kanunları gözümüze gözümüze sokarak ne gibi bir sonuca ulaşmaya çalıştığını anlayamadığımız yazar. hayır beni sözlükten sildirmek mi istiyor, şahsıma dava mı açtıracak anlayamadım cidden. eğer gerçekten hatalı olduğum bir konu varsa sözlüktende silsinler, hakim karşısına da çıkayım. ama kendi yaptığı terbiyesizliği de ört pas etmeye çalışmasın. açtığı başlık tck'nın 216. maddesine göre suçtur. halkı kin ve tahrike sürükler.
Şöyle başlayalım;
--spoiler--
kimin neye inanacağı zerre s.k.nde değildir. lakin inançların başkalarının alanına müdahale etme haddini gösterebileceği çapsızlığını savunanların; yüzlerine yüzlerine hakikati vurmak insan olarak bittabi vazifesidir.
--spoiler--
Der, lâkin kendi inancının* başkasının alanına müdahale etme haddini gösterebilir (#8072775),(#8202693) **
Öncelikle şunu bi kavrayalım; "ben baş örtüsü takayım" yargısı değil, "sen başörtüsü takma" yargısı özgürlüğe müdahaledir.
cinlerin varlığından kuran-ı kerim'de açık bir biçimde bahsedilmektedir *
anneler günü ile ilgili bir başlıkta bile islam'a hakaret edebilmektedir(#8021175)
Entry'lerinin %98'i islama, müslümanlara hakaret içermektedir. Çoğu entrysinde sansürsüz bir biçimde küfür bulunmaktadır ve nedense hâlâ yazar kategorisindedir. sözlükten silinme sebepleri/#63235
Herkes *düşüncesini savunmakta özgürdür lâkin terbiye bambaşka birşeydir, aileden gelir ve de kişiye duyulan saygı ile de doğru orantılıdır.
p.s. Küçükken başına bi iş gelmiş galiba*
2.p.s. Daha fazla uğraşırdım lâkin daha önemli işlerim var *
Rica: bu entry nick altında her hangi bir format aranmadığından ve de hakaret içermediğinden dolayı silinmemesi şiddetle rica olunur.
sübyancılardan nefret etme sebebi hakkında, küçükken ırzına geçildiği ucuzluğuna dair söylemlerde bulunmak turnusoldur.
kabiledaşlarınızın nasıl insanlar olduğunu anlamaya başlayın artık. yaşarnuricilik oynayarak, bu tarz insanlara alan açıyorsunuz. üşenmeyin, islamiyet in sübyancılığı lanetleyen yazınlarının varlığını araştırın.
insanlığın parçası olmak zorundasınız. daha ne kadar bu acayipliğe göz yumacaksınız? daha ne kadar bu acayipliğin parçası olacaksınız?
sübyancı lık konnusunda okuduğu bir kitabın tesirinde kalmış yazar. anti tez, tez, sentez üçlüsünden nasibini almamış yazar. fikirlerini üretmeden hazır şekilde hap biçiminde alıyor olmalı. baksanıza tek bir tez ile bütün sözlük hayatı açıklanabilir. ama tutunduğu dal saçmalıktır. sübyancılığı islamla düşünebilmek çok bayağıcadır. demogoji yaparak ben sübyancılara diyorum bütün müslümanlara değil diyecektir. çoluk çocukla evlenen zavallılar vardır, ama bunu islama yüklemek ancak ve ancak basitliktir. yada düzmantık. çocuğuna tecavüz eden bir hristiyan var diye ensestlik hristiyanlıktan mı sayılır oldu? evet dini yozlaştırmaya çalışan zavallılar kendi iğrenç emelleri için her şeyi mübah sayabilir ama bu o kişinin kötü niyetindendir. bunu anlamamaksa zavallıca bir durumdur. türkiye de osmanlı da ise bu tür meseleler asla olmamıştır, anadoluda ki müslüman akılmlara hiç bir konuda bu iftira ile gelinmemesi gerektiğini bilmelidir sayın yazar.tıpkı rusyada karısını pazarlayan bir komunist yüzüden kimse komunistleri kavatlıkla itham edemeyeceği gibi aynen. buna da empati deniyor sayın yazar, belki bulaşır size de azıcık.
bir de artık kan nefret edebiyatını bıraksa fena olmaz. çok itici geliyor ama dimi.
tek derdi, aşağıdaki veriye ulaşmaktır. söylediklerinden rahatsızsanız, kendisine gerekli enformasyonları sağlayın ve çenesini kapatsın ya da siz çenenizi kapayın.
hepimiz geri zekalıyız, bir siz akıllısınız değil mi? meşruluğunu islamiyet üzerinden sağlayan devletlerin, kanunlarını inceleyemiyoruz. yüzlerce yıllık uygulamalardan, günümüz uygulamalarından habersiziz.
gidin pislik yuvası, cemaat evlerinizde satın bu ucuz yönlendirmeleri.
buralarda kafi miktarda onurlu insan var. kimsenin de sizden ahlak alacak kadar aklını oynatmışlığı yok.
her isteyene yemek veremeyiz ne yazıkki zahmet etsin okusun. yoksa içinde kaldığı cehaletin karanlığında çürütsün ömrünü. zerre kadar tın değil. ama bilmediği konularda fikir sahibi olmasa fena olmaz. birde tam bir ne derler barbar gibi konuşuyor, biraz daha medeni bir dil kullanmasını arzu edeceğim kendisinden entrylerinde.
bütün insanlığın kendi kardeşleriyle çiftleşen, adem ve havva'nın çocuklarının mahsulü olduğuna inanan idealistlere, 'aynı durumda siz kalsanız ne halt ederseniz?' demesi saldırganlık olarak adledilir.
zaten insanlığın ortak değerlerinden hangi ideaların arkasına sığınırsanız sığının kaçamayacağınızı ispat etmek, bu hususlarda ısrar edenlerin eskiden asıldığı gibi tekrardan asılacağını işaret etmek, birincil dereceden yazın motivasyonudur.
etrafında dolanmayın, veriler çok net. kanun koyma yetisini islamiyet'ten alan devletler sübyancılığa hangi yaptırımları uyguluyor? islamiyet'in bu konudaki verileri neler?
adem ve havva'nın çocukları kardeşleri ile çiftleşmediler mi?
not: moderasyona attığınız her pasın, ofsaytı mevcut, siz gönlünüzü rahat tutun. herkesi ahmak sanıyorsunuz, sizin gazınızla hareket edeceklerine inanıyorsunuz. önce yalakalıktan açtınız, tutmadı. 'tehdit ediyorsun.' dediniz, o da tutmadı. şimdi de 'moderasyon bu adamı kolluyor.' diyorsunuz.
bellediği bir insanlığın ortak değerleri tümcesi var, ota boka her durumda söyler. lakin atladığı bir şey var ki çok vahim bu insanlığın ortak değeri olarak adledilen şeylerin batı avrupa hümanist düşüncesinin mahsulü olduğunu bunun da birleşmiş milletler ve ngo lar tarafından tüm dünyaya pompalandığını bilmeden burada ahkam kesen, siyaset bilimi eğitimi almadığı aşikar, sözlükçü, yazar değil kesinlikle sözlükçü.
karşısındaki tiplerin, sübyancılığın lanetlenmesinin dahi birleşmiş milletler ve sivil toplum örgütlerinin başının altından çıktığına ve insanlığın ortak paydasında yer almaması gerektiğine inanan ortaçağ aşıkları olduğunun farkındadır.
kendilerinin itiraf etmesi daha güzel oluyor tabi. resmen şaka gibi lan! açık açık itiraf da ediyorlar.
aklı başında insanlar ne amaçladığınızı gayet net anlıyorlar. bu tarz verdiğiniz açıklar da işin tuzu biberi oluyor.
insanlık size höst dediğinde geri adım atmazsanız, sizi tarumar ederiz.
kaçışınız olmadığını anlayın artık.
2010 yılında sübyancılığın insanlık tarafından lanetlenmesi ve katiyetle bertaraf edilmesini dahi varlığınız sebebi ile tartışır durumdayız. mezbeleliğe bak hele. mide bulandırıcı.
tipik ortodoks ithamlarını kaale almaz. önce 'küçükken ırzına geçmişler ondan sübyancılardan nefret ediyor.' ucuzluğuna bulaştınız. yetmedi, şimdi de şahsına 'aslında sübyancı olan o, nefreti bu yüzden.'diyorsunuz.
hiç mi utanmanız yok lan?
nasıl aynaya bakıyorsunuz lan siz?
nasıl insanlar tarafından yetiştirildiniz?
yoksa sübyancılığı öven yazınları kutsal kabul eden ve size de dikte eden zavallılar tarafından mı?
bu kadar iğrençleşmenin başka bir yolu olduğunu sanmıyorum.
--spoiler--
yoksa sübyancılığı öven yazınları kutsal kabul eden ve size de dikte eden zavallılar tarafından mı?
--spoiler--
ağzını toplaması gereken yazar. demogojiyi de bırakmalı artık. bizim kutsallarımız sübyancılığı lanetler. ve iftiracıları da. atıp tuttuğu konularda biraz araştırması gereken yazardır da ayrıca. komunizm ve kavatlık ilişkisini de araştırması gereken y yazar.
neredeyse her entrysinde istiklal mahkemeleri veya dar ağacı tabirini kullanan, islamiyet'e bok atmak için yırtınan bi tuhaf yazar. Eminim kendi şahsi düşüncesine göre müslüman olanların yaşamayada hakkı yoktur. Arkadaşımız filistin'deki trajik olayda bile rotamız darağcı diye alaycı bir tabir kullanabilecek kadar şahsiyetsiz.
Nedense ihh haiti'ye yardım yaparken gıkını çıkarmamışlardı kendileri, yanlış hatırlamıyorsam.
Sübyancılığa bu kadar takıntılı olması konusunda kişi kendinin aynasıdır sözünün gerçeklilik ihtimali geliyor insanın aklına.
eleman, insanlığı diline dolamıştır, bak yavrum, bak güzel çocuğum, insanlığın hennüz bir ortak paydada buluştuğu yok, 205 tane ülke var her birisi ayrı telden çalıyor, sen kimle ortak paydada buluşuyorsan buluş, lakin dünya buluşmadı bundan da haberin olsun. en basitinden insan haklarını ele alalım, batı tipi insan hakları modelinde pozitif ve nagatif haklar olmak üzere iki hak tipi mevcuttur, lakin islamiyetteki hak sisteminde bundan çok daha fazlası vardır. demek ki neymiş, en basitinden senin insanlığının ortak paydası, islamiyetle bağdaşmıyormuş, bunun için de kıçını yırtmanın, insanlıkla sizi al aşağı edeceğiz tarzı saçmalıkların gereği yokmuş. dediğim, ateist trolcük.
kendi masturbasyon yöntemini geliştirmiş yüce insan. müslümanları kızdırmaktan müthiş derecede zevk alan şahsiyettir. ortaya bir bomba atar ki genellikle içeriğini şunlar "sübyancılık, müslümanlık" oluşturur. sonra bekler birileri cevap yazsın da ortalık kızışsın. daha çok rahatsız edici, daha kışkırtıcı girdiler girebilsin. bunu yaparken ki halini hayal etmek çok da zor değildir: bir elinde sigarası, küllük taşmak üzere, yüzünde sinsi bir gülümseme, açtığı başlığa bir girdi daha yazıldı mı yüzündeki gülümsemenin giderek yayılması, hele bir de şu an benim yaptığım gibi nick altına bişeyler girerseniz bildiğin kahakayı patlatıverecektir ekrana doğru.
aslında onun yaptığının daha güdüğünü fenerbahçeli arkadaşlara gerek sözlükte gerekse gerçek hayatta yapmaya çalışmaktayım (yaşama amacım olmasa da fırsatını bulursam yaparım, kendimi tutamam). onları kızdırmak gerçekten zevklidir. aynı zevk fenerlilerin bir galatasaraylıyı kızdırmasıyla da yaşanabilir. bunları arkadaşın psikolojisinin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olması için yazdım. bu şahsiyet de bu şekilde tatmin olmaktadır, müslümanları sinirlendirerek.
şunu bilmekte fayda vardır ki ne kadar sinirlenirseniz o kadar mutlu olacaktır, bir şey demezseniz kendi kendini yiyip bitirecektir.
milyonlarca insanın bir ortaçağ ideası yüzünden çektiği acıyı, futbol ibişliği ile karşılaştıracak kadar aklını oynatmamıştır.
yemin ediyorum ki bir daha okan bayülgen'e ağzımı açıp bir laf etmeyeceğim. harbiden televizyon izlemekten kafayı yemiş, gerçeklik algınızı kaybetmişsiniz.
koca bir coğrafyada binlerce çocuğun ırzına geçiliyor, cin çıkarılacak diye şizofrenler boğularak öldürülüyor, türban takmadığı için insanlar hamile eşlerini öldürüyor, oteller dolusu insan yakılıyor, el kadar çocuklar sıralarda namaz kıldırılıyor, milyar dolarlık fonlar; imamın müezzinin cebine aktarılıyor, kocaman memleket göz göre göre ortadoğu bataklığına çekiliyor vs.
ve siz bunu hep topu geri zekalı bir topun geri zekalı bir kaleye girmesi hakkındaki ucuz muhabbetlerle ayni kefeye koyuyorsunuz.
geçmişte bazı travmalar yaşadığı ve kırılganlığa sahip olduğu anlaşılan bir yazardır. dolayısıyla kendisi ile hakaret şeklinde tartışma yapılmaması önerisini bütün yazar arkadaşlara getirmek istiyorum. ortada bir travma varsa, bunun sonuçları daha fazla travma veya kavga, hakaret, dövüş ile ortadan kalkamaz. her ne kadar bu üslup o yazara ve tartışanlara deşarj imkanı sağlayacak gibi görünse de, hem fikri açıdan kimseye yarar getirmeyecek, hem kalpleri kıracaktır. inanmamak, bir inanç sistemini yanlış bulmak kişinin kendi özeli olarak normaldir. kendi seçimidir. belki bir sebepten o inanç sisteminin bazı mensuplarına karşı bazı olaylardan ötürü doğmuş hınçlar doğrudan inanç sistemine eleştiri şeklinde ortaya çıkıyor ve o inanç sisteminin güzelliklerini görmeyi engelliyor da olabilir. ama sonuç olarak herkes açısından sağduyulu olmak en mantıklısı olacaktır. kendisinden de muhtemel geçmiş travma veya öfkelerini insanların inanç sistemlerine karşı hakaret şeklinde kanalize etmemesi, insanların inanışlarına saygı göstermesini rica etmekte yarar görüyoruz.
--spoiler--
koca bir coğrafyada binlerce çocuğun ırzına geçiliyor, cin çıkarılacak diye şizofrenler boğularak öldürülüyor, türban takmadığı için insanlar hamile eşlerini öldürüyor, oteller dolusu insan yakılıyor, el kadar çocuklar sıralarda namaz kıldırılıyor, milyar dolarlık fonlar; imamın müezzinin cebine aktarılıyor, kocaman memleket göz göre göre ortadoğu bataklığına çekiliyor vs.
--spoiler--
tamamına yakını yalanlar ve iftiralarla dolu bu sözleri sarfedebilmiş yazar. expo yu bahane ederek tayvan giden meşhur bir partinin üyeleri aklıma geldi nedense. malumdur tayvan müslüman değildir çoçuk pornosunun da ayyuka çıktığı yerdir. diğerlerini açıklamaya bile gerek görmüyorum. (bkz: bsgy)
(bkz: deniz gezmiş/#8308542)
bazı canlı organizmalar tarafından eleştirilme şeklini anlıyorum elbette. zira akli denge göreceli bir kavramdır. nerede kurulduğunu sadece kurabilen bilir, oysa sadece yitirenler anlatır/eleştirir.
yaşanılan travmalar insanın ruhunu dogmatik ortodoks çerçevesine hapsedince, kuş kadar beyinlerde sikim kadar boş yer kalması insan doğasının geldiği uç noktada çılgınlığının bir izahatidir aslında. bu cihetledir ki yüreklerine sevgi nakşedilmemiş insanların gerçekleri bertafsil gören gözlere hıncı, kilukale istiskali kaldıramayan bir kıvranışın hezeyanındadır.