Hatırlanınca koca bir ahh çekilen yıllardı. Hiç unutamam o zamanlar daha çocuktum niğdenin bir köyünde yaşıyorduk babamla üç gün yürüyerek hasan dağından obsidyen çıkarır ok başı mızrak ve bıcak yapardık. Oradan tuz gölüne geçer eşek ve katırlarla tuz götürürdük köyümüze. Türkiye o zamanlar cilalı taş devrine daha yeni girmişti. Nerden nereye...
tatlı su solcularının hayalindeki türkiye. çünkü türkiyeyi onlar yedi o zamanlar efenim. o zamanlar halkta para yoktu tabi, olan parayı da şimdinin muhalifleri cukkalıyordu. şimdi ise para bol halkta para var, kodamanda para var. param yok diyen yallah suriyeye.
ekonomik kıyaslamaları geçip net bir şey söyleyeceğim;
sokakta, parkta, otobüste vs her yerde daha mutlu insanlar vardı. en azından böylesine bir bölünmüşlük, kutuplaşma yoktu la. yine toplumsal yapılar, gruplar arasında itiş kakış vardı lakin, böyle birbirine boğazlayacak kadar birikmiş bir nefret hiç yoktu.
istanbul çer çöptü. Hastanelerde 10 ile 15 km arası kuyruk oluşuyordu. Sürekli bir koalisyon fetişizmi vardı. Ama bugün yaşasın ki adalet geldi. Makarna geldi. Ve yol geldi.
şimdiki yaşımda kalıp yaşamak istediğim Türkiye.
geleceğim için bu kadar endişelenmezdim belki de, o yaştayken bilememisiz sokakta güvenle yürüyebilmenin kıymetini.
banka hortumcuları vardı....yüzlerce milyar dolar devleti zarara soktular
bankerler vardı....milyarlarca dolar halkı dolandırdılar....
kooperatifler vardı, yöneticileri halkı ev sahibi yapacağız diye dolandırdılar...
saadet zincirleri vardı, halkı milyarlarca lira dolandırdılar....
yöneticiler vardı, kuklaydılar, abd emrinde ülkeyi yönettiler...
yöneticilerin üstünde imf'nin gönderdiği dervişler vardı... halka hu hu çektirdiler..
imf ler vardı ülkenin borcunu ödemeyeceğini düşünerek, vergiyi halka kendileri yüklediler...
çift yollar yoktu... hastanelerde rehin insanlar vardı...
Gazabindan korunmak için Tanrı molek adına çocuklar kurban edilirdi. Insanlar savas ganimeti diye köle pazarlarında satılır, kara vebadan milyonlarca insan ölüp giderdi. Hz erdoğan a şükürler olsun ki yüzümüz medeniyet gördü.