sonra hocaefendileri ile araları açılıp cemaatin adı fetö olunca o okula da el konuldu.
bu okul fetö için çok önemliydi, hatta okulun kampüsünün içinde fethullah'a ait bir de köşk vardı.
o köşk fethullah'ın türkiye'ye döneceği gün için hazır tutuluyordu.
fethullahçılardan alınan okulun yeni ismi fkm okulu.
fkm okullarının sahibi kimdir nedir necidir bilemem.
ama buraya devlet el koymuştu.
milli eğitime bağlı bir okul olması gereken yer, özel bir okula tahsis edilmiş yahut kiraya verilmiş.
her neyse de, isim bana garip geldi.
sizce fetöcülerden alınmış bir okulun yeni isminin fkm olması size neyi çağrıştırıyor?
yoksa ben mi çok paranoyakım?
içişleri bakanlığı'nın yapmış olduğu soruşturma neticesinde halihazırda görevde bulunan 43 kaymakam ve vali yardımcısının fetö iltisaklısı olduğunun tespit edilip görevden alınmalarıdır... https://www.cumhuriyet.co...miri-aciga-alindi-1764253
43...
dile kolay. tam 43 kaymakam ve vali yardımcısı hala fetöcü.
15 temmuz'un üzerinden koskoca 4 sene geçmesine rağmen bu fetöcüler ülkenin en ücra köşelerinde bile görevde...
temizlenememiş...
ama bakın.
en vahimi de şu...
bu 43 kaymakam içinde bir tanesi var ki son derece düşündürücü.
ve bu kurulun 23 Haziran 2020 tarihli kararına göre isteyen herkes unutulma hakkı kapsamında 10 yıl öncesine ait kendisi hakkında çıkan haberleri, sosyal medya paylaşımlarını, arama motoru sonuçlarını sildirebilecek...
unutulma hakkı...
iyi belleyin bunu.
zira akp+mhp oylarıyla kabul edilen ve 1 Ekim 2020 itibari ile yürürlüğe giren sosyal medya yasası sayesinde bazı şahıslar bu unutulma hakkını kullanarak toplumun hafızasını silecekler.
hatta silmeye başladılar...
bir insan fetöcüyse fetöcüdür.
bunun miladı, 17/25 öncesi-sonrası olmaz...
ve şu an pek çok kişi bu 17/25 milat tarihini geçmişteki fetö övgülerini örten bir yorgan olarak kullanıyor.
ama bu bizi ilgilendirmez. bizim için gelmişte, geçmişte fetö'yü öven, fetö'ye yardım eden, fetö'ye ne istediyse veren herkes fetöcüdür. bu kadar net...
şimdi biz fetöcülerin geçmişine dair yaptığımız araştırmalarda arama motorlarını ve haber sitelerini kullanıyor ve bir kişinin fetöcü geçmişini ortaya seriyoruz.
ama işte 1 ekim itibariyle yürürlüğe giren bu yasa sayesinde, geçmişi fetö övgüleri ile dolu olan biri tek bir başvuru ile geçmişte yediği bu haltları kolayca sildirebilecek.
yahut bekir bozdağ, başvurması halinde sadece 3 ay sonra şu videoyu sildirebilecek;
hatta ve hatta, sayın cumhurbaşkanımız başvurması halinde 2010 referandumundan sonra okyanus ötesine selam yolladığı o meşhur videosunu unutulma hakkı kapsamında yok edebilecek...
bilmem tehlikenin farkında mısınız arkadaşlar?
geçmişi fetö övgüleri ile dolu insanlar, unutulma hakkını kullanarak pirüpak bembeyaz, karda leke var onlarda yok insanlar olarak karşımızda olabilecekler...
toplumsal hafıza yok edilecek, fetö ile ilgili deliller karartılacak.
insanlar "unutulma hakkı" kullanılarak aldatılacak...
bu durumda bize düşen şey basit aslında.
10 sene, 12 sene, 15 sene önceki haberleri, yeni haberler gibi servis edip paylaşacağız bir süre.
toplumun hafızasını tazeleyip, bazı şeylerin unutulmamasını sağlayacağız.
vereceğimiz rahatsızlıktan dolayı şimdiden özür dileriz...
bana kalırsa 17/25 bir milat kabul edilmek zorunda. çünkü oradan önce ülkede bizler bağırsak da fetöcü ibnelere bayılan çok büyük bir kesim vardı toplumumuzda, onları melek görüyordu.
17/25 bu heriflerin terörist olarak adlandırılmaya başlandığı tarih. o tarihten sonra ona övgüler dizenler doğal olarak fetö ile organik bağlı. burada ben garip bir şey göremedim sayın tengir budun.
devletin fetö'yü terör örgütü olarak kabul edişi, 17/25 aralık 2013 değil, 2004 tarihindedir.
yaşı yetmeyenler bilmez.
bu yüzden 17/25 aralık'ı milat olarak kabul eder, fetö'nün ilk kez bu tarih sonrası terör örgütü olarak ilan edildiğine inanırlar...
dediğim gibi, yaşı yetmeyip bilmeyenler için böyle düşünmek gayet normal.
lakin fetö dediğimiz örgüt, 17/25'ten yıllar yıllar önce devlet tarafından cumhuriyet rejimine tehdit oluşturan ve mücadele edilmesi gereken bir örgüt olarak kabul edilmiştir.
bir milat vardır evet.
ve o milat da 17/25 aralık 2013 tarihi değil, 25 ağustos 2004'tür, 25 ağustos 2004 milli güvenlik kurulu toplantısında alınan kararlardır.
devletin 2004 yılında terör örgütü ilan ettiği ve mücadele kararı aldığı fethullahçı terör örgütü ile 17/25 aralık 2013'e kadar mücadele etmeyip, o tarihi milat kabul edenler sakın fetö ile mücadele ediyoruz diye ortalarda dolaşmasınlar...
"Bank Asya yöneticisi Diyanet'e müdür olmuş" başlıklı haberimize
mahkeme kararıyla erişim engellemesi getirildi.
Ama bu yönetici herhangi bir muhalif belediyede çalışıyor olsaydı,
hükümet medyası "işte ihanetin fotoğrafı" diye manşetlerine taşıyacaktı.
SANSÜRE HAYIR!
Bank Asya'ya para yatiranlar işinden atıldı, hapse atıldı ama yöneticileri
bilimum kamu görevlerine atandı. Çok enteresan #FETÖ ilişkileri mevcut.
Bir yöneticisi de Merkez Bankasi'na atanmıştı.
fetö, bir dönem çin'de yetiştirdiği öğrencileri devlet kadrolarına yerleştirmek için wushu federasyonunu paravan olarak kullanmış.
çin'de öğrenimin tamamlayıp türkiye'ye gelen militan öğrencilerini önce wushu federasyonuna, ardından da mit, emniyet ve bakanlıklara yerleştirmiş.
o dönem fetö'nün paravanlığını yapan wushu federasyonunun yöneticisi ile bugün wushu federasyonunun yöneticisi ise hala aynı kişi.
kendisine sorsan "haberim yoktu" der, biraz daha sıkıştırılsan "kandırıldık" der, çok da sıkıştırırsan "dış güçler bize komplo kuruyor" der...
gözaltına alınmasının ardından itirafçı oldu ve her şeyi itiraf etti.
rütbesini kendisine bizzat fethullah gülen'in taktığını, harbiyeye girerken çalınan sınav sorularının kendisine verildiğini, kurmaylık sınavında yine çalınan sorularla kurmay olduğunu...
bizim asıl mevzumuz şu.
fetö terör örgütüne böylesine bağlı biri, rütbesi bizzat feto tarafından takılan biri nasıl olur da paşa olur?
zira serdar atasoy 2020 yılında yapılan yaş toplantısının ardından general oldu.
demek ki hala içerlerden birileri fetöcüleri koruyor, kolluyor, fetö'ye destek oluyor.
bakınız, türk silahlı kuvvetlerinde son döneme kadar fetö ile mücadelede, amiral cihat yaycı'nın bulduğu fetömetre kriterleri uygulanıyordu.
terfi alacak subaylar, paşalar bu fetömetre kriterlerine göre değerlendiriliyordu.
cihat yaycı, 2020 yılının mayıs ayında istifa etti.
daha doğrusu istifa etmek zorunda bırakıldı.
istifası hala gizemini koruyor.
lakin sayın cihat yaycı'nın istifasının ardından fetöcülerin twitter'de bayram ettiklerini biliyoruz.
Bülent arınç, hiseyin çelik gibi isimler hâlâ özgür olduklarına göre efsane olmayan mücadeledir..
Kan kardeşleri kolay kolay küsmez.. En önemlisi de ülkedeki en büyük fetöcüyü, tutuklayacak bir güç yok... Onun kim olduğunu tahmin ediyorsunuzdur zaten..