'' biz ülkeyi sattık ama bunu söyleyecek taşşak biz de yok, bi zahmet bunu bizim yerimize türk halkına anlatır mısınız'' demenin ota boka büründürülmüş haline denir.
ne anlatacaklar, bol bol gezip yiyip içip muhabbet edecekler.
hele hele güneydoğu grubu, off kebaplar (urfa, antep, mardin), lahmacunlar, pideler, baklavalar, ohh götürün.
allah rahmet eylesin kemal sunal'ın davacı filmindeki o keşif sahnesi gibi, hakim, yardımcıları ve mübaşir keşfe gelirler sözde ama ziyafete gelirler, yerler içerler tıka basa, sonra tırışkadan keşif yaparlar geri dönerler.
bu akil adamların toplantıları da böyle olacak, halk bunlar için hazırlanacak, kuzular kesilecek, kebaplar yapılacak, baklava-börek açılacak, ayran çalkalanacak, sonra bir güzel yedirecekler içirecekler, sonra tırışkadan bir süreç toplantısı, ne o akil adamlar çalışıyor.
(bkz: tepsiyi biraz bu tarafa gönder müsaade ette bir tadına bakalım süleyman)
Akil adamlar ne biliyor da ne anlatacak denilesi söz. Herkes bildiği işi yapmalı. Yıldızlı evet veren kişinin akil adam olarak görev yapması bilinçli insanlar üzerinde sadece gülümseme etkisi yaratmakta.
