tarikat ve maddiyat. tekellerinde tuttukları bu iki şey, tüm insanlık için olmasa da, türkiye için genellenebilir bir "en önemli iki ihtiyaç"a işaret ediyor.
ayrıca her daim akp türevi partilerde bir adanmışlık; sempatizanlarında ve parti adına gönüllü/ücretli çalışanlarında "davamızdır", "söke söke alırız"vari bir teslimiyet, toplulukçu kimlik içerisinde varoluş ve canını dişine takarak bu ortak kimlik, yani parti adına çalışma hevesi görmüşümdür. konformist aydınlarımızda bu pek yoktur, kapı kapı dolaşmak elitist aydın kesimimize göre değildir. ancak türkiye'de de durum böyle değildir. halkın dilinden konuşmak, dışlamamak; "özgürlük getireceğiz" söylemiyle getirilmeye çalışılan gerici zihniyet dahi olsa hitap edeceği hedef kitleyi bulup ticaretini yapmak, her halükarda talepkar ve vaatkar olmak gerekir.
açık açık defalarca demokrasiye karşı olduklarını belirtmelerine karşın hala bunlar çok demokratik yav diyebilen bir halk.
(bkz: demokrasi amaç değil araçtır) (bkz: demokrasi tramvayı)
Daima engellenmeya çalışılması...
Tayyip erdoğan engellenmeye çalışıldı,akp tek başına iktidara geldi.
Abdullah Gül engellenmeye çalışıldı, akp oy oranını arttırarak yeniden tek başına iktidara geldi.
Şimdi de akp'yi kapatılmaya çalışılıyor. Bir dahaki seçimlerde akp'nin başarısını artık tahayyul edebilirsiniz heralde. **
yoksul kesime kömür, altın , yiyecek vs vs yardımlar yaparak, zaten zengin kesimin ise cebini doldurarak başarı göstermektedir burada halkın cehaleti ön plandadır. hatta istanbulun semtlerine göre varoş yerlere temel ihtiyaçlar, zengin kısımlara ise çiçek ve çikolata götürmüşlerdir. *
hangi başarısı? başarıdan kasıt siyasi başarı mı? yoksa ekonomik başarı mı?
ha başarıdan kasıt "siyasi başarı" ise. evet, yiğidi öldür hakkını yeme! gerçekten de siyasi alandaki başarısı özellikle de seçim sonuçlarıdan bellidir. yüzde 47'ye yakın bir oy potansyeli cidden bir başarıdır. kimisi itaraz eder: "hayır, efendim o oylar kömür,altın,para vs. yardımı ile toplandı" diye. iyi de kardeşim 16 milyona yakın bir oy aldı akp, kaç tanesine kömür,altın,para dağıtacaklar? taş çatlasa 5 milyon kişiye bu yardımlar yapılmıştır. yoksa, "16 milyona kişiye yardım yapıldı da oy alındı" demek mantıklı değil kanımca!
eğer ki başarıdan kasıt ekonomi ve dış poltika ise, cevap şudur: "akp resmen s.çmıştır, s.çmaya devam ediyor"! öyle, kafa kola aldığı tv'lerde, gazetelerde ekonominin iyiye gidişini gösteren grafikli tabloları halka göstermekle ekonomi iyiye gitmiyor. küçük esnaf artık bitti, orta ölçekli kuruluşlarda bitmek üzere (çevrenizde bulunan organize sanayileri falan gezerseniz bunu çok iyi anlarsınız)! ankara'da oturuyorum! eğer ki "akp ekonomide de iyiyidir" diye burada nutuk çeken varsa, o kişileri siteler'de ve ostim'de de nutuk atıp, çok sevdikleri partilerinin propagandasını yapmaya davet ediyorum! baştan söyleyim, hastanelik olması garantidir! işsizlik, adam kayırma, ihalelere kendi yoldaşlarına havale etmeler, kamu personeli alımında yapılan hile hurda hat safhada (ki ben de mağdurum bu konuda)... gider bu!
dış politika'da ise: avrupa birliği naraları atanların son zamanlarda sesi kesili verdi, kıbrıs konusunda olmayacak şeyler yapıldı! iç politika konusuda: pkk,kürtler,dtp ve tezkere olayı zaten tam bir fiyaskoydu, bush'tan icazet almalar falan... akp'nin 2002'den kalma bir sorumluluğu var, o'da "türban"! inkar edilmemelidir ki oylarının belki hepsi değil ama belli bir çoğunluğu da "türban hassasiyeti" olan vatandaşlardan geldi. şimdi 2002'den 2007'ye kadar olan 1. akp döneminde bu türban "sorununu" akp çözmedi, hatta en ufak bir atılım dahi yapmadı. iç boş laflar ile sorumlu olduğu kişilerin ağzına bir parmak bal çaldı! ki 1. akp döneminde bu "sorunu" kaldırmak ellerinde olduğu halde yapmadılar! şimdi 2. akp dönemi başladı, bakalım "türban hassasiyeti" olan kişilerin istedikleri yerine bu sefer getirilecek mi? bana kalırsa akp bu seferde bu "türban sorunu" için en ufak bir adım atmayacak! esecek, gürleyecek, belli yerler göndermeler yapıp "biz sizin arkanızdayız, biz de çok çektik bu yasaklardan" diyecekler ama bu "türban sorununu" da çözmeyecekler! zira çözelerse, bir daha ki seçime oy toplamak için ellerinde malzeme kalmayacak, hakısızlıığa uğramış "küçük emrah" rolleri kesemeycekler.
amerika tarafından destekleniyor olması.
türk halkının okur *oranının düşük olması
ve en önemlisi dini kullanıyor olması.
türkeleri ancak dini duygularını sömürerek alt edebilirsiniz.
ayrıca 12 eylül darbesi sonra kenan evrenin gençler ülkeyi değil dini düşünsün politikasıda başarılarının bir diğer nedenidir.
ankarada ekmeğe zam geldikten sonra salak vatandaşın olsun ya 5 senedir ekmeğe zamn gelmiyordu , gelmesi normal demesidir ve bunlari söylerken , son yillarda ki emflasyon oraninin cok kücük gösterildigi ve enflasyon olmayan ülkede zam yapilmadigini bilmemesidir , hatta 5 senedir ekmege zam gelmiyor gelsin normaldir derken 5 senede ekmeğin 400 gramdan 200 grama kadar düstügünü düsünmemesidir.
akp'nin basarisi böyle avanak vatandaslari uyutmaktir.
olmayan başarıya sebep arama sorunsalıdır. tek yapabildikleri insanları cehalete sürüklemek ve bundan faydalanarak insanların dini duygularını istismar etmektir. bu konuda gerçekten büyük başarı sağlamışlardır.
ülke ekonomisini günde 40 milyon dolar girmezse çatırdayacak pozisyona getirmeleri. -kuzey ırak operasyonu konusunda olan kararsızlığı daha iyi anlayabilirsiniz-
iç-dış borç toplamını %90 oranında arttırmaları.
cari açıkta rekor üstüne rekor kırmaları.
düşük kur, yüksek faiz, aşırı değerli para politikalarıyla ile, yabancının parasına para katmaları. -kuzey ırak operasyonu konusunda olan karasızlığı çok çok daha iyi anlayabilirsiniz-
bir şeyde, önce abd aleyhine mi değil mi diye bakmaları.
simit, çay, makarna ile ekonomi bilgilerini(!) konuşturmaları.
muhalefetin özde değil sözde muhalefet olması, insanların en zayıf noktası dini alet ederek yaptıkları oy toplama planları, fakire fukaraya dağıttıkları odun, kömür, erzak gibi yardımlarla halktan kopuk olmadıkları gösterme çabaları.
türk halkının gazete ve televizyonlarda gördüğü herşeyi sorgulamadan kabul etmesi. ah keşke bundan bir önceki seçimde destek verme karşılığında iktidardan starı alan, bu seçimde de ne aldığı belli olmayan aydın doğan'ı tanısalardı.
rte gibi nutuk atma kabiliyeti fazlaca gelismiş bir lidere sahip olmasıdır .
en yakın örnek abd ye bush ile görüsmeye gitmeden önce attığı nutuklardır.öyle bir konusuyor ki sanırsin gidip şimdi bush a iki tokat çarpıp gelecek o derece yani . uçaktan iniyor pozitif duygularla yükleniveriyor birden . görüsme bitiyor , rte de öyle bir hava basıyor ki sanki savas kazanmıs .sonuc mu en son gelen 4 sehit daha . . .
başarı tesadüf değildir.
imkb
gayri milli hasıla
merkez bankası döviz rezervleri
döviz kuru
her oy veren ıkıde bır kişi
şefaf özeleştırme ihaleleri
367
die
100 milyar dolar ıhracat
bence heeeç yanılmazlar
en büyük sebeplerinden biri, insanların değişmesini istemediği ekonomik dengelerdir. etrafımda hiç ummadığım insanlardan, ''ekmek parası'' gerekçesiyle akp'ye oy verdiğini öğrenmemle bunu bir kez daha anlamış bulunuyorum.bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı almış başını gitmekte ve bu arada olan türkiye'ye olmaktadır.
cumhurbaşkanı olmasının hiçbir partiden destek göremeyeceği gün gibi aşikar olan bir adamı cumhurbaşkanlığına sürersin.
bir iki şaibeli olayla genelkurmay'ı kışkırtarak elektronik bir muhtıra çıkarttırırsın.
ardından genelkurmay'a tepkinin oluşmasına izin verecek kadar mağdur rolü oynarsın.
partilerin destek vermeyişlerini de demokratik bir karardan ziyade, bir engelleme, bir ifrit çıkartma olarak görülmesini sağlarsın.
anayasa mahkemesinin bu uzlaşmacı olmayan, yasama sürecinin sonuna yaklaşmış meclisin cumhurbaşkanı seçememesi için uydurmak zorunda kaldığı kararı eline alır, yine mağdur rolüne yatarsın.
tüm partileri suçlarsın.
hiç bir vaadde bulunmazsın.
durmak yok yola devam dersin.
iş biter.
ha, yukardaki tüm kurumlar edilgen gibi gösterilmesine rağmen, hepsi ayrı ayrı bu başarıda yüksek payda ve etkin rollere sahiptir. sezar'ın hakkı sezar'a...
saadet partisi ve necmettin erbakan...
neden derseniz; seçimden önce rte ve ak partinin eski milli görüşçülerini erbakan ve kutan milli görüşü satmakla suçladı. hatta erbakan ın şu konuşmasını dikkatlice okuyunuz;
http://www.milliyet.com.t...07/06/11/son/sonsiy03.asp
buradaki ''Şu AKP döneminde evladına Kur'an okutan babaya hapis cezası kanunu çıkartıldı. 'Zina suç değildir' diye kanun çıkartıldı. Esnafa kredi verileceğine, domuz çiftliğine kredi verildi. Bunun adı manevi felakettir, tahribattır'' ifadesine dikkat çekerim. bu ifadeden akp nin laiklik için bir tehlike olmadığı ve erbakan ın zihniyetin koptuğu dahası tayyip in ''değiştim'' ifadesini gerçekten uyguladığı anlamı çıkıyor. bunu gören ve akp konusunda rejim için şüphesi olan seçmenin kafasındaki soru işaretleri siliniyor ve gönül rahatlığıyla akp ye oy veriyor. çünkü muhalefet konuyu aptalca rejime kanalize ettiği için seçmen hiç düşünmüyor akp nin diğer politikalarını...