-------------------
ne güzel de göz boyanılıyordu.
26.11.2010 V.Arınç: Bir demokrasinin tam anlamıyla işlediğinin en büyük kanıtlarından birisi o ülkenin bağımsız ve özgür bir şekilde işleyen medyasının varlığıdır. Medyayı yasaklarla, sansürlerle zapturapt altına almak ilkelliktir, bu bizim aklımızın ucundan bile geçmez. http://hurarsiv.hurriyet..../ShowNew.aspx?id=16386966
26.02.2010
rte: "napıyım köşe yazarı sahip çıkamıyorum diyemezsin bunun sorumlusu sensin. köşende yazı yazanın maaşını sen veriyorsun. yarın feryat etmeye hakkın yok." http://www.haber7.com/hab...in-erken-secim-cevabi.php
02.07.2012
rte: "Bizim verdiğimiz teknik bilgilere dayalı değil, bizim verdiğimiz diplomatik bilgilere dayalı değil ama oradan bir gazeteden çıkan habere dayalı olarak yayın yapıyorlar. Diyorlar ki 'orada güvenilir kaynaklardan' kimmiş o kaynak? Eğer sen dürüstsen, samimiysen bu güvenilir kaynak kim açıkla. Mertlik bunu gerektirir, namertlik kapı arkasından dolaşmayı gerektirir. Demek ki bu gazete de mert değil namert bir yaklaşımla bunu yapıyor. Namerdin izinden gidenler de bu yayını yapıyor. Siz kimin yanındasınız? Kaç kere açıklama yaptık."
02.03.2013 terörist başı ile pazarlıkların basına sızması üzerine. (imralı tutanakları)
rte: Bunlar sizin karşınıza dedikoduyla söylentiyle sabotajla provokasyonla medya operasyonuyla çıkıyor. işte bir gazete çıkmış, attığı başlıkla imralı'dan haberler veriyor. Her zaman söyledim bir kısım medya hiçbir zaman yanımızda olmadı diye. Devlet yönetmek başka bir şey, gazete yapmak başka bir şey. Eğer bu ülkeye, bu millete zerre kadar sevdanız varsa şu çözüm sürecine katkıda bulunmak istiyorsanız, böyle bir haberi atamazsınız, atmamanız gerekirdi
- Art niyetli haberlere dedikodula itibar etmeyin, söylentilere itibar etmeyin. Medya üzerinden yapılan karanlık operasyonlara, medya üzerinden kurulan tuzaklara itibar etmeyin.
- Eğer bu süreci birazcık deskteliyorsanız, birazcık bu konuda üzülüyorsanız o haberi yayınlamamanız gerekirdi. Bunlar attıkları manşetlerle köşe yazarları ile köşe yazarlığı yapıyorlarmış gazetecilik yapıyorlarmış... Batsın sizin gazeteciliğiniz... Eğer bu süreci kim baltalamaya çalışıyorsa o bemim de arkadaşlarımı da partimi de karşısına aldı demektir. Eğer her kim bu yola taş koyarsa biz o taşı kaldırırız atarız. Eğer birazcık içinizde bu ülkeye vatana sevginiz varsa bu iş taş koymazsınız.
- Biz bir açıklama yapmadıkça bütün söyleyenler dedikodudur iftiradır. Çözüm istemeyen Türkiye'nin büyümesini istemeyen çevrelerin sabotajıdır. Kim ne yazarsa ne dile getirirse getirsin son sözü millet söyler.Onların nasıl bir hesabı varsa Allah'ın da hesabı var. http://www.sabah.com.tr/G...an-tutanaklara-sert-tepki
04.03.2013 tarihi itibarıyla ntv canlı yayın konuğu olan davutoğlu: "basına otosansür lazım"
05.03.2013 rte: Türkiye'nin aleyhine olacak bir yayın yapmak asla ve asla milli bir tavır değildir. Bir yandan her gelen hükümete çözüm konusunda baskı yapıyorlar, bir yandan da çözüm sürecini bugün olduğu gibi sabote etmeye çalışıyorlar. http://www.haberturk.com/...inlamak-milli-tavir-degil
----------- alıntı ---------
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen bombalı saldırı, dünya basınında da geniş yer buldu.
ingiliz BBC kanalı saldırıyı El-Kaide'ye bağlı El-Nusra cephesinin üstlendiğini yazdı.
ingiliz ITV kanalının haberinde "Türk hükümetinin beslediği muhalefet Türkiye'yi kana buladı" vurgusu öne çıkarken, ölü sayısı 116 olarak açıklandı.
ingiliz The Telegraph gazetesi AKP yöneticilerinin açıklamalarıyla adeta dalga geçti. Haberde, "Türk hükümeti şaka gibi açıklamalar yaparak hedef şaşırtmak istiyor" ifadelerine yer verildi.
The Sun gazetesi, "Türk hükümeti yıpranmamak için haber yasağı getirdi." dedi.
Çarpıcı bir başka yorum da ingiliz Independent Gazetesi'nden geldi. Robert Fisk imzalı makalede Suriye Ordusu'nda kesinlikle kimyasal silah olmadığına vurgu yapıldı. Fisk bizaat Suriye'ye giderek orduyu incelediğini belirtti. Reyhanlı saldırısının hemen bu makaleden sonra gerçekleşmesi dikkat çekti.
Fransız Le-Monde gazetesi Reyhanlı'daki patlamayı, "Besle kargayı oysun gözünü" başlığıyla verdi. Haberde Türklerin beslediği aşırı dinci Suriyeli muhaliflerin Türkiye'yi kana buladığı ifade edildi. Ölü sayısının ise 120'den fazla olduğu belirtildi.
Suriye, iran ve Rus basını da AKP Hükümeti'ni sorumlu tuttu. Suriye tarafından yapılan açıklamalara yer veren Rus basını genel oalarak Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılara dikkat çekti.
Rus basını Türkiye-Suriye sınırında El Kaide'ye bağlı terör gruplarının yoğunluğuna dikkat çekerken saldırının yapılış şeklinin de El Kaide yöntemi olduğunu vurguladı.
Rus gazetelerinde, son dönemde atılan diplomatik adımlara da dikkat çekildi, Suriye ile BM arasında denetçilerin ülkeye gidişiyle ilgili uzlaşma sağlandığının altı çizildi. Ruslar bu adımın savaş söylemlerine ağır darbe indirdiğini belirtti.
----------- alıntı --------- http://www.ulusalkanal.co...sorumlu-tuttu-h11146.html
muhalefetin herhangi bir önerisi desteklendiğinde yandaş basın damgasını vurmak ama ölümüne iktidarı savunan candaş basına sesini çıkarmamaktır.
-------alıntı ---------
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun teröre ortak çözüm üretmek için partilerden randevu istediğini ve Ak Parti'ye geldiğinde kendisi ile görüştüğünü anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yandaş medyaları sağ olsun bu süreci de desteklediler, bayağı gayret de gösterdiler, sanki sıfırdan bir şey çıkıyormuş gibi. Hiç bir şey bu alanda yapılmamış gibi adeta genel başkanın bu çıkışını çok büyük bir gayret, böyle bir şey şu ana kadar olmamış, ilk defa böyle bir adım atılıyor gibi, bunu satmaya gayret ettiler.
-------alıntı --------- http://gundem.bugun.com.t...-sert-cikti-haberi-204199
"basın bağımsız olamaz, tarafsız olur" anlayışıdır. aynı şey, bağımsız yargı olmaz, tarafsız yargı olur demelerinde de sırıtmıştı. akp, muhalefet edecek tek bir kişi kalmayıncaya kadar aynı faşist anlayışını ilerletecektir.