kenan evren mitinglerini dolduran seçmenlerdir. Ortak özellikleri;milli bilinçten yoksun olmaları, bundan 20 sene sonrasında ülkenin hangi pozisyonda olacağını idrak edememeleri, ve en önemlisi güçten yana olmalarıdır.
tek özelliği fazlalık olmak olan insanımsı canlı türü. özellikle türkiye' nin dağlık kesimlerinde yaşarlar ve akit okurlar. iti hiç istemesem de birleşik yazdım.
bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak onu iki kez büyütür atasözünü akla getirir. yani bir saçmalığı isterse milyarlarca insan inkar etsin onun saçmalık ve yanlış olduğu gerçeğini değiştirmez. nitelik mi nicelik mi kısaca ayyy ak kafalar.
zeka(iq) seviyeleri ya 0 in altindafir yada 120 nin uzerindedir arasi yoktur 120 nin ustu olanlar zekidir menfaatleri nerdeyse oraya kosup cikarlari icin yasarlar 0 in altinda olanlar da iste ne bok oldugu belli zaten .
maalesef çevremde bolca bulunan güruhtur. hayır ikna olacaklarını bilsem bak tayyip böyle dedi sonra tam tesini dedi falan diyip anlatıcamda algıları zayıf kerestelerin
Şuan Twitter'da Nihat Doğan'a destek vermektedirler.
Insan bu kadar nasıl aşağılıklaşabilir.siyaset nasıl bu kadar gözü karartabilir.Hiç mi insanlık öğretilmedi.illa bir şeyleri anlayabilmeniz için başınıza kötü bir olay mı gelmesi lazım ?
ne yediğini bir türlü anlayamadığım seçmenler kümesidir. bu küme'den bazıları mhp ve diğer partilerle kesişmektedir. ama kesişim kümesi içerisinde bulunan elemanların - pardon seçmenlerin - irdelenmesi gerekmektedir. örneğin ülkücü olduğu halde AKP'ye oy veren kesim.
şu son bir haftadır kendimce bir deney yapıyorum twitterda. akplilerin nasıl düşündüklerini biraz daha iyi anlayabilmek için twitterda bir fake hesap aldım. sadece 3-4 günde 500 takipçi yaptım. kaldı ki twitterdan zerre kadar anlamayan bir adamım, arkadaşım yardımcı oldu bazı konularda.
gördüğüm şey şu, adamlar bakıyor tivite. eğer akpyi öven bir şey varsa direk favlıyor, rtliyor falan... hiç içeriğe falan bakmıyorlar. misal, ilk başladığım sırada bir fotoğraflı tivite rastladım. klasik akp propagandası içerikli bir şey işte. ama bir şey dikkatimi çekti, ak parti yazacaklarına "ak pati" yazmışlar. ben de hemen fotoyu paylaşan kıza tivit yazdım. şöyle bir diyalog geçti: http://postimg.org/image/oeayotzxn/
flash tv stili efektlerden ve paint bilgimin zayıflığından dolayı özür dilerim. maksat, kimlikler ifşa olmasın. eheheh.
görüyor musunuz naifliği? hiç bir şekilde benim onu kandırabileceğimi falan düşünmüyor. üstelik kullandığım profil fotoğrafı o kadar bariz bir şekilde trollük yaptığımı kanıtlıyor ki. ama umurunda değil kızın. dediğim gibi, dikkat etmiyor. muhtemelen dikkat edecek vakti de yok.
iki üç haftalık twitter deneyimimden çıkardığım şu oldu: herkes herkesi trolleyebilir. ama bunun ötesinde bir tuhaflık var. insanlar aldıkları bilgiyi teyit etme gerekliliği hissetmiyorlar. dediğim gibi, sadece tiviti atanın hangi tarafta olduğuna bakıyorlar. akıl almaz iddialarda bulunuyorum. mozambik lobisinden bahsediyorum mesela. adamlar favlıyor, rtliyor. doğru olması mümkün olmayan istatistikler paylaşıyorum, sonra da alakasız bir link veriyorum. akplilerden olumlu mesajlar alıyorum falan...
açık konuşayım, ilk başta bunun akp seçmeninin genel vaziyetinden kaynaklandığını düşünmüştüm. akpli arkadaşlar kusura bakmasın ama şu son bir kaç ayda akp seçmeni deyince gözümde şu canlanır hale geldi: http://alkislarlayasiyoru...n-ama-devlete-inanan-dayi
ama zamanla bir şeyi daha fark ettim. aynı naiflik diğer partilerin seçmenlerinde de var. yani akplilere has bir durum değilmiş aslında bu. hatta şu an bana öyle gelmeye başladı ki, chp,hdp ya da mhp seçmeninin de ekseriyetinin akp seçmeninden çok farklı bir durumu yok. sadece fazla göz önüne çıkmıyorlar şu anda. çünkü verdiğim akıl almaz istatistiklere, akıl almaz tivitlere yazdıkları cevaplar gerçekten de içler acısı. aynı şekilde onlar da yazdığım şeyin içeriğine bakma gerekliliği hissetmiyorlar. trollük yaptığımı anlamaları için birbiriyle çok çelişkili, fazlasıyla mantık dışı cevaplar veriyorum ama onlar inatla kendi bildiklerini sıralamaya devam ediyorlar cevap olarak. bir ülkücü elemanı da maden lobisinin varlığına inandırdım mesela. çıkarılan madenleri stoklayarak maden fiyatlarını artırdıklarından, halkı zor duruma düşürdüklerinden bahsettim. o da inandı. hatta konuyla ilgili bilgisinin olduğunu, tüm bunların farkında olduğunu güzel güzel anlattı.*
tivitırda yaptığım bu dandik deneyden sosyolojik çıkarımlar yapmak elbette akıl karı değil. ama gittikçe şuna inanmaya başladım, akpli, chpli, hdp ya da mhpli demeksizin bu ülke vatandaşlarının ciddi bir takım sorunları var. öncelikle bilginin kaynağı nedir sorusuna verebilecekleri bir cevap yok. bu çok ciddi bir sıkıntı ve maalesef pek çok şeyde olduğu gibi bunun da sebebi eğitim sistemimiz. bilginin kaynağını öğretmeden, o bilgiye nasıl ulaşıldığını ve neden o bilgiye ulaşılması gerektiğini anlatmadan bacak kadar çocuklara türev, integral, evrim teorisi, felsefe ezberletmeye kalkıyoruz. çocuk felsefe dersine girdiğinde plato'nun "sokratesin savunması" * kısmında anlattıklarını ve bunun neden önemli olduğunu öğrenmiyor mesela. çünkü sınavda o sorulmayacak. onun yerine platonun sokratesten önce mi yoksa sonra mı geldiğini, hangi yıllarda yaşadığını, hangi argümanları savunduğunu ezberliyor.
ne alakası var onunla bunun, demeyin. çok alakası var. bu şekilde eğitilen bir adam kendi düşünce sistemini oturtamaz. bilgi konusunda dışa bağımlı kalır. hep birilerinin karşısına dikilip "şu şöyledir, bu böyledir" demesini bekler. kendisi merak ettiği bir konuda hangi kaynakları araştırması gerektiğini bilmez. böyle bir şeyin gerekliliğini de algılayamaz zaten. önemli olan onun için kendi işine yarayacak bilgiyi bulmaktır. bu bilginin doğru olup olmadığını irdelemez, irdeleyemez çünkü. nasıl irdelesin ki? adamın şimdiye kadar öğrendiği her şey, birilerinin anlattıklarından ibaret. yani atatürkü kritize edecekse mesela, tutup da nutuk'u okuyayım, kendi sözlerini araştırayım, onun döneminde yaşamış insanların yazdıklarına bakayım falan demiyorlar. atatürkü ya kadir mısıroğlu'ndan, ya mustafa armağan'dan diğer kitle de zülfü livaneli'nden turgut özakman'dan dinliyorlar. dinliyorlar ve araştırmıyorlar. çünkü dediğim gibi, bilginin kaynağının ne olduğu değil, neci olduğu önemli onlar için. bu kafadaki insanlar tek bir görüşe sıkı sıkıya bağlı kalmaya mahkumdur. çünkü hayatla ilgili görüşlerini doğru olduğuna iman ettikleri fikirler üzerinden geliştirirler, kendi akıl ve mantıkları üzerinden değil.
işte bunları gördükçe akp-muhalefet kavgası, rte-kk-bahçeli atışmaları falan o kadar anlamsız gelmeye başladı ki bana... akp iktidarına karşı öfkeliyim, o ayrı. ama akpyi buraya getirenin bizler olduğunu unutuyoruz hepimiz. bu cehaleti kıramadık hiç bir zaman. bugün dünyayı avucunda tutan insanların ecdadının teee 4 asır önce üzerinde kafa yorup çözüm ürettikleri fikirleri biz bugün bile anlayamıyoruz toplum olarak. bilginin kaynağı nedir, bu bilgiye nasıl ulaşılır, doğru bilgi nedir falan... bunlar bize göre saçma sapan, hiç bir s.ke derman olmayan felsefi sorular sadece. üzerinde düşünmek falan anlamsız. hatta bakanımızın dediği gibi "insan bunlar üzerinde fazla düşünürse kafayı sıyırır maazallah". ama bunlar üzerinde fazla düşünmeyen bir insan, dünyanın aslında düz olduğunu; ecnebilerin bizi dinimizden uzaklaştırmak için kandırdıklarını, aslında uzaya da çıkılmadığını falan iddia edebilir ve epey destek de görebilir. şimdi siz karar verin, kim sıyırmış kafayı?
- siyaset ile alakaları yoktur. siyasi olayları denk gelirse akşam haberlerinde veya kendileri gibi biri ile tartışarak geçirirler.
- kendilerine ait bir düşünceleri yoktur. kendine kolay gelen bir düşünceyi duyar ve sorgulamadan benimserler.
- din hocası olarak cübbeli ahmet'i, tarih hocası olarak kadir mısıroğlu'nu tanırlar.
- akp'nin iktidardan indiği taktirde din'in elden gideceğini sanırlar. öteki partilerin tamamı din düşmanıdır.
- komünist solcu olması sebebiyle cem karaca'yı dinlemezler, nazım hikmeti okumazlar. ** hatta kendilerine göre komünistlerin, solcuların tamamı dinsizdir.
- emperyalizm, sosyalizm, nasyonalizm gibi kavramların anlamlarını asla bilmezler, bilmedikleri gibi kullanma cüretini gösterebilirler.
akp bakanlarının, başkanlarının, üyelerinin ağızlarından çıkan skandal cümleleri hatırlattığınızda cevap verebilenini görmedim. kaçıyorlar. trilyonlarca rezalet başlığı var bu şekilde. bir tane cevap verebilenine rastlamadım.
