ne garip değil mi? aman ne de olsam gazetemden bulurum saçma sapan uydurma gündemler karıştırırım kafalarını. bak o işi de iyi yapıyorum hani. adamlar yıllardır CHP'yi solcu biliyor. CHP'nin de bize hayrı çok dokunduğu hakkını yemeyelim. birde şu işçi sınıfı diye tutturanlar olmasa ne güzel olacak hayat. onları da gazetemle kafasını karıştırıyorum. adam hala bir birlerine kürtçü diyenler var. ne komik bunlar. işçinin dini milliyeti olur mu. bak bize ne güzel küresel küresel takılıyoz. sanki biz işçiyi TÜrk var az ezelim Kürt var çok ezelim demiyoruz. ama işimiz ibnelik ya KÜrtleri yok sayıyoruz, onlarda bizi yok sayamazsınız dedimi salıyoruz bizim Türk işçileri oğlum bunlar bölücü ülkeyi bölecekler. ne güzel ayak. işler ayna çal çal oyna. onun için biz sayıca azız ama işi biliyoz hacı. bak nüfusun yüzde 90'ı işçi, köylü, memur, esnaf tayfası ama meclisin hepsi bizde. iş bilenin kılıç kuşananın. onun için biz durmuyoruz bu düzende düzmeye devam edeceğiz, ta ki birileri ne oluyor lan diyip bizi düzene kadar.
-abdullah öcalan'ın önce ev hapsine gönderilmemesi sonra da serbest bırakılmaması için
-etnik merkezli bir federasyona dönüşmemek ve türk topraklarından bir karış bile kaybetmemek için
-yüce dinimizin peygamberine hakaret edenlerin yaptıklarını "özgürlük" olarak tanımlayanları nato genel sekreteri yapanlara tepki koymak için
-yüce dinimizi bu topraklardan silmek ve sonrasında bunu siyasi amaçları için kullanmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmemek; misyonerliği bu vatandan silmek için.
--spoiler--
10 adımda şeker koması!
SGK, diyabetli hastaların şeker ölçüm çubuklarına ulaşmasını zorlaştırdı. Daha önce iki adımda ulaşılabilen şeker ölçüm çubukları için artık 10 ayrı işlem yapılacak
Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) 10 Ocakta yayınlanan 2011/5 sayılı genelgesi, diyabetli hastaların şeker ölçüm çubuklarına ulaşmasını zorlaştırdı. Diyabet hastaları için tedavilerini sürdürme ve hastalıklarını kontrol etmede kritik role sahip çubuklar artık uzun bürokratik işlemlerden sonra alınabilecek.
Hastalar ve diyabet doktorları, uygulama ile çubukları almanın neredeyse imkansız hale geldiğini, yaklaşık 6.5 milyon diyabetli hastanın mağdur olacağını söylüyor.
2 ADIMDA ALINIYORDU
Danıştayın söz konusu kararından önce 30 TLlik, bir kutu test ölçüm çubuğunu almak için iki adım yeterliydi. ilk adımda Sağlık Kurulu raporuyla hastanın kan şeker ölçüm test çubuk ihtiyacı ve adedi belirleniyordu.
ikinci adımda da hasta doktora başvuruyor, reçetesini alıp eczaneye veriyor ve kan şeker ölçüm çubuklarını ücretsiz alabiliyordu.
BANKA HESABI ZORUNLU TUTULDU
11 Ocaktan bu yana her hasta, 10 adımlık uzun bir prosedür takip etmek zorunda kalıyor. Hastaların şu işlemler yapması gerekiyor: Sağlık Kurulu Raporu ile hastanın ihtiyacı ve adedi belirlenecek.
Diyabetli hasta doktora başvuracak, çubuk için ayrı bir özel reçete alacak. Reçeteyle eczaneye başvuracak ve çubukların bedelini cebinden ödeyecek. Eczacı reçetenin arkasına elle Bedeli alınmıştır yazısı yazıp kaşeleyecek, hastaya reçeteye test çubuğunu aldığına dair imza attıracak.
HASTA ADINA KESiLMiŞ FiŞ KABUL EDiLMiYOR
Eczacı hasta adına kesilmiş bir fatura verecek; fiş kabul edilmiyor. Diyabetli hasta daha önce Sağlık Kurulundan aldığı raporu Aslı gibidir diye onaylatıp bu raporu, reçetenin aslını ve eczaneden aldığı faturayı SGK bölge ofisine şahsen götürecek.
Kuyruğa girip, geri ödeme için başvuracak. nın ilgili memuru bu belgelerin eksik ya da doğru olup olmadığını kontrol edip, kabul edecek. Hasta banka hesabı yoksa bir hesap açtırmak zorunda.
SGK makul bir süre içinde (ortalama 2- 4 ayda) parayı banka hesabına yatıracak. Diyabetli hasta bankaya gidip, parasını alacak.
TÜM DÜNYADA ÜCRETSiZ
Diyabette organ hasarlarını önlemenin tek yönteminin, hastanın günde en az 3-4 kez düzenli kan şekeri ölçümü yapması ve bu değere göre, insülin ya da hap tedavisinin ayarlanması olduğunu söyleyen Diyabetle Yaşam Derneği Genel Başkanı Emine Alemdar, Bu nedenle dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde, diyabetli hastalara kan şeker ölçüm test çubuklarını devlet ücretsiz olarak sağlıyor dedi.
Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği Çocuk Diyabet Grubu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun ise Danıştayın kararı yerine getirilirken hukuki açıdan hastaların kazanılmış haklarını ortadan kaldırmamaya özen göstermeli diye konuştu
--spoiler--
sayın akçılar. sizin gibi kellelere sahip insanlara oy vermek için anamızı da aldık geldik. aslında tarım bakanının çiftçiye gözünü toprak doyursun demesini unutamasak bile fazla yaygara koparmaya gerek yok. başbakanımızın ağzından lan lafını eksik etmemek için 12 haziranda sandıklara gideceğiz. ve seçim sonrası gemiciklerle zafer turlarına çıkacağız.
sayın öcalan, ananı da al git lan, askerlik yan gelip yatma yeri değildir, şehide 'kelle' vs vs...
ülkeyi çamurdan geri kalmışlıktan kurtarmış martavallarına gelince siktiğimin şehrinde devletten ve cemaatten sekiz tane burs alıp hala parasızlıktan şikayet eden iktidar yardakçıları gördüm ben lan sefillikten okula bile gidemediğim günlerde sen kime anlatıyorsun?
