türkiyede üniversiteliler amma da abartılıyor ha ! sonuçta türkiyede üniversite eğitimi, avrupanın lise eğitimine denktir, türkiyede üniversiteli olmayı abartmayın bu kadar.
ne oluyor yani üniversiteli olduktan sonra beyin hücrelerinde bir artış filan mı oluyor, yoksa üniversiteli olacaksan belli kalıplarda mı olman gerekiyor ?
insansanız eğer ota da gülersiniz boka da. yeter ki insani duygularınız olsun. robotmusunuz lan !
akıl yaşta değil baştadır demişler efendim. iş üniversitede değildir. üniversite adam etmez seçkin beğenilere ulaştırmaz kişiyi. adam eşek olduktan sonra isterse yüz üniversite bitirsin açar götüne güler...
bunun üniversite okumayla çok alakası yoktur tıp fakültesi bitirip de hala tv de veya internette ayağı takılıp yere düşen kişiye gözlerinden yaşlar gelerek gülen adamlar var.yani üniversite eğitimiyle alakalı değildir.bu tiplerin ortak özellikleri detaycı değillerdir.yüzeysel adamlardır.cem yılmaz a gülmezler.
akıl yaşı 12 olan üniversitelidir. zira akasya durağında geçen olayların bir çoğu çizgi filmlerin favori olaylarındandır. kötü adamların kaçırdığı dostlar, ve sonra kurtarılıp mutlu sona eriş.
böyle temmuz ortasına kadar finali olan bi insanım ben. sanıldığı gibi gerizekalı değilim. ayrıca ülkenin en iyi okullarından birinde okuyorum. ama gel gör ki bu mallığı yaptım. daha doğrusu kendimi bu diziye gülerken buldum.
her şey evde ders çalışmam gerekirken televizyonu bi açayım neler varmış dememle başladı. kapıyı açtığımda memelerini.. ay o öyle değildi pardon. televizyonu açtım, kanald açıkmış reklamlar vardı, evde ses olsun diye de kapatmadım. ve kendimi akasya durağı izleyip gülerken buldum. ne kadar izledim, ne kadar süre hipnotize oldum,neye güldüm hiç bilmiyorum. gerçeğin farkına varıp televizyonun fişini çekmem iki saniyemi aldı.
sebebini finallere, uykusuzluğa, strese bağlasam da verdim tabi cezamı o ayrı.*
ilk önce akasya durağı izleyen üniversiteli irdelenmelidir bırak gülmeyi kahkaha atmayı. akasya durağı ne lan. hadi küçüktük çiçek taksi izlerdik o tamam küçüktükte akasya durağı ne olum onu de sen bana bi beynin yok mu senin akasya durağı kim ne o?
üniversite diye diye bokunu çıkardılar sonunda. duyanda sanır, herkes pink floyd dinleyip, george orwell okuyor. ulan terekeler, sen izlemiyorsun ben izlemiyorum. o halde bu piyasaların boktanlığı nedir?
sen üniversite sondaki abazan genç, tez hazırlama telaşı sırasında hiç mi, demet akalın dinlemedin? onu da geçtim taşağına bile olsa salim'i hiç mi dinlemedin?
üniversite bir öğrencisi sümüklü genç, daha düne kadar yusuf güney'i dinleyip yüzdeki yavşak gülümsemesine sahip olan sen değil miydin? üniversiteye gelince direk olarak cnbc-e mi izler oldun, onu da geçtim ali kaptan'ı izlemiyor musun? tv'yi açtığın sırada hiç mi osman aganın kötü oyunculuğuna rastlamadın.
ya da babaannenler zorla izletirken hiç mi tebessüm oluşmadı, o dönek suratında.
ister kabul edin isterseniz etmeyin o kişinin dandikliğine kalmış. ama geçmişteki üniversite hayatları, ideoloji savaşı ve aktif bir birey olma çabası günümüzde nah var.
artık popüler kültürümüz boktan, üniversite eğitimimiz ise ayak yolu misali girmenin kolay olduğu için dick gibi. yavşaklığın lüzumu yok.
yurtlarınızdan, öğrenci evlerinizden okul maceranız bitince, evinize dönünce bir bok olmadığınızı da çok iyi anlayacaksınız. okan bayülgen'in marjinalliğide bitecek, pink floyd dinlemez olacaksınız.
gerçek hayata istediğin kadar karşı dur, o sen, ezip geçecek.
sikim gibi kalacaksın, akasya durağına da muhtaç.