ensest ilişkilerle dolu dizileri, amerikan çakması sitcomları bayılarak seyreden halktır. akasya duragını inceleyecek olursak :
usman aga anadolu insanının saf ve temiz halini duru bir şekilde yansıtıyor
düzenbaz sinan yaşadıgı iç çatışmaları ve türk toplum ahlakını sorgulatıyor
maho aga türkiyedeki agalık sistemine göndermeler yapıp modern hayatı didaktik bir bakış açısı ile inceliyor
ali kemal gerek harika betimlemeleri ile gerek nasreddin hocaya yaptıgı göndermeleri ile dizinin en komik karakterlerinden
seyit yine didaktik bir bakış açısı ile yazılan bu karakter metropollerdeki tutucu erkeklere yaptıgı ironik göndermeler ile eleştirmenlerin begenisini kazanıyor
fakat cahil hakımız bu derin nosyonları bir türlü benimseyememiş olsa gerek, akasya duragına gülmüyor, gülemiyor. yazık, dizinin senaristlerine acıyorum.
usman aganın kazandığı piyango biletinin arabanın tekerlerine yapışmasına gülmeyen daha sonra da anadolunun bağrından kopmuş usman aganın tekerleri sürükleye sürükleye milli piyango idaresine götürmesine yine aynı şekilde gülmeyen halktır. senaristlerimiz öyle aydınlardır ki her seferinde her dizide aynı mevzu dönmektedir. kaynanadan şikayetçi damat, kazanılan ama bir türlü paraya çevirilemeyen piyango bileti, mafyayla karışan çantalar.. neyse ki ensest ilişkiler bizde hiçbir yapımda yer almamaktadır. ama doğru ensest ilişki olması için arada kan bağı olması lazımdı değil mi? neyse bari burdan kurtarıyoruz durumu (bkz: ask-ı memnu)