ak parti nin neden kazandığını anlamayan muhalif

entry13 galeri1
    1.
  1. Öncelikle başlık ve entry malum siteden alıntıdır:
    bu yazının hedef kitlesi olan muhalif. samimiyetle size son kez yazacağım, benim partimin 2019'a kadar keyfi yerinde olacak, ister kulak verirsiniz ister vermezsiniz.

    fethullah gülen hareketine verilen destekle başlayalım:

    muhalefetin tamamının yanlışta birleştiği en önemli nokta. ak parti'nin birebir cemaatle savaşını oylattığı iki seçim geçirdi türkiye 2014'te, %45 ve %53 oy aldı. yani halk dedi ki, cemaatle savaşında seni destekliyorum, onlara ise sırtımı dönüyorum.

    muhalefetin hiçbir partisi bunu okuyamadığı gibi, seçmenin bu mesajının tersine hareket ederek cemaatin her eylemine iştirak etti, cemaate yapılan operasyonlara her zaman karşı durdu.

    bunun için cemaatle liderlerin yaptığı anlaşmaların elbette payı var. kılıçdaroğlu'nun genel başkan olmasında, bahçeli'nin kasetlerle susturulmasında, demirtaş'ın amerika ziyaretinde çok şey aramanız lazım ama aramıyorsunuz. fakat anadolu çomarı dediğiniz seçmen bile yıllarca cemaate söven mhp ve chp'nin nasıl ve neden bugün tv'ye desteğe gittiğini anlıyor.

    kimse basın özgürlüğü mavalı okumasın.

    herkes bu operasyonların basın özgürlüğünü kısıtlamak için yapılmadığının farkında. o yüzden cemaatin yanında yer aldığınız sürece kaybedeceğinizin farkına varın.

    partiler ve genel başkanlar bazında eleştirileri yapalım:

    kemal kılıçdaroğlu:

    seçimden sonra bile hakkında “böyle iyi niyetli, böyle dürüst bir adam” tadında güzellemeler, lütfen istifa etmesin minvalli yazılar paylaşılıyor.

    çok net bir soru soracağım: davutoğlu %35 alsaydı bugün istifasını vereceğine hepimiz hemfikiriz değil mi? evet.

    öyleyse kılıçdaroğlu da istifa etmeliydi.

    başbakan olmak istediğine eminim, kemalist olmadığına da eminim, farklı bir sol rüzgarla millete ulaşmaya çalıştı. ama yemedi. neden? üç ana sebebi var.

    1) samimi bulunmuyor ve zaten samimi de olamıyor. sürekli –mış gibi yapıyor. gerçekten fakirlikle derdi varmış gibi yapıyor, gerçekten özgürlük getirmeye çalışıyormuş gibi yapıyor, gerçekten milletin derdiyle dertleniyormuş gibi yapıyor.

    ama hala tüsiad gibi vahşi kapitalizmin türkiyedeki bayrak tutanı bir oluşumdan, beyaz türklerden, zenginlerden medet umuyor. hiçbir yaptığı, söylediği hakkında gerçekten öyle düşündüğüne ikna olamıyorsun.

    benim için en önemli meselelerden birisi “başörtüsü özgürlüğü” halk olarak. benim chp’ye oy verebilmem için bu meselede samimi bir söz almam gerek en öncelikle. neden? çünkü okul birincisi kızkardeşim başörtüsüyle çalışıyor, chp yasaklarsa çalışamayacak, annem 20 yıldır başörtüsü mücadelesi veriyor.
    benim için önemli kardeşim? senin seçmenin istediği kadar önemsiz, bilmem kaçıncı sırada görebilir, sırf bu meseleyi çözdüğü için oy veren en az %5’lik bir kesim var bu ülkede ak parti’ye. bana çıkıp da bununla ilgili soruma “başörtüsü özgürlüğünü getiren benim” gibi bir cevapla benimle ta**ak geçmeye kalkarsan, n*h alırsın benden oy. bu kadar basit.

    kısacası söylemlerini gerçekten benimsemedikçe kemal beyin halkta bir karşılığı yok. üç seçimdir aldığı %25 oydan da bunu anlayabiliyor olmanız gerekli.

    2) kendini ultra elitist zeki gören chp seçmeni:

    çok uzatmaya gerek yok, anadolu çomarı, bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam, yobaz, vb aşağılamalara devam ettiğiniz sürece kemal kılıçdaroğlu hiçbir zaman samimi bulunmayacak. bu arada eğitimli kültürlü bir insan olarak gerizekalı dediğiniz milletten zerre kadar zeka ve entelektüel ayrımınız olmadığını söyleyebilirim.

    ha ama yok biz hakaret edeceğiz, halk gerçekten aptal diyorsan benim işime gelir, 2023’e kadar iktidarı garantilemiş oluruz.

    içinizdeki zeki, demokrat ve gerçek solcu olanlara çağrım: gerçekten başarı derdineyseniz, aranızdan kemalistleri temizlediğiniz gibi, millete hakaret edenleri de bir bir temizleyin, erdoğan'dan nefret edenlerle değil, milleti sevenlerle yola çıkın.

    3) tembellik:

    chpliler ne akpartililer kadar partisini ve davasını sahipleniyor, ne de onun için çalışıyor.
    burada kastettiğim sahiplenme gözü kör bir sahiplenme değil, örnek veriyorum adam deprem yüzünden evini yenilemek istediğinde ak parti belediyesi imar vermemiş, küfrediyor ama dava için canını dişine takıp çalışmaya devam ediyor. neden? kızkardeşi yıllarca başörtüsüyle matematik öğretmeni olmak istemiş, yasaklamışlar başörtüsünü yapmamışlar, ak parti adamın kızkardeşine bunu sağladı işte, kime ne kişisel çıkarlarından, ev yenilemekten?

    bu milletin basit görünen ama içine işleyen sorunları var, inandıkları için aşağılanmaktan bıkmışlar, destekledikleri parti yüzünden aşağılanmaktan bıkmışlar. ve en önemlisi de beyinsiz bir gerizekalı sürüsü tarafından aşağılanmaktan bıkmışlar.

    ak parti ne yapıyor? insan gibi karşısına alıyor konuşuyor, değer veriyor, sözünü dinliyor. bir arkadaşımın abisi mv adayı olduğunda köydeki bir teyze “siz şikayetlerimizi dinlemezsiniz” dediği için ayrı ayrı zamanlarda üç kez ayağına gidip şikayetlerini dinlediğini ve not almak istediğini teyzenin en sonunda “tamam be oğlum, şikayet mikayet yok, oyum sana” dediğini anlatmıştı.

    bir chp’li kalkacak da bir köylü teyzenin ayağının dibine kıvrılıp geldik, işte yüzümüz söyle söyleyeceklerini diyecek.

    en ıslak rüyalarda bile mümkün değil böyle bir şey.

    ha bir de öyle seçime bir yıl kala çalışmaya başlamakla olmaz o işler. tayyip erdoğan bugünlere gelebilmek için tam 35 yıldır sokak mücadelesi veriyor. sen bir yılda onun fethettiği kalpleri fethedebileceğini sanıyorsan çok yanılıyorsun. adam belediye başkanı seçildiğinde “istanbul’un çöp problemini çözeceğim” vaadi vermişti. tam iki yıl boyunca refah partisinin gençleri sokak sokak çıkıp çöp topladılar. kendilerine “siz manyak mısınız niye çöpleri topluyorsunuz?” diyenlere “biz bu millete bir söz verdik” cevabını veriyorlardı.

    chp gençlik kolları çöpe el sürebilir mi acaba?

    mhp neden kaybetti:

    çok net bir cevabı var, uzatmaya gerek yok. mhp tabanı kendi partilerinin iktidar ortağı olmasını istedi ve bahçeli bunu çok açık şekilde seçim gecesi reddetti. senin olup olabileceğin çap cemaatin oyları ile %17, ne diye hırsa kapılırsın anlamam. dolayısıyla mhp seçimi aslında 7 haziran gecesinde kaybetmişti. bu süreçte akparti ülkücü seçmene sahip çıktı, yollarını açtı, destek verdi. durum bundan ibaret.

    hdp neden kaybetti:

    barış için yola çıktığını söyleyip altı milyon oy alan hdp kandil’e çıkıp da “benim altı milyon seçmenim 80 milletvekilim var, ben artık senin taleplerinle değil, bana oy verenlerin talepleriyle hareket edeceğim” diyemediği için ve pkk terörüne dur diyemediği için kaybetti. cizre’de silvan’da kürtlere zulmeden pkk’yı ve kck’yı şehirden çıkarmak için değil şehirdeki mevzilerini sağlamlaştırmak için çaba gösterdiğinden dolayı kaybetti.

    diyarbakır’ın katılım oranına bakın, kimin boykot edildiğini anlarsınız.

    kısacası suçu millette aramaya devam eder, millete aptal yakıştırması yaparsanız bir dahaki seçimde %55’lere ağlamak zorunda kalırsınız.
    (bkz: adam haklı beyler dağılın)
    18 ...
  2. 2.
  3. muhalif önce adam olacak, oy sonra gelecek.
    4 ...
  4. 3.
  5. 8= 3.5(mhp) + 2.5(hdp) + 2(sp+bbp) olarak özet geçilebilecek basit durum.
    0 ...
  6. 4.
  7. nasıl anlayamadığı meçhuldür..
    adam 40 yapar dedi, yaptı 40'ı..
    anlayamayan varsa, malum hesabı tekrar dinlesin.
    3 ...
  8. 5.
  9. önce okusam mı diye düşündüm, sonra bastım eksiyi.
    1 ...
  10. 6.
  11. akpnin secmeni asagilaniyormu akp koalisyona dustugundede akpli yazar cizer kanallarin neler dedigini unuttunuz mu herkes boyle akp chp fark etmiyor.
    1 ...
  12. 7.
  13. (bkz: okumadım kardeş durumumuz yoktu)

    ak partinin neden kazandığı çok açık demokrasi kültürü olmayan bir halk ile seçim yapıyorsun. kimsenin itiraz edemeyeceği kabul görmüş bir gerçek var ki o da; seven sikilir siken sevilir.

    geç bu bize hakaret ediyorlar ayaklarını canım kardeşim. akılsızca bir şeyi milyonlarca kişi söylese de o şey yine akılsızcadır. yani siz seçiyorsunuz çoğunlukla tek başına iktidara getiriyorsunuz diye akp sütten çıkmış ak kaşık olmuyor. neler yaptığı ortada defalarca yazdık bütün bu yapılanlara rağmen halk akp ye oy veriyorsa hiç kusura bakmasın ama salaklıktan başka bir şey değil bu.
    2 ...
  14. 8.
  15. muhalif önce adam olacak, adam gibi adam olacak. sonrası halledilir. bu halk çalanıda, çalmayanıda çok iyi biliyor, kimse merak etmesin.
    3 ...
  16. 7.
  17. Muhalefet zayıf olduğu için kaybetti. Ama çok etkili değil.

    Akp çok başarılı bir parti. ilk defa şunu gördüm bir parti temelli çalışıyor. Yani 4 sene burdayım ona göre çalışayım demiyor. 4 sene sonrası için halk üzerinde etkili olan medya, basın, önemli kişiler, sanatçılar, yazarlar vs vs gibi kurum kişi ve kuruluşları bir şekilde bağlıyor. Siz hala şu bu deyin. Tvleri batırıp ele geçirdi yandaşa sattı, yazarları işinden etti kenara attı, hoşuna gitmeyen kitapları toplattı attı, şarkıcıları belediye konserlerinden mahrum bıraktı ele aldı, aktörleri trt ile bağladı. Reklamları kendi aleyhinde kullandı. Tek yaptığı televizyon izlemek olan bir halk için çok bile.
    0 ...
  18. 8.
  19. Sırtlarını millete değil de ülkeyi sömüren zenginlere ve türkiye'ye düşmanlarına dayayanlar bu nedeni anlayamazlar. Ergün diler ak parti'nin neden kazandığını ve muhalefetin neden kaybettiğini yazmış. okurken hak vereceksiniz.

    http://www.takvim.com.tr/.../2015/11/03/sira-devlette

    Sıra devlette

    1 Kasım zaferinden sonra yazılacak o kadar çok şey var ki! Fakat kırıcı olmamak ve onlar gibi davranmamak için ölçülü gitmekte fayda var...
    Amaçları üzüm yemek olmasa da, çıkarları bu ülkenin dışına taşsa da, dışarıdan emir alsalar da, Londra'da manşet toplantısı yapsalar da, Tel Aviv'de "Nasıl tekrar gelebiliriz"i konuşsalar da, New Jersey'e gidip oradaki zat ile baş başa özel görüşme gerçekleştirseler de, teknelerde yalılarda HDP'ye bel bağlasalar da, Kemal Derviş ve ekibine sonuna kadar inansalar da, muhalif gazetelere aynı keseden para akıtsalar da, yayın politikalarını bir elden götürseler de, "Erdoğan'a vurun!" emrini alıp hep birlikte saldırıya geçseler de unuttukları bir şey vardı!

    MiLLET!

    Her şeyi gören ve bilen...
    YÜZDE 49.5'u sadece verilen OY ya da DESTEK sanıyorsanız fena halde yanılıyorsunuz! "istikrar seçildi" ya da "ekonomik kriz beklentisi korkuttu" diye yapılan yorumlara katılıyorsanız da yanlışsınız!
    Açılan sandıklardan çıkan bu MiLLETiN geleceği ve inancıydı!
    Büyük Türkiye'nin şahlanışıydı. Ama bazıları anlamadı, görmedi, inanmadı...

    Oysa MiLLET, 1 Kasım öncesini hiç unutmuyordu! Saldıranları ve saldırı emrini verenleri NOT ediyordu. Gereğini de zamanı gelince yapıyordu! Bu nedenle çıkan sonuç AK Parti dahil herkes için sürprizdi!
    Milletin kenetlenişini, ayağa kalkışını, Türk ve Kürt'ün birlikte haykırışını ve ellerini uzatıp geleceği alışını göremedik!

    GÖREVLi MEDYANIN oyununu milyonlar gördü! Ve bir MÜHÜRLE de bozup çöpe yolladı...
    Bu zafer sadece 1 Kasım'a sığmazdı! Hatırlayalım... Erdoğan Başbakan'dı ve o dönem rahatsızdı...

    Daha önceden geçirdiği operasyonun ikincisini geçirmesi an meselesiydi. Aldıkları istihbarat sonucu ameliyat masasına yattığını düşünenler OSLO'da silahları susturmak, Türk-
    Kürt kardeşliğini tesis etmek için çalışan MiT Müsteşarı ve yardımcısı ile özel yetkili olarak masada bulunan Hakan Fidan'a operasyon için start verdi. Düğmeye basılmıştı...

    KCK'nın içine MiT'çileri yerleştirmekle suçlanıyordu Müsteşar Fidan... Asıl amaç OSLO'da taşın altına eline sokan DEVLETE FATURA KESMEK'ti.

    Ortadoğu'da bir sorun ilk kez muhatap devlet tarafından çözülecekti! Buna izin vermek istemediler.

    Oyunu bozmamız engellenmek istendi.
    Bu saldırı en büyüklerden biriydi.
    MiT gidince devlet de, Başbakan da, ailesi de gidecekti. Hiç acımaları yoktu!

    Kafayı taktıkları herkesi bir ÇETEYE, bir ÖRGÜTE koyuyorlardı. Derdinizi anlatıncaya kadar yıllar geçiyordu... 7 ŞUBAT KRiZi bir dönüm noktasıydı...

    Devletin içine sızanlar DEVLETiN GERÇEĞi görmesini de engelliyordu. GEZi olayları böyle geldi. KÜRT PETROLÜ Türkiye'den AKDENiZ'e ulaştı, bunlar da gençleri AĞAÇ meselesi nedeniyle sokağa döktü.
    Türk-Kürt kardeşliğine inananlar önce OSLO'nun sızmasıyla sonra da 7 Şubat kriziyle cezalandırılmak istendi. Bunu başaramayanlar son olarak doğrudan Erdoğan'ın evini hedefe koydu.

    Görevli savcıların oluşturduğu ekip belliydi! Emirlerin nereden geldiği de...
    Sadece BEDDUA edilmiyor, YIKICI operasyonlar için de düğmeye basılıyordu.

    Ama MiT Müsteşarı'nı, yardımcısını ve Hakan Fidan'ı vermeyen oğlunu da vermezdi! Veremezdi... Öyle oldu! Bu saldırı da püskürtüldü!

    Tam o gece, yani düğmeye basıldığı gece, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone, Avrupalı Büyükelçiler ile birlikteydi. Malum Yapı'nın adamları tarafından düzenlenen toplantıda Ricciardone "... Bizi dinlemediler.

    Şimdi bir imparatorluğun çöküşünü izliyorsunuz..." diyordu...

    Erdoğan hasta yatağında iken Aydın Bey'in 4 gazetecisiyle HILTON'da kat kapatan Ricciardone, son adımların atılacağını ve hikayenin mutlu sonla biteceğini düşünüyordu! Onlar orada SAĞLIK TOTO oynarken Erdoğan sağlığına kavuşuyor ve memleket için MUTLU SONA dönen film bunları üzüntüye mahkum ediyordu...

    Hepsi RUH sağlığından oluyordu...
    Aynı Ricciardone buradan alınınca gittiği ABD'de de rahat durmuyor ve eski dostlarını arıyordu. Son olarak bir konferans için yakınlarını arayıp üniversitelerden öğrenci desteği istedi. Ancak telefona kimse çıkmadı.

    Ulaşabildiği asistanlardı sadece...
    Seçimden önce ZAFERi haber veren en büyük gelişme buydu! Erdoğan'ı bitirmek için saldıranlar bile belki YÜZDE 49.5'un içindeydi! iki kişiden biri AK PARTi demişti neticede...

    Bilemiyorum! PKK'nın hain planları, Dağlıca'daki kahpe pusu, bombalar, mayınlar, Malum yapı ile Cumhuriyet'in, Hürriyet'in, CNN Türk'ün, FOX'un, Zaman'ın, Bugün'ün, STV'nin, Kanaltürk'ün, The Economist'in, New York Times'ın, Guardian'ın, Bild'in, Spiegel'in, The Times'ın, CNN'in, BBC'nin iŞBiRLiĞi GÖRÜLDÜ!

    Görülen bu görev dağılımı MiLLETi AYAĞA kaldırdı! Bunlar görmedi! Ne bir fısıltı, ne de bir ses duyan vardı! Milyonlar kenetlenmiş, habersizce geliyordu! Büyük yürüyüşü başlatmak için DOĞU da BATI da kenetlenmişti!

    Türkiye'ye gelen 330 YABANCI GAZETECi bütün bu operasyonu atlıyordu! Hiçbir şey hissetmiyorlardı!

    Geçilen bütün haberlerde "KOALiSYON TAMAM!" deniyordu! TÜRK MiLLETi OPERASYONUN en büyüğünü çekiyor, dünya ağzı açık izliyordu!
    Hepsi şaşırıp kalıyordu! CHP, MHP ve HDP neden OY kaybetti diye soruyorlardı! Cevabı görecek gözleri yoktu! YABANCILAR saldırırken bu üç parti KOZA'nın önüne gidip YABANCILARLA OMUZ OMUZA geliyordu! Bilerek ya da bilmeyerek!

    işte bunu görenler "OYUNA DUR!" dedi... "Ben sana 7 Haziran'da şans verdim. Ama sen YABANCILARLA yan yana ol diye değil!" dedi...
    Ve desteğini çekti. MiLLi ve YERLi olana geçit verildi!

    Muhalefetin yaptığı en büyük hata buydu! DURACAKLARI YERi bilemediler!
    Sınırı aştılar... Sırtını MiLLETE değil de BARONLARA yaslayınca yuvarlanıp düştüler...

    Demokrasi tarihimizdeki en önemli seçim buydu! DERiN MiLLET, DERiN OPERASYON yaptı... Bunu da sadece TÜRKLER yapabilirdi! Öyle de oldu...
    Belediye Başkanlığından beri saldırı altında olan Erdoğan'ı şimdi BAŞKANLIĞA taşırlar mı bilemem!
    Bu MiLLETiN sağı solu belli olmuyor çünkü!

    Ama MiLLi olan her şeye saldıranların DURACAĞINI düşünmüyorum...
    Üçüncü Havalimanı'na, köprüye, otoyola, Marmaray'a, tüp geçide, yerli otomobile yani güzel olan ne varsa saldıranlar 1 Kasım gecesi ÇARK ederek yırtacaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar...

    Gençliğimizde Buca'dan Çankaya'ya giderken bir arkadaşımın minibüsünde şu yazardı: KULUNA ZULMETMEZ HÜDASI/ KUL'UN ÇEKTiĞi KENDi HATASI... Bu sözü hatırladım yine...

    Ramazan'da viski çekerek bu MiLLETE operasyon yapmaya kalkacaksın, bunca zamandır "AKP" dediğine şimdi "AK PARTi" diyerek de yırtmaya çalışacaksın! YOK ÖYLE...

    "Türk-Kürt" diye, "Alevi-Sünni" diye "Sağcı-Solcu" diye, "muhafazakar-laik" diye ayırdınız ve dışarıya HiZMET ettiniz!

    Bu hizmetin karşılığını aldınız!
    Şimdi de bunları geri alma zamanı!
    Ben değil MiLLET SÖYLÜYOR!
    Ne mi yaparlar? Bilmiyorum inanın! Bu MiLLETi anlamak imkansız! Bekleyelim bakalım...
    Bir bildikleri vardır...
    Kim bilir belki MiLLETiN mesajını alıp çeker giderler... Tıpkı arkadaşları gibi...

    Bir de güney sınırlarımızdan GÜZEL haberler gelirse... Türkiye'm gücünü gösterecek... Az kaldı! Türkiye "bitti" demeden hiçbir şey bitmez! MiLLET bunu gösterdi!
    Joslyn Barnes Sıra DEVLETTE!
    Bekleyin!
    1 ...
  20. 9.
  21. bir kaç tane cüppeli sarıklı şarlatan çıkmış allah muhammed ümmet falan demiş koyunlar da atlamış hemen başka neden olacak.
    1 ...
  22. 10.
  23. 11.
  24. Iq seviyelerinden mütevellit anlamamaları normaldir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük